Beyoğlu'nda toplanan gazetecilik meslek örgütleri, 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle Türkiye'de gazetecilerin yaşadığı sorunlar ve gazetecilere yapılan baskıları ve tutuklamaları uzun süre alkışlayarak protesto etti. Tünel Meydanı'nda toplanan gazetecilere CHP Genel Sekteri Gürsel Tekin'de destek verdi.

3 Mayıs Basın Özgürlüğü günü nedeniyle Beyoğlu Tünel Meydanı'nda toplanan Gazetecilere Özgürlük Platformu, G9 Gazetecilik Platformu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve DİSK Basın-İş Sendikası Türkiye'de son yıllarda gazetecilere uygulanan baskıları ve sindirme politiklarını protesto etti. Tünel Meydanı'nda bir süre ellerindeki 'Başbakandan onaylı gazetecilik olmaz' yazılı temsili basın kartı, 'Tutuklu gazete' isimli gazete ve 'Özgür basın varsa özgür toplum vardır' pankartıyla bekleyen gazeteciler, daha sonra Galatasaray Meydanı'na yürüdü. Yürüyüşte gazetecilere CHP Genel Sekteri Gürsel Tekin'de katılarak destek verdi. Meydanda ellerindeki büyük pankartı yere bırakan gazeteciler, gazeteci tutuklamalarını ve gazetecilere yapılan baskıları uzun süre alkışlayarak protesto etti.

Yürüyüşün Dünya Basın Özgürlüğü günü nedeniyle yaptıklarını söyleyen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, "Sıkıntılı şekilde geçirdiğimiz günleri daha olumlu bir şekilde nasıl kullanabiliriz bileklerimizi nasıl daha güçlendirebiliriz." diye konuştu.

Galatasaray Meydanı'nda toplanan gazetecilik meslek örgütleri temsilcileri burada bir açıklama yaptı. Meslek örgütleri adına açıklama yapan G9 Platformu Sözcüsü Doğan Tılıç, "Karikatür çizip twit atanın Cumhurbaşkanına hakaretle, haber yazıp manşet atanın halkı iktidara karşı kışkırtmakla belgesel çekenin terör propagandasıyla suçlandığı gazetelerin yargılanıp gazetecilerin hapsedildiği ve basın özgürlüğü sıralamasında dünyanın 154.'sü olan bir ülkenin habercileri olarak karşılıyoruz bu yılda 3 Mayıs'ı." ifadelerini kullandı.

TERÖRLE MÜCADELE YASASI YAZAN ÇİZEN HERKESİ TERÖRİZE EDİP SİNDİRMEK İÇİN KULLANILIYOR

İktidarın dünyanın en özgür basınına sahibiz söylemiyle adeta dalga geçtiğini belirten Tılıç, "Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Basın Özgürlüğü günü olarak kutlanmasına karar verilen 1993'den bu yana Türkiyeli gazeteciler olarak bir tek yıl bile kutlama yapamadık. Bugün cezaevlerinde bazıları yıllardır yatmakta olan 21 meslektaşımız yüzlerce gazeteci aleyhine açılmış binlerce dava var. Buna karşın dünyanın en özgür basınına sahip olduğumuzu söyleyerek adeta dalga geçen bir iktidara sahibiz. Terörle mücadele yasası yıllardır yazan çizen herkesi terörize edip sindirmek için kullanılıyor." dedi.

SİYASET ALANI BU KADAR KİRLİ OLAN BİR ÜLKEDE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BEKLEMEK HAYALDİR

Basının özgür olmadığı bir ülkede hiçbirşeyin özgür olamayacağını söyleyen Gürsel Tekin ise, "Eğer bir ülkede basın iletişim özgürlüğü yoksa hiçbirşeyin özgürlüğü yoktur. Bakın gelişmiş ülkelerde yargının, polisin en büyük dayanaklarından bir tanesi basındır. Alman Cumhurbaşkanı'nı istifa ettiren bir gazetedir ve gazete haberiyle siyaseti de temizleyebiliyorsunuz. Siyaset alanı bu kadar gri bu kadar kirliyse bir ülkede basın özgürlüğü beklemekte hayaldir. Umut ediyorum ki büyük bir olasılıkla görünen tablo bugün elime ulaşan bir sarayın yaptırmış olduğu ankete baktığımızda basın mensuplarına da bir müjde vermek istiyoruz ayın sekizinde bu esaretten herkes kurtulacaktır." şeklinde konuştu.