İzmirli avukatlar, İç Güvenlik Paketi’nin TBMM gündeminden geri çekilmesi ve Özgecan Aslan’ın katledilmesi sebebiyle İzmir Adliyesi protokol kapısı önünde cübbeleriyle "hukuk nöbeti" tuttu. Eyleme çok sayıda avukatın yanısıra Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan ve Muğla Baro Başkanı Cumhur Uzun da destek verdi. İzmir Adliyesi’nde bir saat oturarak nöbet tutan hukukçular, paketin geri çekilmesini talep etti. Oturma eylemi sırasında polisler, gazetecilere başsavcılığın çekim yapılmamasına yönelik talimatı olduğunu, aksi halde soruşturma başlatılacağını söyledi. Baro başkanları ve avukatlar ise bu duruma tepki gösterdi.

Avukatlar, "İç güvenlik değil, sıkıyönetim yasası", "Hürriyetlere engel yasa, bugün bana yarın sana" yazılı pankartlar ve Mersin’de katledilen Özgecan Aslan’ın fotoğraflarını taşıdı. Oturma eyleminden önce bir açıklama yapan Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, “Bu bir iç güvenlik yasası değildir, sarayın güvenlik yasasıdır. Bu yasa, sarayın iradesinin sokakta milli iradenin üzerinde geçerli olması için çıkarılmıştır. Kendini saraya hapsedip oradan siyaset yapmayı yeminini çiğneyerek marifet bilenler, şimdi de demokratik hak ve hürriyetlerini kullanan yurttaşların kafasını ezmek, önceden gözaltına alarak sözde tedbirler almak suretiyle ‘terörü önlemeye’ kalkışmaktadırlar. Bunların terörden anladıkları, devlet büyüklerine, 'Yanlış yapıyorsun' diyenlerdir.” dedi. Mevcut kanunun terörle mücadelede hiçbir eksikliği bulunmadığını, bunu layıkıyla uygulamaktan imtina edenlerin İzmir, İstanbul, Ankara ve yurdun her yerinde düşünceyi bastırmak için kanun çıkardığını kaydeden Feyzioğlu, paketi, “Bu kanun, bir sıkıyönetim kanunudur. Kaymakam ve valileri, olağanüstü hal kaymakam ve valisine çevirmektedir. Bunlara gözaltına alma yetkisi tanımaktadır.” sözleriyle özetledi. Doğrudan doğruya İçişleri Bakanı'na bağlı kaymakam ve valilerin, devlet büyükleri denilen zat-ı muhteremin şehirlerini ziyareti öncesinde kendilerine dikensiz gül bahçeleri yaratmak için muhalif gördükleri herkesi içeri atacağını iddia eden Feyzioğlu, “İstediklerini terörist diye suçlayacaklardır. Bunların zihniyetindeki terörist, kendilerini alkışlamayan herkestir. Kendilerine öneri getiren herkestir. Kendileri gibi düşünmeyenler, bu zihniyette vatan hainleridir. O yüzden direnmek boynumuzun borcudur, mesleğimizin borcudur.” diye konuştu. 5 Nisan Avukatlar Haftası’nda Bursa’dan büyük bir yürüyüş başlatacaklarını ifade eden Feyzioğlu, İzmir’de de tarihî bir mitingi yapacaklarını söyledi. “Hiç endişe etmeyin, özgürlük daima kazanacaktır.” diyen Feyzioğlu, özgürlüğün ve demokrasinin lokomotifinin her zaman avukatlar olacağını sözlerine ekledi.

'HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ, YARGI BAĞIMSIZLIĞINI İSTİYORUZ'

Baro Başkanı Özcan, İç Güvenlik Paketi’ndeki 48 saatlik tutuklama, gözaltı, hukuksuz dinlemeler, hakim ve savcıların ortadan kaldırılarak yerine vali ve kaymakamların emriyle gözaltı yapılabilmesi gibi düzenlemelere karşı olduklarını söyledi. Amaçlarının paketin geri çekilmesi olduğunu belirten Özcan, “Hukukçular olarak istediğimiz, hukukun üstünlüğünden yana taraf olmaktır. Hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, demokrasiyi istiyoruz. Kısacası temel hak ve özgürlüklerimizi savunmak istiyoruz. Bu uğurda her türlü girişimi yapmaya devam edeceğiz.” dedi. 28 Şubat tarihinde 79 baro başkanını İzmir’de toplantıya davet ettiklerini, barolar ve avukatlar olarak mücadeleye devam edeceklerini belirten Özcan, “Üniversiteleri, hukukçu hocalarımızı göreve davet ediyorum. Hukukun üstünlüğünden, yargı bağımsızlığından yana mücadelemiz, sonuç alıncaya kadar devam edecek. Bu anlamda Meclis’teki hukukçu milletvekillerini de göreve davet ediyoruz.” diye konuştu. Farklı siyasi görüşlerde olunabileceğini ancak hukuksuzluğa karşı hep birlikte dayanışma ruhuyla mücadele edilmesi gerektiğini belirten Özcan, “5 Nisan Avukatlar Haftası’nda da 79 baro olarak büyük bir eylem planlıyoruz. Kısacası barolar olarak hukuksuzluğun karşısında set çekiyoruz.” dedi.

Baro Başkanı Uzun da ülkesini seven, hukukunun üstün olmasını isteyenler olarak aynı kaygıyı taşıdıklarını dile getirdi. İç Güvenlik Paketi’ne karşı barolar olarak ayağa kalkmalarını, “Hukukçu olmaya adım attığımız ilk günde öğrendiğimiz kuvvetler ayrılığı ilkesinin yok edilmek istenmesi, yürütmenin yasamayı elde bir sayarak, tek elinde olmadığını düşündüğü yargıyı da eline geçirmek istemesidir. Bunun yapıldığı ortamda ülkede hukukçu olmanın da çok büyük anlamı kalmayacağını bilen bizler bu yasanın geçmemesi, güzel ülkemizin hala demokrasiyle yönetilen ülke olması arzusuyla ayağa kalkmış bulunuyoruz.” sözleriyle açıkladı.

ÇEKİM YAPAN GAZETECİLERE SORUŞTURMA TEHDİDİ

Avukatların İzmir Adliyesi’ndeki bir saatlik hukuk nöbetinden önce daha önce birçok resmi törenin yapıldığı ve görüntü çekimine izin verilen alanda gazetecilerin çekim yapmaması yönünde uyarı yapılması dikkat çekti. Bir polis memuru, gazetecilere başsavcılığın çekim yapılmaması yönünde talimatı olduğu, aksi halde işlem yapılacağı uyarısında bulundu. Bu talimata tepki gösteren Metin Feyzioğlu, “İstanbul Adliyesi'nde de böyle oldu, siz merak etmeyin. Biz yapalım da gerginleşme olmasın. Siz söylediniz, tamam biz anladık.” dedi. İşlem yapılacağı yönündeki uyarıya ise, “Hiçbir işlem olmaz, siz rahat olun, biz sizi koruyoruz. Biz o başsavcı hakkında işlem yaparız.” karşılığını verdi. Bir kadın avukat da, “Güçleri basına yetiyorsa seyirci kalırız ama hukuka güçleri yetmeyecek.” diyerek tepkisini ifade etti.

Basın açıklamasının ardından, Özgecan Aslan için bir dakikalık saygı duyusunda bulunuldu.