Hak-Sen dışında diğer sendikaların üyelerine özgür bir ortam sunmadığını savunan Kurt, dışlanmış, sindirilmiş diğer sendika üyelerinin hedef kitleleri olduğunu ifade etti. Hak-Sen İl Başkanı Fahri Kurt, diğer sendikaların güdümlü olduğunu iddia etti. Hak-Sen Kahramanmaraş İl Başkanı Fahri Kurt, özgürlük sendikaların vazgeçilemez özelliğidir diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Bağımsız bir sendikayız, bağımsız bir karakteri olmayan bir kurumun özgün davranışlar sergilemesi, çalışmalar ortaya koyması mümkün değildir. Sendikamız haricinde diğer sendikalar güdümlüdür, bazı siyasi çevrelerin arka bahçesi durumundadır. Bunu da hükümetin memurlar ücret belirlemesinde gördük. Hükümetle masaya oturan sendikalar, masada bir puan etmediklerini gördüler. Üyelerinin haklarını savunmaktan aciz kaldılar.” Kurt, Sendikamız gücünü kendi üyelerinden almaktadır, yine kendi üyelerine kullanmaktadır. Üyelerinin sırtından yükseklere sıçramak içi değil, üyelerinin gücünü kendine arpalık değil, üyelerini bir takım siyasi ve ticari çevrelere pazarlama değil bilimsel ve evrensel anlamda hak ve emeğin mücadelesini vermeye çalışmaktadır, şeklinde konuştu. Diğer sendika üyeleri kendini bağımsız hissetmiyorlar Üye sayısıyla övünmek yerine etkin ve verimli çalışmanın gerekli olduğunu savunan Kurt şunları söyledi: “Biz üye sayısıyla övünmüyoruz, gücümüzü etkin ve verimli kullanmayı savunuyoruz. Keskin nişancılar gibi attığını vuran, mücadeleden tırsmayan bir anlayışla mücadele ediyoruz. Bu gün sendikalardaki birçok üye arkadaşımızın sürü haline getirilmiş gibi, güdümlü hale getirilmiş gibi bir durumları var. Onların bu sindirilmiş, korkutulmuş üyeleri bizim hedef kitlemizdir. Sendikamız tam bir özgürlük alanıdır, tam bir bağımsızlık alanıdır. Kendilerini ifade edebilecekleri en iyi sendika bizim yanımızdır, bizim sendikamızdır. Kişilik dedim, bu çok önemli gerçekten. Diğer sendikalardaki birçok arkadaşlar üyeliklerini oradan alıp bir başka sendikaya üye olamayacak kadar kendilerini bağımsız hissetmiyorlar, baskı altında hissediyorlar. Ya da bir takım yerdeki idareciler baskı altına alıyor oradaki üyelerimizi, örnek verebiliriz buna ama şu an gerek değil, ismi bizde mahfuz, bizim üyelerimiz baskıyla, zoraki hatta bu bir din meselesi diyecek kadar ileri götürenler var. Bu din meselesi diyen arkadaşımıza da, bir başka sendikadaki arkadaşımıza, onların üyesi şöyle diyor; madem bu bir din meselesidir, ben senin dininden ayrılıyorum. Senin sendikandan ayrılıyorum deyip çekip bizim sendikamıza gelen arkadaşlarımız var. Bu anlamda biz kişilikli üyeliği savunuyoruz. Üyelerimizde de kendi özgün duruşlarını, karakterli duruşlarını, şahsiyetli duruşlarını korumalarını istiyoruz, onlara fırsat veriyoruz. Bize bu sendikayı kuran Ayhan Civi Beye gerçekten teşekkür ediyoruz, toplumumuzun böyle bir ihtiyacını karşıladığı için. Geçmişteki sendikaların kötü imajlarını da silmeye çalışıyoruz. Çünkü geçmişteki sendika başkanları toplumda gerçekten kötü bir imaj oluşturdular. Gerek bir takım terör ve sol örgütlerin içinde olmakla, gerekse üyelerinin emeklerini, kaynaklarını sömürmekle, jaguar arabalarla gezmekle, dünya turuna çıkmakla, gemilerle seyahat etmekle vesaire toplum nazarında gerçekten de olumsuz bir imaj oluşturmuşlardır. Bizim sendikamız özbe öz, has memur sendikasıdır. Memurların hakkını savunana bir sendikadır ve buna yoğunlaşmıştır.” Dağdakiler de ayrıştırmak, bölmek için uğraşıyor Sendikacılığın çıkmaz bir noktaya geldiğini ifade Fahri Kurt şu şekilde konuştu: “Burada bahsedeceğimiz başka bir husus da bu gün sendikacılığın çıkmaz bir noktaya geldiğidir. Bizim sendikamız yeni bir sendika, genç bir sendika, şu anki bilgilerime göre 58 ilde teşkilatmış durumdadır ve genel başkanımız da Maraşlıdır. Maraşlıları kurduğu bir sendikadır. Bizim sendikamız, memurların bulunduğu çalışma ortamını kaosa çeviren kavgalardan uzaklaştıran, tamamen bir gönüldaşlığı, tamamen bir işbirliğini, kolektif çalışmayı ortaya koyan, aynı amaçlar, aynı hedefler doğrultusunda onurlu bir yaşam mücadelesi verme yolunu, birlikteliği sağlayan bir sendikadır, bunun gayretini veren bir sendikadır. Biz diğer sendikalardaki ayrımcılığı, dışlamayı, ayrıştırmayı gördükçe şunu diyoruz; dağdakilerle bunlar arasındaki fark nedir? Onlar da ayrıştırmak için uğraşıyor, bölmek için uğraşıyor, parçalamak için uğraşıyor, insanları bir birine düşürmek için uğraşıyor. O zaman sendikacılık bir çatışma değil, bir kavga değil birleştirici olmak zorundadır. Bizim sendikamız tam bu anlamda görev yapıyor. Yani ülkemizin bu sendikaya gerçekten ihtiyacı var. Nasıl ordu, okullar siyaset dışında kalması gerekiyorsa sendikaların da siyaset dışında kalması lazım. Bizim siyasetçilerle elbette ki diyalogumuzun olması gerekiyor, olmaması mümkün değil. Ama aynı yatağa asla girmek istemiyoruz. Girdiğimiz zaman çünkü onların çocuklarını doğurmak zorundayız. Onların dediklerini yapmak zorundayız, onların güdümlerine, kumandalarına girmek zorundayız. Onların ballı ekmeğini yedikten sonra hakkı ve hakikati doğru şekilde konuşmak imkanımız kalmıyor maalesef. Bu nedenle de bağımsız bir duruş göstermek bir cesarettir.” AK Partinin sağladığı özgürlük ortamının da etkisi var Hak-Sen İl Başkanı Fahri Kurt: “Ben bunun aynı zamanda, bu hareketimizin, AK Partinin bize tanıdığı bu özgürlük ortamının da, hoşgörü ortamının da darbecilere karşı yürüttüğü bir çalışmanın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Bizim cesaretimiz yine toplumun konjoktörel gelişmesinden, biraz daha ileri gitmesinden, demokrasiden aldığımız mesafelerdendir bizim gücümüz. Yoksa bu kadar özgür, bu kadar açık hakikati gerçeği net olarak da söyleyemeyiz. Söylemek zorundayız, çünkü bu ülke hepimizin birimiz yapacağı hata bu ülkenin geleceğine, yıllarına, dış siyasetine, iç siyasetine, çalışanların hayatına ciddi anlamda olumsuz zararlar verecektir. Onun için de hakikati kimseden korkmadan söylememiz lazım. Eğer ülkemizi seviyorsak, eğer bir birimizi seviyorsak, eğer bu vatanın evlatlarıysak.” şeklinde konuştu.