Eski Cumhuriyet Savcısı, gazeteci yazar ve avukat Gültekin Avcı'nın gözaltına alınmasına İzmir Barosu'na kayıtlı avukat meslektaşları tepki gösterdi. Avukat arkadaşları, Gültekin Avcı'nın özgürce ifade etmeye çalıştığı düşüncelerinden dolayı gözaltına alındığını söyledi.

Gültekin Avcı'nın Fethullah Gülen'in talimatlarına örgüt üyelerine ulaştırmak ve örgüt kurgusu doğrultusunda kamuoyu oluşturmakla suçlandığını hatırlatan avukatı Volkan Taşkale, "Müvekkilim kamuoyunda tanınan gazeteci, yazardır. 2000'li yıllarda Selam Tevhid Kudüs Terör Örgütü isimli sözde örgütün, teşkilatlandırılmasıyla 61. hükümeti görevinden uzaklaştırmaya teşebbüs eden örgütün irtibat sağlayıcısı ve mensubu olarak suçlanmaktadır. Ancak adı geçen terör örgütü 2002-2006 ve 2014 yıllarında ülkemizin en büyük yargı makamı olan Yargıtay'ca 3 kere onanmış, kesinleşmiş yargı kararıyla da mahkum edilmiştir." dedi.

Müvekkilimin köşe yazılarında da ifade ettiği iddialar olan Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışkalı ve Bahriye Üçok'un öldürülmeleriyle ilgili olduğu düşünülen bu terör örgütünün mahkum olmasının zaten sağlıklı hukuk devleti olan bir ülkede normal olanı olduğunu kaydeden Taşkale, "Ancak maalesef geçtiğimiz bu zorlu günlerde düşüncesini hukukça da onanmış düşüncesini bir aydın olarak ortaya koyan aydınlarımızın, yazarlarımızın hiçbir tasnife tabi tutulmadan, somut hiçbir delil olmadan zan altında bırakıldığı, daha da ötesinde tamamen yasaya aykırı surette özgürlüklerinden mahrum bırakıldıklarını görüyoruz." diye konuştu.

Müvekkili olan meslektaşı Gültekin Avcı'nın daha önce soruşturmayı yapan cumhuriyet savcısı olan İrfan Fidan'a kendisiyle ilgili isnat edilen suçlamayı öğrendiğinde başvuruda bulunduğunu hatırlatan Taşkale, şunları söyledi: "Ancak ifadesi, kendisi geldiği için 'ifadeni alamayız' yönünde oldu. Tam da bayram arifesinde cuma namazına giderken, bu işin zamanlamasının da bu şekilde hem hukukun metnini hem de hukukun manevi ruhunu ihlal eder nitelikte, özgürlüğünün bu şekilde kısıtlanmış olmasını vekili, arkadaşları ve dostları olarak kınıyoruz. Gazeteci, yazarlar olmalıdır, fikirlerini açıkça alenen, dürüstçe söyleyebilmelidir. Bu hepimizin hukuk teminatıdır, ayrıca kamuoyunun bilgilenme hakkıdır." dedi.

'DÜŞÜNÇELERİNDEN DOLAYI GÖZALTINA ALINDI'

Gültekin Avcı'nın kesinlikle köşe yazısında özgürce ifade etmeye çalıştığı düşüncelerinden dolayı gözaltına alındığının altını çizen Av. Taşkale, "Suçlanmasını gerektirecek iddiaların büyüklüğü karşısında ortaya somut, maddi bir delil konması gerekirken tek bir ispata yarar delil olmaksızın şu an özgürlüğünden mahrum edilmiş durumda. İstanbul'daki akıbeti de ayrıca bizce şüpheyle karşılanmakta. Umarız adalet tecelli eder, umarım orada adil yargıçlarımız, savcılarımız sorgu hakimliğince bu yanlışın farkına varırlar. Kıymetli meslektaşımız ki malumunuz, bu devletin dürüst bir eski Cumhuriyet Savcısıdır, dürüst bir gazetecisidir, hukukçusudur, aydınıdır. Umarız bu yanlıştan İstanbul'daki soruşturma sonucunda dönülür." diye konuştu.

'BUNU GAYRİ HUKUKİ BULDUĞUMUZU DA DEKLARE ETMEK İSTİYORUZ'

Hukukun üstünlüğüne inandıklarını da kaydeden Av. Taşkale, "Bir meslektaşımız içeride, bir insanın özgürlüğünü kısıtlamak için somut bir delile ihtiyaç vardır. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun tutuklamaya yönelik hiçbir vecibesi yerine getirilmemiştir. Geçmişte Cumhuriyet Savcımız ifadesini alsaydı bütün bunlara gerek kalmayacaktı. Ancak bugün özellikle beklenmiş gibi, bunu gayri hukuki bulduğumuzu da deklare etmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

'GÜLTEKİN BEY BAŞINA GELECEĞİNİ BİLİYOR OLMASINA RAĞMEN BURADAYDI'

İzmir Barosu'na kayıtlı meslektaşları olarak okul yıllarından beri Gültekin Avcı'yı tanıdıklarını ve sık sık görüştüklerini ifade eden Av. Fatih Çankaya da, şöyle konuştu: "Daha önce bir köşe yazarından bunun işaretlerini aldık, kendisi de bunu bekliyordu. İnşallah hukuk tecelli eder. Gültekin beyin de her zaman İzmir Barosu avukatları olarak arkasındayız. Gültekin bey biliyor olmasına rağmen hala buradaysa, İzmir'de ikamet ediyorsa, bunu bir cuma namazı öncesi beklediği için şaşırmıyorsa, bakın bunlar hem bu insanların duruşlarındaki netliği, kendilerine olan güven duygusunu gösterir. O yüzden kimsenin tabiri caizse bu algı operasyonlarını yediği yok. Bunlar halkın gerçek duyguları içinde yer etmiyor etmeyecek de."