İstanbul'daki Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak Hatay'da düzenlenen eylemde, biber gazı kapsülünün başına isabet etmesiyle hayatını kaybeden Abdullah Cömert'in davası devam ediyor. Güvenlik sebebiyle Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne alınan davaya, ailesi dört duruşmadır bin 700 kilometre uzaktan gelip gidiyor. Dava bugün de ertelenirken Cömert ailesi mahkemeye tepki gösterdi.

Saat 09.00'da başlayan duruşmaya anne Hatice Cömert, ağabey Adnan Cömert, ablaları Fatma Kartal ve Meryem Öz, 1 ve 1.5 yaşlarındaki yeğenleri, ayrıca yine Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, Ahmet Atakan'ın annesi Emsal Atakan, Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz, CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ve 20 civarında avukat katıldı. Sanık polis memuru A.K. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Mersin'den bağlandı. Duruşmanın başında SEGBİS çalışmayınca mahkeme başkanı ara verdi. 40 dakika sonra sistem çalıştırılınca duruşma başladı ve tanıkların ifadesi okundu. Söz alan avukatlar, delillerin ortada olduğunu söyleyerek sanık A.K.'nin tutuklanmasını talep etti. Mahkeme, bu talebi reddetti.

İki tanığın ifadesinin alınması ve eksik evrakların tamamlanması için dava, 9 Ekim 2015'e ertelendi. Bunun üzerine Cömert ailesi, mahkemeye tepki gösterdi. Çocuğunun katledildiğini söyleyen anne Cömert, dört seferdir Hatay'dan Balıkesir'e sürüklendiklerini belirtti. Sanığın oturduğu yerden duruşmaya katıldığını belirten ağabey Cömert ise onun da mahkemeye getirilmesi gerektiğini söyledi. Anne ve ağabey, adliye çıkışında da bu tepkilerini tekrarladı.

'KARAR VERMEKTE ÇEKİNİYORLAR'

Çıkışta bir açıklama yapan Av. Garip Erhan Biner, delillerin tam olduğunu belirterek, hükümeti arkasına alan mahkemeler ve hakimlerin karar vermekten çekindiğini iddia etti. Av. Biner, "Dava Hatay'dan Balıkesir'e kaçırılmış olsa da biz bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Tüm arkadaşlarımız, yoldaşlarımız da bize destek vermeye devam ediyor. Mahkeme istediğimiz gibi devam etmemekte. Hiçbir talebimiz kabul edilmemekte. Dava bizim lehimize ilerletilmemekte. Katilin kim olduğu belliyken kendisi beyaz akrep aracı içerisinde görev aldığını ve olaya konu gaz fişeğini kendisi ateşlediğini beyan etmesine rağmen hastane raporlarından, adli tıp raporlarından Abdullah Cömert'in ölümünün gaz fişeğinden olduğu sabit olmasına rağmen ve olay yerini birçok kamera görmesine rağmen halen sanık tutuklanmamakta. Mersin Adliyesi'nde hiçbir şey yokmuş gibi takım elbisesini giymekte, yanında tutuklanmama güvencesi olduğu için bir polis dahi bulundurulmamaktadır. Gördüğünüz gibi aile, her türlü yokluğa katlanarak bin 700 kilometre yoldan gelmekte, perişan bir halde. Sanık ise Mersin'de evinde oturmakta, duruşmaları kameralardan takip etmekte. Dosya içerisine evraklar girdi. Kamuoyu ile paylaşacağız görüntüleri. Sanık polis A.K.'nin ateş ettiği akrepten iki gaz fişeği ateşlendikten sonra Abdullah'ın çığlıkları sokakta yankılanmakta. Kim tarafından, ne zaman, nerede öldürüldüğünü biliyoruz ancak bu hükümeti de arkasına alan mahkemeler, hakimler bu konuda karar vermekte çekiniyorlar, korkuyorlar ama bu korku imparatorluğu yıkılıyor. Türkiye artık eskisi gibi olmayacak. Yeni Türkiye diye diye Türkiye'yi uyandırdılar. Bu cesur halk, bu cesur aile, bu cesur avukatlar, bu cesur yoldaşlar olduğu sürece katil nereye kaçarsa kaçsın yakasına yapışacağız." şeklinde konuştu.