Eskişehir’de geçen Nisan ayında polisin DHKP-C terör örgütüne yönelik düzenlediği operasyonda gözaltına alınan 5 kişinin serbest bırakılması için basın açıklaması yapan grup arasında bulunan İngilizce öğretmeni Hatice Yüksel, valilik emri ile öğretmenlik görevinden açığa alındı. Bunun üzerine Yüksel, süresiz açlık grevine başladığını basın açıklaması ile duyurdu.

Geçen 1 Nisan’da Eskişehir’de polis, DHKP-C terör örgütüne yönelik düzenlediği operasyonda 5 kişiyi gözaltına aldı. Arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen, aralarında Eskişehir’in Beylikova ilçesindeki Atatürk Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Hatice Yüksel’in de bulunduğu 6 kişi, aynı gün Emniyet Müdürlüğü önünde 'Baskılar, gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz' yazılı pankart açıp basın açıklaması yaptı. Gruptakiler, yaptıkları açıklamada gözaltına alınan 5 arkadaşının serbest bırakılmasını istedi. Basın açıklamasının ardından 6 kişi Emniyet Müdürlüğü’nün önünde oturma eylemi yapınca gözaltına aldı. Bu şahıslar daha sonra sevk edildikleri adliyede Cumhuriyet savcılığına ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.

Serbest kalanlardan İngilizce öğretmeni Hatice Yüksel, 8 Nisan’da valilik emri ile görevinden uzaklaştırıldı. Yüksel, tekrar göreve dönmesi için Porsuk Bulvarı’nda 'Basın açıklamasına katılmak suç değildir, işimi ve öğrencilerimi istiyorum’ yazılı pankart açıp kurduğu stantta imza kampanyası başlattı. Yüksel bugün de açlık grevine başladı.

Kadın öğretmen Yüksel açık grevine başladığını kendisini desteğe gelenler ile şu şekilde duyurdu: "Halk düşmanlığı kimliği ile tüm Türkiye’nin çok iyi tanıdığı Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, İç Güvenlik Yasası'ndan aldığı yetkileri kullanmakta hiç vakit kaybetmemiş, 8 Nisan günü beni görevimden uzaklaştırarak AKP’nin baskı ve sindirme politikalarını uygulamaya devam etmiştir. Vaki Güngör Azim Tuna’nın amacı son derece açıktır. Bana ve benim özelimde tüm demokratik hak kullanımına karşı bir gözdağı verilmek istenmektedir. Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğü de soruşturmayı ağırdan alarak bu politikaya destek vermektedir. Hak ve adalet mücadelesini engellemek adına son derece organize ve hızlı çalışan bir ifade almak için bile 2 ay beklemişlerdir. Bu soruşturma uzatılarak baskı ve korkuyu büyütmek amaçlanmaktadır. İfademin alınması esnasında bana sürekli bir öğretmenin bu tarz eylemlere katılmasının sakıncalı olduğu dayatılmaktadır. Bu keyfiyetin bir an önce son bulmasını istiyorum. Uğradığım haksızlık karşısında 20 gündür çadırda sürdürdüğüm direnişimi bugün bir üst boyuta taşıyarak, süresiz açlık grevine çeviriyorum." dedi.