Kayserili Erhan Yollu, 1950’li yıllarda babasının başlattığı bıçakçılığı, 65 yıldır ara vermeden sürdürüyor. Küçücük bir atölyede mesleği devam ettiren Erhan Yollu, fabrikasyon ve Çin malı kalitesiz bıçaklar sebebiyle mesleğin bitme noktasına gelmesinden yakınıyor. Erhan Usta, kasaplar gibi bıçakta kalite arayanların kendisi gibi ustalara ulaşarak bıçak aldığını anlatıyor.

Erhan Yollu, mesleğe 7 yaşında babasının yanında çırak olarak başlamış. Okul dönemlerinde çalışarak mesleği öğrenen Yollu, bugün 'SYollu' markasıyla ürettiği bıçaklarla tanınıyor. Üretim yaptığı yer ise oldukça küçük bir atölye. Fransa ile Bursa’dan ithal edilen çelikleri, önce el makasıyla keserek şekil veriyor. Sonra çekiçliyor. Ardından bıçak ağzını açıyor. Daha sonra linyit kömürü kullanarak sıcaklığı bin dereceye ulaşan alevlerin içine bıçakları atıyor. Burada çeliğin suyunu iyi vermek gerektiğini anlatan Erhan Usta, tam kıvamında iken alevlerin üstünden aldığı bıçağı önce yağa, sonra suya, ardından da balık yağı karışımı suya daldırıp çıkartıyor. Yollu, çeliğin suyu iyi verilirse sert olduğunu ve kırılmadığını anlatarak, "Benim müşterilerim bıçak kalitesinden dolayı genellikle kasaplar oluyor. Çünkü onların kullandığı bıçaklar çok iyi olmak zorunda." diyor.

1980’li yıllarda babası Sadık Yollu’nun yanında mesleği öğrendiğini anlatan Erhan Yollu, "Babam 1950’li yıllarda mesleğe İncesu’da başlamış. Dedem, bir meslek öğrensin diye İncesu'da bir atölyeye çırak olarak vermiş. Sonrasında babam Kayseri’ye gelerek eski mahallenin bulunduğu yerde atla döndürülen un değirmeninde bıçak üretimi yapmaya başlamış. Sonrasında Ermeni bıçak ustaları Artin ve Hamit usta ile birlikte uzun yıllar üretim yaptı. Benim çocukluğum da bu dönemde idi. Ermeni ustalar Kayseri’yi terk edince babam yalnız devam etti. Ben de baba mesleğini öğrendim ve halen devam ettirerek ailemin geçimini sağlıyorum. Tanesi 10 lira ile 30 lira arasında değişen bıçaklarıma, kalitesiz Çin malı ürünlerle fabrika usülü üretilen bıçaklar nedeniyle ilgi çok yok. Ancak bıçakta kalite arayanlar gelip benden bıçak alıyor." şeklinde konuşuyor.

'TREN RAYINDAN BALTA, ORAK, TIRPAN, ÇEKİŞ, BIÇAK ÜRETMİŞLER'

Erhan Yollu, hazır gelen çelik levhaları kendisinin 25 işlemden geçirdikten sonra bıçak üretimini tamamladığını anlatarak, babası Sadık Yollu’nun ve eski ustaların işinin çok daha zor olduğuna dikkat çekiyor. Erhan Yollu, eskiden çelik levha olmadığı için eski tren raylarının kullanıldığını ifade ederek, "Babam ve o dönemin ustaları, tren rayından bıçak, balta, orak, tırpan, çekiç ve benzeri ürünler üretmişler. Tren rayını parçalara ayırmak, ezmek, eritmek ve üzerinde işlem yapmak çok zordu. O nedenle eskiden mesleğin bir değeri vardı ve üretilen ürünler de çok pahalı idi. Ama şimdi çok bir değeri yok ve çok ucuza ürünler satılıyor." diye konuşuyor.

Yanında çalıştırdığı oğlunun bu mesleği devam ettiremeyeceğini anlatan Erhan Yollu, "Ben baba mesleği olarak çocuğumun bu işi öğrenmesini istiyorum. Kendisi yapmak istemiyor. Okumak istiyor. Benle beraber bu meslekte yok olacak gibi. Kayseri ve başka şehirde benim gibi üretim yapan var mı onu da bilmiyorum. Fabrika gibi seri üretime geçmek de oldukça büyük yatırım istiyor. Bunu da yapmam mümkün değil." diye sözlerini tamamlıyor.