Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) İstatistik Dairesi (IT.NRW) özellikle de Türklerin ve diğer göçmen kökenlilerin korkulu rüyası haline gelen gençlik daireleri ile ilgili istatistiki bilgileri açıkladı. Buna göre 2014 yılında gençlik daireleri sadece KRV eyaletinde çocukların tehlikede olmasını sebep göstererek 31 bin 600 çocukla ilgili işlem yaptı. IT.NRW’nin açıkladığı rakamlara göre bu sebeple takibe alınan ve şikayetlerden dolayı takip edilen çocuk sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 3,5 artış gösterdi. 31 bin vakanın sadece üç bin dokuz yüzünde gençlik daireleri çocuklar için acil tehlike görerek müdahalede bulundu.

4 bin 529 olayda ise gizli tehlike ihtimali görülerek tehlikeye karşı önceden önlem alma sebebi ile müdahale edildi. 10 bin 500 vakada ise çocuğa yardım ihtiyacı olduğu tespit edilerek destek sağlandı. 12 bin 700 olayda ise ne bir akut tehlike ne de ihtimal söz konusu oldu, şikayetler asılsız çıktı. Çocukların takip edilmesi için başvuranlar arasında eğitim kurumlarında çalışan personelin oranı yüzde 13 oldu.

“BURADAN AİLE İÇİ EĞİTİMİN ÖNEMİNİ ANLAMAMIZ LAZIM”

Diğer taraftan korumaya alınan çocukların yüzde 25,2’si üç, yüzde 38,1’inin ise 17 yaş ve altında olduğu belirtildi. Yine aynı rapora göre çocukların yüzde 60’ını ailesi tarafından ihmal edildikleri, yüzde 32’sinin evinde ailesi tarafından fiziksel şiddet gördükleri ortaya çıktı. Gençlik daireleri çocukların evdeki olumsuz durumlarından tanıdıklar, komşular, akrabalar ya da okul, polis mahkeme ve savcılık üzerinden haberdar oluyor. Alman yasalarına göre gençlik dairelerinin çocuğu tehlikede görmeleri durumunda bu yola başvurma hakları mevcut. Çocuğun ya da gencin ‘tehlikede görülmesi’ durumu, çocuğun hayati tehlike ihtimali olması olarak tanımlanıyor.

‘Hayati tehlike’den çocuğun ya da gencin bedensel, fiziki ve ruhi gelişiminin tehlikede olması ve bu tehlike ihtimalinin kuvvetle ihtimal olması durumu anlaşılıyor. Rakamın çok yüksek olduğunu dile getiren KRV CDU Milletvekili Serap Güler sonuçlardan toplum olarak üzüntü duyulduğunu dile getirdi. Buna rağmen gençlik dairelerini toptancı bir dil ile tenkit etmenin yanlışlığına işaret eden Milletvekili Serap Güler “Esas olarak buradan aile içindeki eğitimin önemini anlamamız lazım. Diliyorum ki, bütün aileler çocukları ve eşleri ile olan ilişkilerine daha fazla önem verir ve daha fazla yatırım yapar.” şeklinde konuştu.