Ankara'da yaşayan R.O., ilgi duyduğu bir kadına elektronik posta yoluyla, istemediğini ve kabul etmediğini belirtmesine rağmen ısrarla evlenme teklif edip, âşık olduğunu ve sevdiğini söyledi. Bu durumdan rahatsız olan ve yerel mahkemeye giden kadının başvurusu üzerine Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nde R.O. hakkında dava açıldı. Mahkeme eldeki delilleri ve savunmaları aldıktan sonra R.O.'nun gerçekleştirdiği faaliyetlerin "kişilerin huzur ve sükûnunu bozma" suçunu oluşturduğunu belirterek mahkûmiyet kararı verdi.

'SÜKÛNU BOZMA' DEĞİL, 'TACİZ'

 Mahkeme R.O.'ya verdiği 3 ay hapis cezasını günlüğü 20 liradan paraya çevirirken, bu miktar 3 bin 600 lira olarak hesaplandı. Bunun üzerine R.O. Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından hakkında verilen hükmü temyiz etti. Temyiz istemi üzerine dosya Yargıtay 18. Ceza Dairesi'ne geldi. Yargıtay heyeti, dosyayla ilgili incelemesini tamamladıktan sonra temyiz istemi dışında başkaca nedenleri de yerinde bulmadı. Dairenin kararında, R.O.'nun elektronik posta yoluyla ilgi duyduğu kadının istemediğini ve kabul etmediğini belirtmesine rağmen ısrarla evlenme teklif etmesi, âşık olduğunu ve sevdiğini söylemesinin ilgili kanunlarda tanımlanan "Zincirleme cinsel taciz suçunu" oluşturduğuna yer verildi. Kararda, R.O.'ya verilen 3 ay hapis cezasının günlüğü 20 liradan paraya çevrilerek 1800 lira yerine 3 bin 600 lira olarak fazla hesaplandığı kaydedildi. Daire, Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından R.O.'nun gerçekleştirdiği eylemlerin ilgili maddelerde "zincirleme cinsel taciz" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, "kişilerin huzur ve sükûnunu bozma" suçundan mahkûmiyet kararı verilmesini kanuna aykırı bularak bozdu. (Sabah)