Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) Başkanı Ercan Taştekin, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İç Güvenlik Yasası’nın büyük bir hukuk katliamı olduğunu söyledi. Taştekin, "Bu yasa tüm maddeleriyle Anayasaya aykırı. TBMM’deki çoğunluklarıyla bu tasarıyı da Meclis’ten geçirdiler ama Anayasa Mahkemesi’nin bunu iptal edeceğini biliyorlar. O zaman kadar polis teşkilatı üzerinde partizanca tasarrufta bulunacaklar. Daha önceki yasalarda olduğu gibi bu da öyle olacak. Yapılan tam anlamıyla bir hukuk katliamıdır. Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun. Buna bugün evet deyip çıkaranlar yarın çok utanacaklar. Ayrıca en büyük zararı da yine kendileri görecek." şeklinde değerlendirmede bulundu.

Taştekin, mevcut iç güvenlik yasasının Kuzey Kore ve Suriye gibi anti demokratik ülkelerde görülebilecek yasalardan olduğunu belirterek, "Demokrasilerden diktatörlüklere geçişlerde ülkelere ilk önce iç güvenlik ve kolluk görevlerinde değişikliğe giderler. Önce polis iktidarın sopası haline getirilir sonra bu sopayla halk anti demokratik uygulamalarla hizaya sokulur. Bu paketin özü budur. Bir dikta rejim hazırlığıdır." dedi.

‘MİLLET MAKTUL, POLİS KATİL, ÜLKE DE CENAZE EVİ OLUR’

Toplumsal sorunları bastırmakta polise orantısız ve denetimsiz silah kullanma yetkisi verilmesi korkunç bir hata olduğunu kaydeden Taştekin, "Yeni yasa çok daha büyük problemlere sebep olabilir. Bunun faturasını büyük oranda vatandaşımız ve polisimiz ödeyecektir. Polisin silah kullanma yasası evrensel hukuka ve kurallara uygun olmasına rağmen 2007 yılından bu yana polis kurşunlarıyla 183 vatandaşımız öldürüldü. Şimdi bu yasa tasarısıyla da sapanla taş atana karşı polise silah kullanma yetkisi veriliyor. Böyle olursa da millet maktul, polis katil, ülke de cenaze evi olur. Özgürlük ve güvenlik dengesi asla bu şekilde sağlanamaz. Bu yasa ile maalesef çok sayıda polis katil olma olasılığı arttığını göreceğiz."

DEVLET POLİSİ İMHA EDİLİYOR

Kabul edilen yasa ile ilgili açıklama yapan Taştekin, tespitlerini şöyle sürdürdü: "Devletin polisi imha ediliyor. 17-25 olaylarından sonra bir kesim teşkilattan tasfiye ediliyor görüntüsü başlatılmıştı. Bu bir kesimin tasfiyesi değil, partiye, dar oligarşik yapıya biat edenlerin dışındaki bütün kesimleri tasfiyesi. Mevcut iktidarın tabanı zannetmesin ki "Bizim partinin polisi kuruluyor" buradaki ‘parti’ deyimi ‘dar oligarşik yapı’ anlamı taşıyor. Şunu iddia ediyorum bu yasadan en büyük zararı mevcut iktidarı tabanı görecek. Kendi siyasi partilerinde demokratik ortamın tamamen kalktığını görecekler.

SINAV YERİNE MÜLAKAT

Emniyet teşkilatının içerisinde yargısız ceza verme son haddine çıkarıldığı için polis politize olmak zorunda bırakılacak. Ayrıca polisler sınav yerine sadece mülakatla alınacak. Böyle bir şey hiçbir Avrupa ülkesinde yok. Bu kanun çıkarsa Türkiye Cumhuriyeti polisi tamamen ortadan kaldırılmış olacak. Bir parti polisi yapısı haline getiriliyor. Bununla beraber hukuka riayet etmek diye bir şey olmayacaktır. Kanunlara uygun hareket ettiğinde otomatikman kapının önüne konuluyorsun. Dar oligarşik yapıya biat ettiğinizde de yükseliyorsun.

POLİS KOLEJLERİ VE AKADEMİ DARBE DÖNEMLERİNDE BİLE KAPATILMADI

Dünyada evrensel hukukun olduğu her yerde kazanılmış haklar en önemli ilkelerdir. Polis kolejleri ve akademideki binlerce öğrencinin kazanmış olduğu hakları, umut ve hayalleri ellerinden alınacak olması çok büyük bir facia. Tüm bu gerçeğe rağmen erkanlara çıkıp hiçbir mağduriyetin olmadığını söylemek en az bunun kadar korkunç faciadır. 1980 darbe döneminde bile polis kolejleri ve akademisi kapatılmadı. Akademi öğretim üyeleri ve kolej öğretmenleri sivil üniversite ve okullara gönderilmedi. Akademide bu devlettin parasıyla İngiltere, Almayan, Amerika’da 25-30 yılda akademisyen yetiştirmişsiniz. Şimdi Güvenlik Bilimleri Fakültesini kapatıyorsunuz bunları ilgisiz alakasız üniversitelere göndermeye çalışıyorsunuz.

İÇ GÜVENLİK PAKETİ NELER GETİRİYOR?

- VALİLERE ADLİ KOLLUK YETKİSİ VERİLMEKTEDİR
Aynı kapsamda polise hâkim kararı olmaksızın ve yazılı emir olmadan durdurma ve arama yetkisi veriliyor. Bu kapsamda mülki amirin görevlendireceği polise ve onun emrindekilere vatandaşların üzerini veya aracını arama yetkisi verildi.

- POLİSE “TEHLİKE YAKALAMASI” UYGULAMASI GETİRİLDİ
Bu kapsamda polise “koruma altına alma” ve “uzaklaştırma” gibi muğlak ifadeler ile farklı bir gözaltına alma çeşidi yetkisi verildi. Bu yetkiyle ilgili modern ülkelerde olan “Bağımsız Kolluk Denetim Komisyonu” kurulmaması çok büyük sorunlar oluşturacaktır.

- POLİSİN SİLAH KULLANMA YETKİSİ GENİŞLETİLDİ
Bu yetki ile polise veya başkalarına, her türlü araç, mesken veya işyerlerine veya herhangi bir açık alana molotof vb. atanlara ya da atmaya teşebbüs edenlere karşı silah kullanma yetkisi verildi.

- POLİSİN ZOR KULLANMA YETKİSİNE BOYALI SU KULLANMA YETKİSİ EKLENDİ
Bu yetki düzenlemesinde orantılılık ilkesine dikkat edilmediği görülüyor.

- TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİNE DÜZENLEME
Basın açıklaması, toplantı veya gösteri yürüyüşleri veya siyasi partilerin mitingleri gibi etkinlikler öncesi havai fişek atılması veya demir bilye ve sapan gibi araçlar ile bu toplantılara katılımların olması ile bu faaliyetlerin kanuna aykırı toplantı ve gösteriler sayılmasının önü açıldı.
- Havai fişek, her türlü bıçak (küçük bıçaklar dâhil) gibi kesici aletler veya taş, sopa, demir bilye ve sapan gibi aletler ile her türlü zehirler veya her türlü gaz (çakmak gazı dâhil) ve benzeri maddeler taşıyarak girenlere,

- Kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerinin bir kısmını veya tamamını örterek (çarşaf, peçe, kaşkol kıyafetler veya gözlük vb. dahil) katılanlara,

- Yasadışı (muğlak bir kavram) örgüt ve topluluklara ait amblem, işaret, afiş, pankart, döviz vb. taşıyarak katılanlara,

- Veya bu nitelikte sloganlar söyleyerek katılanlara üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilme getirildi.
-TELEFON DİNLEME KARARLARININ HAKİM ONAYINA SUNULMA SÜRESİ UZATILDI
Bu süre 48 saate çıkarıldı.
Polisin müşteki, mağdur veya tanıkların ikamet ettikleri yerlere veya işyerlerine girerek ifade almalarının önü açıldı.

ZORUNLU EMEKLİLİK
Bu kapsamda herhangi bir kriter/ölçüt olmadan 3200 emniyet müdürü Anayasa Mahkemesi'nin benzer iptal kararlarına rağmen zorla emekli edilmektedir

EMNİYETTE PERSONELE CEZA VERME KOLAYLAŞTIRILDI
- Genel bir hukuk kuralı olan ceza verme zamanaşımı müessesesinin sadece emniyet teşkilatı personeli yönünden ortadan kaldırılmakta ve disiplin yönünden bu kapsamda olan personel başka sivil kurumlara araştırmacı ya da memur olarak gönderildi.

- Personelin cezalandırma amaçlı araştırma, inceleme ve denetleme gibi görevlerde istihdam edilmesinin ve idarenin istediği personeli istediği zaman sürgün olarak başka illere gönderebilmesinin önü açıldı.

- Polislerin terfilerine mülakat getirildi. Ayrıca polis memurluğundan komiserliğe geçişlere de mülakat getirildi.

- Terfi sistemi bozuldu. Bu kapsamda mevcut (B) grubu polis amirleri (B) grubu bırakılarak önleri kapatıldı. Üçüncü bir sitem ihdas edilerek mülakatla alınanlar (A) grubu yapılıyor.

- Bir yanda Emniyet Müdürü fazla denirken emniyetin üst yönetimine Genel İdari Hizmetli sınıfı personel atamanın önü açıldı.

- Bunun yanında Emniyet Müdürlerinin rütbelerde bekleme süreleri kısaltılarak daha hızlı terfi etmelerinin önü açıldı.

- Ülkemizin tek Güvenlik Bilimleri Fakültesi kapatılarak, polis yöneticisi eğitimi lisans seviyesinden kurs seviyesine düşürüldü.

- Polis Akademisinin güvenlik alanında tecrübeli ve yetişmiş öğretim görevlileri YÖK’e bağlı sivil üniversitelere gönderiliyor.

- Polis Koleji kapatılmakta ve öğrencilerin müktesep hakları göz ardı edildi. Öğrenciler Milli Eğitim Bakanlığına bağlı orta öğretim kurumlarına aktarılacak.

- Polis Akademisi başkanı, Enstitü Müdürü ve Enstitü Sekreteri, Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürleri, Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürleri ile diğer bütün idari personelin görevlerine son verildi.

- Polis amiri olmak için 7,5 yıldır Polis Akademisi ve Polis Koleji bünyesinde okuyan öğrenciler; kanunen verilmiş atanma hakları ellerinden alınarak güvenlik ile ilgisi olmayan üniversitelere gönderilecek.

- Emniyet Teşkilatına mülakatla ve kısa süreli eğitimlerle çok sayıda yöneticinin alınmasının önü açılacak.

-Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin atama, değerlendirme, açığa alma, denetleme hükümleri İçişleri Bakanlığı ve valilere verildi.