Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Koza İpek Holding’e kayyum atanmasına ilişkin açıklamada bulundu. Feyzioğlu, “Kimse kimseyi kandırmasın. Olan bitenin algılanma şekli, Saray'ın muhalif medyaya el koyduğudur.” dedi.

TBB Başkanı Feyzioğlu, sosyal medya hesabı üzerinden kayyum atanması ile ilgili açıklamada bulundu. Feyzioğlu şu ifadeleri kullandı: "Savcılığın talebi üzerine bir sulh ceza hakiminin, Gülen cemaatine yakın olduğu bilinen İpek Grubuna bağlı bütün şirketlere ve bu kapsamda medya şirketlerine kayyum atadığını yazıyor gazeteler. Yani şirketlerin yönetimi, sahiplerinden devralınmış, yerine hakimin belirlediği kişiler görevlendirilmiş.

Yalnız bir de ayrıntı var, aman gözden kaçmasın. Bu kayyumların pek çoğu AKP kadrolarından imiş. Belediye meclisi üyesi gibi. Kimse kimseyi kandırmasın. Olan bitenin algılanma şekli, Saray'ın muhalif medyaya el koyduğudur.

'ŞİKAYETİ OLAN, HABİRE SAVCILARA HAKİMLERE TALİMATLAR YAĞDIRIR GİBİ KONUŞMAZ'

Başta Anayasa'ya aykırı olarak particilik yapan Cumhurbaşkanı olmak üzere, hükümetin ve AKP'nin bu algıdan şikayeti var ise çözüm vallahi billahi çok kolay. Tabii gönlü olana. Kısaca anlatayım: Şikayeti olan, yargıyı bağımsız, tarafsız, adil yargılama yapabilir ve hesap verebilir hale getirir. Yolu yöntemi bellidir bunun.

Şikayeti olan, kapalı devre bir sistem içinde dönüp duran ve iktidarın yeni sopası haline dönüştürülmüş sulh ceza hakimliklerini eski haline getirir. Şikayeti olan, habire savcılara hakimlere talimatlar yağdırır gibi konuşmaz. Şikayeti olan, Anayasayı her gün ihlal eden Cumhurbaşkanına her eleştiriyi hakaret sayıp, çoluk çocuk önüne geleni tutuklatmak için uğraşmaz.

‘YARGI BAĞIMLI OLSUN AMA ALGISI BAĞIMSIZ OLSUN’

Çok özür dilerim; şikayeti olanın şikayeti sadece algıya mı ilişkin imiş? Tamam şimdi anladım; yani ‘yargı bağımlı olsun ama algısı bağımsız olsun’ istiyorlarmış diyorsunuz yani. Doğan görünümlü Şahin misali. İşler öyle yürümüyor maalesef. Allah insan evladına akıl vermiş, ne olduysa ondan oluyor. Dar alanda menfaat paslaşmalarına girmeyenler bu aklı kullanıyor ve düşünüyor ister istemez, birilerinin işine gelse de gelmese de.

'YOKSULLARIN SIRTINA BASA BASA SERVETLERİNE SERVET KATANLARDAN ŞİKÂYET VAR!'

Şunu söyleyip bitireyim. Bu ülkede huzur, barış, refah, adalet ve güven içinde yaşamak isteyen herkesin; bizi birbirimize düşürmek isteyenlerden, halkı kutuplaştıranlardan, işlerine gelmeyeni sürekli vatan haini ilan edenlerden, sadece kendine demokrat olanlardan, padişahlığa özenenlerden, yoksulların sırtına basa basa servetlerine servet katanlardan şikâyeti var! Asıl bizim şikâyetimiz var!"