Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye’de birlik ve beraberliğin hamasetle değil hakla, hukukla, insan hakları ve demokrasiyle olacağını söyledi. Feyzioğlu, “Toplumsal barış, çözüm süreci adına ne derseniz deyin insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye inanmayan bir zihniyet tarafında hayata geçirilemez.” dedi.

Diyarbakır Baro Başkanlığı, Doğu ve Güneydoğu’da meslekte 40’ıncı, 50’inci ve 60’ıncı yılını dolduran avukatları plaket verdi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonunda yapılan toplantıya Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı ile çok sayıda avukat katıldı.

Toplantıda konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, birlik ve beraberliğin hamasetle değil hakla, hukukla, insan hakları ve demokrasiyle olacağını söyledi. “77 milyonun ortak geçmişi ile geleceği birlikte pırıl pırıl inşa etme ülküsüyle bir araya getirilmesi sadece adalet temelinde mümkün olabilir.” diyen Feyzioğlu, farklılıklarını zenginlik olduğunu kaydetti.
Bölgede barış isteniyorsa önce yurdumuzda barışı sağlamamız gerektiğini anlatan Feyzioğlu, “Bütün komşularımla ve komşularımızın tamamında akrabalarımız soydaşlarımız ve kardeşlerimiz yaşamaktadır. Bütün komşularımızla siyasi sınır tanımaksızın bir Avrupa Birliği gibi birlik olacağız, bunu başaracak olanda hukukun üstünlüğüdür. Türkiye bunu başaracak güçtedir. Türkiye’de bunu başaracak insan gücü vardır. Türkiye’de bunu başaracak iradesi vardır, birikimi vardır.” diye konuştu.

“ADALETE GÜVENİNİ YETİRMİŞ TOPLUM TEMELSİZ KALMIŞ DEMEKTİR”

Adalete güvenini yitirmiş bir toplumun temelsiz kalmış demek olduğunu anlatan Feyzioğlu, ülkenin hiçbir kurumunun, adalet mekanizmasının güvenirliğini yitirdikten sonra ayakta kalmasının, liyakat sisteminin layık olduğu yere gelmezse sistemin çökeceğini belirterek şunları söyledi: "Kamu ihalesinde şahsi haklara kadar hiçbir noktada güven kalmaz ve birlik ve beraberlikten her geçen gün dem vuranlar adalet mekanizmasını çökerterek 77 milyonun küçük küçük parçalara ayırdıklarını aslında bilirler de bilmezden gelirler. Bizim talebimiz eşit vatandaşlık paydasında buluşmaktır. Eşit vatandaşlık paydasında buluşabilmek için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin ırkına, mezhebine, diline, dinine, cinsiyetine cinsel kimliğini derisinin rengine ya da oy verdiği ya da desteklediği siyasi partiye bakmaksızın kanun önünde eşit olma ve o kanunun da kendisine eşit bir şekilde uygulamasının talep etme hakkı vardır. Bunu sağladığımızda zaten birliğimiz ve beraberliğimiz sağlanacaktır.”

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin konuşmasının ardından meslekte 40., 50. ve 60’ıncı yaşına tamamlayanlara plaket verildi.