Aşırı ultraviyole ışınının korneada hasara, katarakta sarı nokta hastalığı gibi göz hastalıklarına sebep olabildiğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği Göz Hastalıkları Katarakt ve Refraksiyon Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Moray, doğrudan gelen güneş ışınlarından korunmak gerektiğini söyledi.

Op. Dr. Moray, güneş ışınlarının dik olarak geldiği 10.00 ve 16.00 saatleri arasında güneşe maruz kalmamayı, şapka ve güneş gözlüğü kullanılmasını tavsiye etti. Güneş ışınlarının, güneş lekeleri, cilt kırışıklıkları gibi iyi huylu değişikliklerin yanı sıra kanser öncüsü veya kanserli yapılara da neden olduğuna dikkat çeken Dr. Moray, “Kötü huylu oluşumlar göz kapağı cildinde, göz beyazında yeni ortaya çıkan, büyüyen, kanayan, renk farklılığı gösteren, kirpiklerde dökülme yapan kitle şeklinde bulgu verebilir ve bu bulgular izlendiğinde vakit kaybedilmemesi gerektiğini önemle vurguluyor.” diye konuştu.

AŞIRI GÜNEŞ GEÇİCİ GÖRME KAYBI YAPABİLİR

Güneş ışınları ile ilişkili diğer bir etkinin de gözün beyazı üzerindeki kızarıklık ve kabarıklık oluşturan pinguekula adı verilen oluşum olduğunu belirten Moray, şöyle devam etti: “Piterijyum gözün saydam tabakasına doğru ilerleyerek görmeyi azaltabilen (halk arasında gözbebeğine et yürümesi) bir lezyonken, pinguekula ise göz beyazı üzerinde sarımsı yağ birikimi gibi sınırlı kalır. Her ikisi de gözde kızarıklık, yanma, batma gibi şikayetlere neden olur. Aşırı ultraviyole ışınların da gözün dış saydam tabakası olan korneada hasara neden olur. Bu da geçici görme kaybı, gözde şiddetli yanma, batma ve ağrı yapabilir. Bu hasarlar daha çok, elektrik kaynağı yapanlarda, kayak sporcuları ve karlı alanda yaşayanlar ile yapay bronzlaşma uygulanan kişilerde görülür. Kapama ve damla tedavisi ile genellikle 1 gün içinde iyileşir.”

ÇOCUKLAR GÜNEŞ IŞINLARININ ETKİSİNDEN MUTLAKA KORUNMALIDIR

60 yaşın üzerindeki bireylerde görme kaybının en önemli nedenlerinden biri olan sarı nokta hastalığına dikkat çeken Moray, şu bilgileri verdi: “Her ne kadar kornea ve lens, sarı noktaya ultraviyole enerjisinin ulaşmasını önemli ölçüde engellese de devamlı maruziyet uzun süre içinde toksik etki oluşturabilir. Sonuç olarak zararları birçok çalışmayla gösterilmiş olan mor ötesi ışıktan korunmak tüm vücut sağlığı için olduğu kadar göz sağlığı için de önemlidir. Yalnızca erişkinlerin değil çocukların da korunmasına özen gösterilmelidir. Anne ve babaların çocuğa 2 yaştan itibaren güneş gözlüğü kullandırmalarının da ileri yaşlarda oluşabilecek problemlerin önüne geçilmesinde büyük katkısı olacaktır.”