Zonguldak’ta 17 Mayıs 2010’da Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi -540 kodundaki maden ocağında, grizu patlaması sonucu hayatını kaybeden 30 madenci, olayın meydana geldiği kuyu başında dualarla anıldı.

İlk önce maden ocaklarında ve iş kazalarında ölen bütün işçiler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci, yer altı madenciliğinin çok zor bir meslek olduğunu vurgulayarak, "Biz madenciler yer altında birbirimize can emanet ederek çalışıyoruz. Yer altında taşeronlaşmanın başladığı 2004- 2005 tarihinden itibaren uyarımızı yaptık. Taşeron firmayı ocağa sokmadık. Maden ocağında taşeronlaşmanın tehlikeli olduğunu söyledik. Yer altı madenciliğinin uzmanlık gerektiren riskli bir iş olduğu uyarısında bulunduk. Bu yaşanan faciaların tümü, bu uygulamadan kaynaklanıyor. Geçtiğimiz yıl Soma’da ve Ermenek’te yaşadık. Artık göz göre göre gelen bu kazaları yaşamak istemiyoruz.” dedi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Burhan İnan da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İş sağlığı güvenliği konusu tek başına genel müdürün, müessese müdürünün, işletme müdürünün ya da bu işle ilgili çalışan teknik elemanların, işçi kardeşlerimize nezaretçi kardeşlerimizin tek başına halledebilecekleri bir konu değil. Bu konuda herkes üzerine düşen sorumluluğu hiç atlamadan eksiksiz yerine getirmek zorunda. Yaptığımız iş dünyanın en ağır ve zor işi. Özellikle bizim havzamızda kömür damarlarının içerdiği metan gazı ve havzanın tektonik/jeolojik yapısının son derece karmaşık ve bozuk olması dünyaya kıyasla bizim işimizi çok daha zor hale getiriyor. Dünyadaki madenci bir titizlik gösteriyorsa, biz iki-üç titizlik göstermeliyiz ki bu işlerin üstesinden gelelim. İş sağlığı ve güvenliği konusunu sürekli gündem yapmalı, sürekli konuşmalıyız..”

KUR’AN OKUYUP DUA ETTİLER

Olayın meydana geldiği Karadon Yeni Servis Kuyusu önünde toplanan 08.00 vardiyası işçileri, madenci kıyafetiyle Kur’an-ı Kerim okudu, ardından yeraltında vefat eden bütün maden şehitleri için dua edildi. İşçilere mevlit şekeri ve gül suyu dağıtıldı. İşçiler daha sonra Yeni Servis Kuyusu’ndan işçi kafesleriyle mesai yaptıkları yerin yüzlerce metre altındaki maden ocağına indi.

MADENCİLER: KELLE KOLTUKTA ÇALIŞIYORUZ

10 yıllık maden işçisi Feridun Göklü, çok üzgün olduklarını ifade ederek, "Böyle bir olayın bir daha yaşanmaması için aşağıda elimizden geleni yapıyoruz. Buradan yerin altına iniyoruz, çalışıyoruz. Deyim yerindeyse kelle koltukta çalışıyoruz. Her zaman böyle. Biz ailemizi evimizi bırakıp da geliyoruz. Onlarla helalleşip geliyoruz. İnşallah bir daha böyle bir olay başımıza gelmez. Gelmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bugün üzgünüz, tüylerimiz diken diken oluyor. Çünkü biz orada çalışmanın, kazanın ne olduğunu biliyoruz. Benim yanımda da arkadaşım iş kazası geçirerek vefat etti. Söylenecek, anlatılacak kelimeler yok bugün için. İnşallah başımıza bir daha gelmez.” ifadesini kullandı.

16 yıllık madenci Selami Uyur da arkadaşlarına rahmet dileyerek, "İnşallah madenciler olarak bu kazayı bir daha yaşamayız. Biz ekmek parası için çalışmaya mecbur kalıyoruz. Bu tür kazalar psikolojik olarak hepimizi etkiliyor.” dedi.

17 Mayıs 2010'da TTK Karadon Müessesesi maden ocağında taşeron firmada hazırlık işçisi olarak çalışan 30 madenci, -540 kodunda grizu patlaması sonucu hayatını kaybetmişti. Olayın 4. gününde 28 işçinin cesedine ulaşılmış, Ersin Düzcük ve Dursun Kartal isimli işçilerin cesedi ise olaydan 8 ay sonra bulunabilmişti.