Eskişehir Baro Başkanı Avukat Rıza Öztekin, Kayseri’de sona eren Ali İsmail Korkmaz davasında verilen mahkeme kararını eleştirdi. Baro Başkanı Öztekin, "Olayla ilgili delillerin Eskişehir’de bulunması göz önüne alınarak, dava burada görülmeliydi. Hukuksuzluk, aykırılık davanın Kayseri’ye nakledilmesi ile başladı." dedi.

Eskişehir Baro Başkanı Öztekin, baro binasında düzenlediği basın toplantısında, davada verilen mahkeme kararına tepki gösterdi. Kayseri’de verilen kararla Ali İsmail'in bir kez daha öldürüldüğünü ifade eden Öztekin, "Hukuka açıkça aykırı, dosya kapsamına aykırı ve adeta şok eden bir karar verildi. Mahkeme heyeti, yaralama kastıyla hareket edildiğine dair bir görüş birliğine vardı. Bunu açıkça söylüyorum: Durum hukuka aykırıdır. Kafa ve baş bölgesine defalarca sürekli vurulan darbeler kameralarda görüldü. Tüm dünya bu görüntüleri defalarca izledi. Yaralama değil öldürme kastının varlığı ortadadır." şeklinde konuştu.

'ÜLKEMİZDE HUKUK GÜVENLİĞİ YOK'

Sürecin bitmediğini belirten Öztekin, "Bunun temyiz aşaması var. Ama bu karar toplumda şu algılamaya yol açacak, yurttaşlarımız şöyle düşünecekler: Demek ki bizim ülkemizin hukuk güvenliği yok. Sokakta bu şekilde yürürken bile biber gazına maruz kalarak kaçtığınızda, böyle dövüldüğünüzde, öldürüldünüzde, size hiçbir şekilde yasal işlem işlemeyecektir. Bu da Türkiye’de hukuk güvenliğinin geldiği noktayı gösteriyor. Kayseri’deki son davada 2 bin 500 polisin güvenlik çemberinde adliyeye girdik. Bir davadan bu kadar korkulması bile aslında her şeyi ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.

'SOKAĞA ÇIKMAYIN DİYORLAR'

Eskişehir Baro Başkanı Avukat Rıza Öztekin, konuşmasının devamında şu görüşleri savundu: "Aslında şunu söylemek istiyorlar: Biz hiç kimsenin sokakta böyle eylem yapmasını, demokratik haklarını kullanmasını istemiyoruz. Bu algıyı yaratmak istiyorlar. Aslında burada ‘talimatı ben verdim’ zihniyetinin yargılama üzerinde baskı oluşturmadığını hiç kimse söyleyemez. Kamu vicdanında böyle bir algı vardır. Efendim, ikinci Çanakkale Zaferi, destanlar yazdık. İşte bu zihniyetin ortaya çıkan sonucu budur. Bu karardan sonra artık daha da cesaret alacaklar. Çünkü dün şu görüş ortaya çıktı: Orada şüpheli son sözünü söylerken 'biz darbeyi engelledik, Gezi direnişi bir darbedir, darbe girişimidir. Biz darbeyi engellemek için aldığımız emir ve talimatı yerine getirdik' dedi. Birileri de 'emri biz verdik' diyor. Sonuçları görüyorsunuz. Böyle bir iktidar varken, yürütmenin yargıya olan tahakkümü varken, iktidarın yargı üzerinde baskısı varken verilen kararda hiçbir baskı olmadığını söylemek mümkün değildir."