Esenler'de, eylem yapan bir grubun polise molotofla saldırması sonucu çıkan çatışmada ölen Fırat Elma'nın babası İkram Elma, oğlunun eylemle bir ilgisinin olmadığını söyledi. Fırat Elma, "Benim oğlum terörist değil, bir vatandaş. Öldürmüşler, terörist damgası vuruyorlar." dedi.

Esenler'de dün akşam korsan gösteri yapan yüzleri maskeli bir grubun, polis ekibine molotof atması üzerine çatışma çıkmıştı. Çatışmada 17 yaşındaki Fırat Elma isabet eden kurşunla hayatını kaybetti. Gencin cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Fırat Elma'nın babası İkram Elma da Adli Tıp Kurumu'na gelerek işlemleri yaptırdı. Konuyla ilgili açıklama yapan İkram Elma, “Benim oğlum terörist değil, bir vatandaş. Vatandaş olarak öldürmüşler, terörist damgası vuruyorlar." Duyduğumuz kadarıyla olaylar çıkmış, molotof falan atmışlar. Öyle bir şey yok. Sıkmışlar, öldürmüşler, bir terörist ölü olarak ele geçirildi demişler haberlerde. 16 yaşındaki bir çocuk. Oğlum böyle gösterilere katılmaz.” ifadelerini kullandı.

Emre Uğurgöl ise gece boyunca olayla ilgili bilgi almaya çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Örgütle veya sokak eylemleriyle ilgili bugüne kadar ne şahit oldum, ne duydum. Birkaç kez adi olay sebebiyle karakolluk olmuştur ama hiçbir siyasi olaya karışmamıştır. 16 yaşında bir çocuk nasıl terörist olabilir? Sonuçta çocuk. Henüz reşit bile değil. Hemen böyle damgalamak bu kadar mı kolay? Öldürüldüyse tamam terörist. Çocuktan terörist mi olur? Molotof atmış. Molotof atmışsa yakalayabiliyorsan yakala. Yakın mesafede niye kurşun sıkıyorsun? Cezası neyse ver. 10 sene mi 20 sene mi ver. Varsa bir suçu cezasını çeksin. Ama en ufak bir suçun karşılığı ölümse, insanlığımızdan payımıza düşeni herkes bir zahmet alsın.”

Adli Tıp Kurumu çevresinde güvenlik önlemi alan polisleri gösteren Uğurgöl, “Hepsi benim nazarımda insandır. Ama onlar bize bakarken, onlar da aynısını görsün. En ufak bir şey oldu mu hemen terörist damgasını bir anda bütün ülkeye yaymak, yazık günah. Birilerinin çıkarı için bu adamlar vatan savunması için, bir kolunun altında miğferi, kelle koltukta görev yapan insanlar. Bunlar 2 bin 500 lira maaşla, bütün gün canı burnunda görev yapan insanlar. Savunmamızı yapan insanlar. Birilerinin çıkarı için niye biz kendimizi ateşe atıyoruz. Doğu'da mahallelere girilmiyor, neyi paylaşamıyoruz. Ben Diyarbakır'dan ekmeğim için İstanbul'a gelmişim. Benim örgütle ne işim olur kardeşim? Çatışma ile ne işim olur. Ben ekmeğimin davasındayım. Kirasını veremeyen adamın çocuğundan terörist mi olur ya? Yapmayalım. Birilerinin çıkarı için, birileri biraz daha büyük olsun, bunlar 2 bin 500 lira maaş olmak için, 10 bin liralık maaş olan adamı savunuyor. 10 bin lira maaş olan, 100 bin lira maaş alanı savunuyor. Böyle bir zihniyet var mı ya? Her şeyden önce insanlığımızı ele alalım. Yazık günah ya.” şeklinde konuştu.

Ailenin, işlemlerin tamamlanmasının ardından cenazeyi uçakla Diyarbakır'a, oradan da toprağa vermek için Bismil ilçesine götüreceği öğrenildi.