Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, fayda ve menfaatin iyiliğin yerini aldığını söyledi. Görmez, "Bireysellik ve egoizm, iyiliği faydacılık ve menfaatçiliğe dönüştürdü. Modern zamanlarda iyilik kavramının karşı karşıya kaldığı en önemli birinci tehlike budur." dedi.

Mehmet Görmez, Türkiye Diyanet Vakfı’nın 40. yılı etkinlikleri çerçevesinde ilk kez düzenlenen ‘Türkiye Diyanet Vakfı Uluslararası İyilik Ödülleri’ ile vakfın çalışmaları hakkında bilgilendirme toplantısına katıldı.
Toplantıda konuşan Görmez, İyilik Ödülleri’nin 500 iyilik hareketinden eleme yoluyla seçildiğini söyledi. Görmez, "Türkiye Diyanet Vakfı kuruluşunun 40’ıncı yılında Cuma günü iyiliği yaymak adına Uluslararası İyilik Ödülleri verecek. Ülke Genelinde topladığı 500 iyilik hareketinden 6 tanesini ödüllendirecek. Neden iyilik. İyilik kavramı aslında bütün dinlerin bütün medeniyetlerin en büyüğünün kavramındır. Bütün medeniyetlerde iyilik müspet bir harekettir. İslam medeniyetinde var oluşun kaynağıdır. Biz dünyaya iyi olmak için, iyiliği gerçekleştirmek için geldik iyilik güzellik hayırlı ve faydalı olan işleri yapmak kötü zararlı her türlü harekide bertaraf etmek için dünyaya geldik. Anne babamızı iyi bir evlat olmak, iyi bir eş olmak, iyi bir komşu olmak. Kısaca iyi bir insan olmak yaratıcı kudretin yeryüzünde bütün insanlardan istediği yegâne şeydir aslında."

"KÖTÜLÜKLERİ YERYÜZÜNDEN KALDIRMANIN EN ETKİLİ YOLU İYİLİK YAPMAKTIR"

Sadece iyi olmanın yeterli olmadığını değerler üreterek iyiliğe öncülük yapmamız gerektiğini söyleyen Görmez,"Kur-an’ı Kerim’in hangi suresine hangi ayetine bakarsanız bakın sadece kendinde iyi olmak yeterli görülmez. Mühim olan iyi değerler üretmek ve onlara öncülük etmek. Bizden istenen bu. Kötülükleri yeryüzünden kaldırmanın en etkili yolu iyilik yapmaktır. Yeryüzünde kötülükleri ortadan kaldırmanın en etkili yolu onun gibi bir kötülük yapmak değildir. Tam da bir iyilik yaparak onu ortadan kaldırmak. Sevgili Peygamber’imizin de en çok üstünde durduğu hususlardan birisi de bu husustur." ifadelerini kullandı.

Modern zamanlarda iyilik kavramının iki büyük tehlikeyle karşı karşıya kaldığını belirten Görmez,"Bunlardan birincisi modern dünya iyiliği bireysel olarak ‘kendine iyilik’ olarak algıladı. İyilik dendiği zaman kendisinin faydasına olan şeyler olarak tanımlamaya başladı. Fayda ve menfaat iyiliğin yerini aldı. Bireysellik ve egoizm, iyiliği faydacılık ve menfaatçiliğe dönüştürdü. Modern zamanlarda iyilik kavramının karşı karşıya kaldığı en önemli birinci tehlike budur. İkinci tehlike ise, iyiliğin ilahi aşkın metafizik boyutunun kaybedilmesi. Allah rızası için yapılması gerek hayrın, hayırseverliğin yerini reklamın propagandanın gösterişin, gösterişçi dindarlığın alması. Hayırseverliğin yerine sponsorlukların ikame edilmesi. Bu da iyilik kavramının karşı karışa kaldığı ikinci bir tehlikedir. Aslında üçüncü bir tehlike var o da basın mensuplarını ilgilendiriyor. O da şudur: neden dünyada haber değeri kötünün ve kötülüğün haber değeri, iyinin ve iyiliğin haber değerinden daha fazladır. Üzülerek belirtiyorum. Sadece Türk medyasından değil, bütün dünya medyasında ben bütün iletişimcilerin, bütün basın mensuplarının bu soruyu kendilerine yöneltmesi gerektiğini düşünüyorum. İstirham ediyorum. Bunun üzerinde hep birlikte düşünmemiz gerekiyor." dedi.

ÖZGECAN ASLAN’IN BABASINA İYİLİK ÖDÜLÜ

Türkiye Diyanet Vakfı’nın 40. kuruluş yıldönümü dolayısıyla, “Uluslararası İyilik Ödülleri”nin sahipleri, 500 iyilik hikayesi arasından seçildi. Vakfın Türkiye genelindeki şubelerinden, eğitimden kültüre, sosyal ve hayri hizmetlerden dini hizmetlere kadar birçok alanda iyilik hikâyeleri gönderildi. Komisyon tarafından değerlendirilen iyiliklerden 6 iyilik birinciliğe layık görüldü. Buna göre Uluslararası İyilik Ödüllüri’nin sahipleri şöyle: Özgecan Aslan’ın babası Mehmet Aslan, Parmaklarımın Ucunda- Hüseyin Başyiğit, “Sen Olsan Ne Yapardın?” TRT 1 programı, Engelsiz Pedal - Samet Aksunoğlu, camide akvaryum yapan imam Yusuf Dede Camii imamı Naci Şengün ve ihtiyaç sahipleri İçin çalışan Fatma Bilezikçi.