Zanlı mahkemedeki ifadesinde “Ben onu çok sevdim. Beni Konya'ya getiren de aşkımdı, nasıl böyle oldu anlamadım“ dedi.
Olay, 6 Aralık 2012 tarihinde merkez Selçuklu ilçesi Şeyh Şamil Mahallesi Eylül Sokak'ta meydana gelmişti. Van'da sınıf öğretmeni olarak görev yapan Gülşah Aktürk (27), ayrıldığı sevgilisinin kendisini sürekli tehdit etmesi nedeniyle rapor alarak Konya'da ikamet eden anne ve babasının yanına geldi. Van İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde geçici işçi olarak çalışan Hakan Başar (36) da Konya'ya kadar takip ettiği genç kızı, evine yakın bir yerde tabancayla vurarak öldürdü. Tutuklanan zanlının önceden plan yaptığı ve bilgisayarından kadın cinayetleri, cinayet sonrası alacağı ceza ve silah satın alma konularını araştırdığı, yapılan incelemede ortaya çıkmıştı.

Cinayet zanlısı Hakan Başar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 82/1 maddesi gereğince "planlayarak kasten adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın karar duruşması bugün Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Hakan Başar, Gülşah öğretmenin babası Haşim, ailesi,taraf avukatları,Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına bir avukat ile kadın cinayetlerini durduracağız platformu üyeleri de katıldı.
Cinayetle ilgili tüm delillerin toplandığı ve karar vereceklerini belirterek savcıdan esasa ilişkin mütalaasını istedi. Savcı mütalaasında sanığın gelmeden önce cinayeti planladığının yapılan incelemelerde belirlendiğini ifade etti ve tasarlayarak kasten adam öldürme suçundan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.

"BEN ONUN AYAĞINI ÖPMÜŞTÜM, ONU ÇOK SEVİYORDUM"

Son sözü sorulan sanık Hakan Başar ise, mahkemede yine ilginç konuşma yaptı. Zanlı Hakan Başar, "Ben onu çok sevdim, birlikteliğimiz boyunca çok kısa ayrı kaldık. Onunda beni sevdiğini düşündüm her zaman hala da böyle böyle düşünüyorum. Ben hala olayı kabullenemiyorum, tamamıyla tesadüfen gelişen olay, kastım yok. Bir seferinde motosiklet kullanırken arkamda oturuyordu, ayağını motosiklete çarptı. Ben herkesin içinde ayağını öptüm. Bana en ağır cezayı verebilirsiniz. Bunu göğüslerim ama olay çok farklı. Beni buraya Konya'ya getiren aşktı. Nasıl böyle bir şey oldu anlamadım. Ben 20 yıldır silah taşıyorum. Silah merakım da vardı. Bir de onu öldürdün diyerek söylemezsin sevinirim. İnşallah devletimiz adını soyadını değiştirip gizli yaşatıyordu. Ben ondan hiç bir zaman kötülük görmedim. İlişkimiz sıfır hatayla devam ediyordu. Eğitim sisteminin değişmesiyle 5. sınıftan sonra 60 aylık çocukların dersine girmeye başlayınca psikolojisi bozuldu, haplar kullanmaya başladı. Neden böyle oldu anlamaya çalışıyorum" şeklinde konuştu.
Sanığı dinleyen mahkeme heyeti 5 dakika ara verdikten sonra kararını açıkladı. Mahkeme heyeti sanık hakkında TCK 82/1 maddesine göre zanlıya tasarlayarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiklerini, duruşmadaki tutumu nedeniyle de indirim yapmadıklarını açıkladı. Mahkeme sanığı aynı zaman da ruhsatsız silah bulundurmaktan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

MÜEBBET İSTEDİ, AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ALDI

Cinayet zanlısı Hakan Başar, ilk kez hakim karşısına çıktığında da ilginç savunma yapmıştı. Mahkeme heyetine "Her şey göründüğü gibi değil, sen beni tanımıyorsun, yargılıyorsun. Sende de pankreas var, bende de ama sen kendi pankreasını tanımıyorsun, beni yargılayamazsın” demişti. Bunun üzerine mahkeme başkanı da zanlıya, "Bana bu saatten sonra karaciğer, dalak, böbrek kursu mu vereceksin? Bana deli numarası yapma. Poliste, savcıda her şeyi anlatmışsın" diye cevap vermişti. Zanlı da son olarak , "O anki şartları getir dünyayı yörüngesinden çıkarayım. Ben müebbet istiyorum. Verebilecek misin?" diye konuşmuştu.

GÜLŞAH ÖĞRETMEN, ÖLMEDEN UYARMIŞTI

Öte yandan Gülşah Aktürk'ün ayrıldığı sevgilisi tarafından ölmeden önce dilekçe verdiği ortaya çıkmıştı. Ölmeden önce yazdığı son dilekçesinde Gülşah öğretmen, "Sanığın müspet suçlardan cezalandırılacağının açık olması, tarafıma zarar verme ihtimalinin bulunması, delillerin toplanmamış oluşu, tarafıma vereceği zararların telafisinin imkansız olması, beni öldürmesi halinde ise bir kadın cinayetine dahi mani olunamayacak oluşu nazara alınarak sanığın 5271 sayılı yasanın 100'üncü maddesi gereğince tutuklanmasını da talep ediyorum" demişti.