Eskişehir’de usulsüz dinleme operasyonu kapsamında gözaltına alınan aralarında müdür, müdür yardımcısı, amir, başkomiserin yer aldığı 26 polisin yargılanmasında ifade alma aşamasına geçildi.

Operasyonu kapsamında tutuklanan eski İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Arık, “18 yıl terör için mücadele verdim. 4 canlı bomba yakaladım. Bir canlı bomba hayatım pahasına müdahale ederken dibimde patladı. Bunu çocuklarım pahasına, vatanım için yaptım. Şimdi şahsıma terörist suçlaması yapılıyor. Hakkımda algı oluşturuldu. Bu suçtan cezaevine atıldım. İnanın cezaevinde girdiğime üzülmüyorum, hiç muzdarip değilim, kaderim diyorum. Ama 18 yıl teröre hayatını adayan şahsımın terörle suçlanması çok ağır geldi, zoruma gitti. Bunlar bir algıdır. Yasalara göre işimizi yaptık.” dedi.

30 Haziran Salı günü başlayan duruşmada ifade alma işlemi bugün öğleden sonra sona erdi.

‘OĞUL, 'BEN TERÖRİST OLAMAM' DEDİ, ANNE, GÖZYAŞLARINI TUTAMADI’

1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ifade alma işlemi tutuklu eski İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Arık’ın savunmasıyla başladı. Arık’ın savunması sırasında duygusal anlar yaşandı. Mustafa Arık’ın 67 yaşındaki annesi Esma Arık, oğlunun savunması sırasında gözyaşlarını tutamadı. Sanık Arık’ın ‘ben 18 yıl anneme, aileme, çocuklarıma rağmen, onlardan fedakarlık yaparak vatan ve milletimin refahı için terörle mücadele ettim’ sözleri üzerine Anne Arık, gözyaşlarını tutamayarak bir süre ağladı. Oruçlu olarak savunmasını yapan Arık’ın konuşma sırasında ağzı kuruyunca heyetten su isteyerek zaman zaman ağzını su ile çalkalaması dikkat çekti.

‘TERÖRLE SUÇLANMAK CEZAEVİNE GİRMEMDEN ÇOK DAHA AĞRIMA GİTTİ’

Tutuklu sanık Arık, savunmasında, kendisinin terörle suçlanmasını çok ağır bulduğunu, cezaevine girmenin bile şahsına bu kadar ağır ve haksız gelmediğini aktardı. “18 yıldır bu meslekteyim. Hayatımı teröre adadım. 4 canlı bomba yakaladım.” diyen Arık, şöyle konuştu: “Mersin'de canlı bombayı takip ederken 20 metre dibimde patladı. Hayatım uğruna canlı bombaya müdahale ettim. Aile, çocuklarıma rağmen vatan ve milletim için çalıştım. Ama şimdi terörist ve terör başı ilan edildim. Bu suçtan cezaevine kondum. 18 yıl terörle mücadele eden birisi nasıl terörist olur. Benim hakkımda oluşturulan bu terör algısı, suçu çok zoruma gitti. İnanın cezaevine girdiğime bile üzülmedim, kaderim dedim. İnanın cezaevine girdiğim için şikayetçi, muzdarip değilim. Ama yapmadığım terörden suçlanmak çok ağrıma gitti. Bunu kabullenemiyorum. Bu bana çok ağır geldi, zoruma gitti. İnanın cezaevine girmek bana bu kadar zor gelmedi. Cezaevine girmek, buradan evime gitmek kaderimdir. Ama böyle kötü suçlama yapılması bize yapılan en ağır hakaret ve namertliktir.”

‘VİCDANEN RAHATSIZIM KİMSE BANA HIRSIZ, YOLSUZ DEMEDİ ŞÜKÜR’

Hakkındaki usulsüz dinleme iddialarına yönelik suçlamaların hepsinin emniyetin, istihbaratın görev kapsamında olduğunu, en ufak bir usulsüzlük ve kanunsuzluk yapmadıklarını kaydeden Arık, “2 aydır tutukluyum. İddianameyi okudum ama vicdanen, insanen huzurluyum. Niye mi? Kimse bana hırsız, yolsuz demiyor, demedi çok şükür. Ben ve arkadaşlarım, kanun ve yasalar çerçevesinde görevimi yapmışım.” diye konuştu.

‘17/25 ARALIK YOLSUZLUK OLAYI SONRASI İSTİHBARATÇILAR HEDEF HALİNE GELDİ’

Arık, Türkiye’de son süreçte oluşan siyasi yelpaze nedeniyle bazı kurumlar ve çalışanları üzenine bir algı oluşturulduğunu aktardı. “Bu ne zaman oluşturuldu, 17/25 Aralık sonrası oluştu. Bu algı operasyonları sonucu seçilmiş istihbaratçılar hedef seçildi. Paralel yapı elamanı, hain, casus yaftası yapıldı, atıldı.” diyen Arık, şunları kaydetti: “Böylelikle hem yargı, hem siyaset, hem toplum üzerinde olgu oluşturuldu. Ben burada bir yıl istihbarat müdürlüğü yaptım. Kimi kötü duruma düşürmüşüm. Bakın işte algının sonucu bu söylenen ve dün mahkemede yaşanan olaya siz şahitsiniz. Bakın bizler üzerinde, medya üzerinden yapılan haberlerle yıllarca teröristler mücadele eden, hayatını teröre adayan polisler terörist ilan edildi. Bizlere terör ve terörist yaftası atıldı. Bunu da çıktı iktidar, siyaset malzeme yaptı, bizlerin üzerinde algı oluşturdu. Toplum bizi terörist algılamaya başladı.”


‘SAYIN HAKİM, 18 YIL TERÖRLE MÜCADELE EDEN ŞİMDİ NASIL TERÖRİST OLUR’

Mahkeme heyetine de seslenen Arık, “Sayın hakim yıllarca hayatını terörle mücadeleye adayan bir insan nasıl terörist olur, nasıl terör örgütü kurar. En son canlı bomba yanımda patladı hayatım pahasına. Ben teröristsem bunu nasıl yaparım. Bir terörist canlı bombayla neden ve niçin mücadele etsin, hayatını bunlar için ortaya koysun. Ben terörle mücadele teröristle mücadele için ailemi, çocuklarımı feda ettim. Onlara vakit ayıramadım. Şimdi bunu yapan insana terörist suçlaması yüklemek ne kadar kötü ve abes. Bu benim zoruma gitti. İnanın cezaevine girmem beni bu kadar üzmedi.” şeklinde konuştu.

Yaptıkları dinlemelerin hepsi ise hukuk ve prosedür kapsamında yapıldığını belirten Arık, “Biz devletim memuruyuz ve devletin kanun, kayda ve sistemine göre çalıştık, işlerimizi yaptık. Hiçbir dinlememiz hukuksuz ve yasalara aykırı değildir. Beni bu yaftayı atan, bu şekilde suçlayanlardan şikayetçiyim ve onlara hakkımı helal etmiyorum. Bize yapılan çirkinliklerin bu dünyada ve öbür dünyada Allah nezdinde hesabı olacaktır, sorulacaktır. İçim rahat ve huzurluyum. Çünkü biz kanunlara ve bize verilen yetkiler çerçevesinde işimizi yaptık.” dedi.