Mısır'da darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanında darbeye karşı demokratik haklarını kullanarak tepkisini gösteren sivil halka güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu iki yüzden fazla kişinin ölmesi, 4 binden fazla kişinin de yaralanmasıyla ilgili olarak bir açıklama yapan GÜVENÇ, olayı şiddetle kınadığını söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:

 

“ Mısır halkı kendi iradesiyle belirlediği iktidarın darbeyle görevden alınmasına tepkisini ortaya koyarak demokrasi talebini dile getirirken katliama maruz kalmıştır. Mübarek Ramazan Ayında Müslüman bir ülke olan Mısır'da dünyanın gözü önünde sivil halka silahlı güçler tarafında ateş açılmış 200'den fazla insan hayatını kaybetmiş, binlerce de insan yaralanmıştır. Daha dün bu ülkede yapılan darbeye sesini çıkaramayan hatta darbe olduğunu bile kabul etmeyen başta Amerika ve bazı AB ülkeleri bu katliama ne diyecek doğrusu merak ediyorum. Dün Mısır'da yapılan darbeye göz yuman, yardım ve yaltaklık yapanlar, bugün yapılan katliama da işlenen suça da ortaktırlar.

 

Biz zamanında darbelerden nasibini almış ve darbenin çirkin yüzünü defalarca görmüş bir milletiz. Darbenin ne demek olduğunu iyi biliriz.  Askeri darbenin olduğu yerde insan haklarının, demokrasinin ve hukukun olması mümkün değildir. Mısır'da yaşananlar da bunun en yakın ve en canlı örneğidir. Darbe yönetimlerinin insanları nasıl katlettiğine dünya bir defa daha şahit olmuştur. İçinde bulunduğumuz bu mübarek günlere rağmen darbe zihniyetinin işlediği bu suçu şiddetle kınıyorum, tüm dünyayı Mısır'daki darbeye ve katliama seyirci kalmamaya davet ediyorum. Darbenin yapıldığı günden beri Mısır'da hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Oradaki insanların duaya çok ihtiyaçları var. Hep birlikte dua edelim.”