Gürbüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fransa Parlamentosunda kabul edilen sözde Ermeni soykırım kararının Fransa'nın gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarttığını ifade etti. Fransa'nın 1. Dünya Savaşı sonrası Kahramanmaraş'ı işgal ettiğini hatırlatan Gürbüz, Fransa'nın Kahramanmaraş'ın tarihinde acı bir izinin bulunduğunu belirtti. Gürbüz, Fransa'nın zulmünü ve işgaline tanıklık eden yerlerden birinin de Kahramanmaraş olduğuna işaret etti. Sömürgecilik ve misyonerlikle desteklenen Fransa'nın işgal hareketinin dünyanın bir çok bölgesinde yayıldığını dile getiren Gürbüz, şöyle konuştu: ''Fransa'nın zulümlerini dünyanın her yerinde görmek mümkündür. Fransa'nın yaptığı emperyalizm bir yıkımdır. Bu noktadan bakıldığında Türklerle Ermeniler bin yıl bir arada yaşamış ama Fransız sömürgeleri çoğu yerde 30-40 yıl ya yaşamış ya da yaşamamıştır. Ama bıraktığı etki ve kalıntı çok önemlidir. Çünkü 25 yıl Suriye ve Lübnan'da kalan Fransız mandası, burada çok büyük değişiklikler yapmış, bu bölgenin dilini ve kültürünü değiştirecek derece etkilerde bulunmuştur. Özellikle Cezayir ve Vietnam çok büyük katliamlar yapmıştır. Fransa kolay kolay bu zulüm fikrini değiştirmiyor. Fransa dünyanın nereye gittiğini ve dünya meselelerini okumada zayıf kalıyor. Zayıf kaldığı içinde zor kullanarak bir şeyler yapmaya çalışıyor.'' Fransa'nın her elini attığı yerde acı ve katliamın olduğunu belirten Gürbüz, acıyı en iyi yaşayanlardan birini de Kahramanmaraş olduğunu ifade etti. Fransızların işgal sırasında Kıbrıs'ta eğittikleri Fransız üniforması giydirdikleri Ermeni'leri bütün taşkınlıklara açık bırakarak Kahramanmaraş'a soktuğunu anlatan Gürbüz sözlerini şöyle tamamladı: ''Kahramanmaraş'ta büyük katliam ve yağma yaptılar. Fransa'nın her el attığı yerde katliam ve acı var. Fransa Parlamentosunca kabul edilen ''sözde Ermeni teklifi'' de bunun bir örneğidir. Aslında Fransa, Lübnan ve Suriye merkezli olmaz üzere haçlı zihniyetini güçlü kılarak burada din merkezli Katolik dinin yayma merkezli ayrı bir sömürge zihniyeti benimsemiştir. Fransa'nın Ermenilerle olan bağı buradan gelmektedir. Çünkü Ermeni'leri kışkırtan onlarla ciddi bir takım siyasi işler içerisine giren Fransızlardır. Sonuç olarak Fransa Parlamentosunca kabul edilen ''Ermeni teklifi'' de Sarkozy'nin zayıf siyasi kişiliğinin kanıtıdır.''