Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi ve Beslenme Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sema Erge, hamileliğin sadece annenin değil bebeğin de beslenmesiyle alakalı bir süreç olduğunu söyledi.

Bebeğin anne aracılığıyla beslenebildiği için annenin beslenmesinin çok büyük önem kazandığına dikkat çeken Erge, “Gebe annenin dengeli ve yeterli bir beslenme modeli sürdürmesi gerekiyor. Her besin gurubundan mutlaka her öğününde bulundurmasını tercih etmelidir. Bu besin grupları en başta süt yoğurt gibi besinleri içeren kalsiyum ve protein açısından zengin besinler olmalıdır. Hamilelerin süt yoğurt gruplarından her öğün mutlaka alması gerekiyor. Et, kuru baklagiller ve diğer et ürünleri içeren bir grubumuz var burada da her öğün belirli miktarlarda kırmızı ve beyaz et alması gerekiyor.” diye konuştu.

Haftada en az iki defa balık ürünlerinin tüketilmesi gerektiğini kaydeden Erge, “Tabi kızartılmadan sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanarak. Balığın içerisinde omega3 denilen elzem bir madde var ki bebeğin beyin gelişiminde çok önemli bir faktördür. Tahıllar ve ekmek grubumuz var yeterli miktarda enerji sağlayabilmesi için annenin her öğün yeterli miktarda alması gerekiyor. Sebze meyveler vitamin ve mineraller açısından oldukça önemli bir besin grubu. Normal sağlıklı yetişkinlere önerdiğimiz gibi gebe annelerinde günde dört beş porsiyonu sebze ve meyvelerden tüketmesini öneriyoruz. Yağlar ve şekerler hamilelik döneminde çok artırılmaması gereken bir grup ama yeteri kadar yemeğinin lezzetinin bozmayacak şekilde yağ miktarı; sütlü tatlılar olacak şekilde de şekeri tüketmesine bir miktar istiyoruz.” dedi.

Kafeinden uzak durulmasını öneren Erge, “ Kafein tüketimi erken doğum riskine neden olabiliyor. Kahve olarak da haftada bir Türk kahvesi öneriyoruz. Ama asitli ve kafein içeren içeceklerden uzak durulmasında fayda var. Çünkü bu tür içecekler hem boş bir kalori kaynağı hem de asitli olduğu için annenin zaten bozulan mide ve sindirim sistemine olumsuz etki yapıyor.” şeklinde konuştu.