Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, Fethullah Gülen Hocaefendi’yle ilgili Yeni Şafak gazetesinde yer alan mason iftiralarına cevap verdi. Aynı gazetenin geçmişte kendisini de İngiliz ajanı ilan ettiğini ve bununla ilgili tekzip yayınlamak zorunda kaldığını söyleyen Mustafa Yeşil, “Bir insan mason değil de mason yapılmasının muradı belli ki onu yıpratmak. Hele hele bu bilgi 75’lere yani nereden bakarsanız aşağı yukarı 40 yıl öncesine kadar uzanan bir belge hem de eskitilmiş bir kağıt üzerinden ve teknik olarak çok arızalı ve hatalı bilgi, belge üzerinden bunu iddia etmeye çalışmaları muhtemelen günlük yalan malzemelerinden birisi olarak görüyoruz.” dedi.

GYV Başkanı Mustafa Yeşil, vakfın genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir basın mensubunun, Fethullah Gülen Hocaefendi’yle ilgili Yeni Şafak gazetesinde yer alan mason olduğuyla ilgili soruya Yeşil, “Öncelikle şunu söyleyeyim arkadaşlar. Yeni Şafak gazetesi zannediyorum 5-6 ay önce de beni İngiliz casus olarak ilan etmişti. Belki dikkatinizi çekmiştir. Gerekçe de şuydu; o dönemde bir pasaportu İngilizce herhalde onu yapan arkadaş İngilizce bilmiyordu zannedersem. Bir kadının pasaportuna benim ismimi yapıştırarak pasaport gerekçesi gösterilerek İngiliz ajanı tabiriyle manşet atmış ve bu iddiayı da maalesef bir haber yapmıştı ve biz o gün tekzip davası açmıştık küçükte olsa tekzip davasını yayınlamışlardı. Tabi üzülerek söyleyelim bu süreç çok kirli çok çirkin bir süreçte manşet atanlar, attıkları manşetler de gerçek ve doğrudan uzak olanlar herhalde yıllar sonra attıkları manşetlerin mahcubiyetini yaşayacaklardır muhakkak. Sayın Gülen’le ilgili mason iddiası meselesi bu ülkede mason olmayı ifade etmek suç değil. Ve kendini mason olduğunu ifade eden kurum ve kuruluşlar da bu ülkede demokratik zeminde açık ve aleni şekilde zaten faaliyet göstermektedirler. Buna sözümüz yok. Ama bir insan mason değil de mason yapılmasının muradı belli ki onu yıpratmak. Hele hele bu bilgi 75’lere yani nereden bakarsanız aşağı yukarı 40 yıl öncesine kadar uzanan bir belge hem de eskitilmiş bir kağıt üzerinden ve teknik olarak çok arızalı ve hatalı bilgi ve belge üzerinden bunu iddia etmeye çalışmaları muhtemelen sürekli bulundukları çizginin ayakta kalmaları adına gerekli olan ihtiyaç duyulan her günlük yalan malzemelerinden birisi olarak görüyoruz. İşin doğrusu Sayın Gülen’e biliyorsunuz bu ülkede farklı zihniyette insanlar kimisi gizli kardinal dedi kimisi moon tarikatı mensubu dedi. Şu anlarda son dönemde meşhur yurt dışına çıkınca şeriat devleti getirecek ülke içine gelince gizli Hıristiyan. Yani çift taraflı nasıl nerede ne tutarsa anlayışıyla sürekli olarak kavramlar üzerinden bir yıpratma projesinin bir parçası. Çok çirkin çok sevimsiz ne yapanların ne ona alet olanları asla tasvip etmiyoruz ama olayın tabi ki bir hukuki bir süreci vardır hukuki süreçte takip edilecektir. Zannediyorum bunnlarla ilgili Hocaefendi’nin avukatları bir açıklama yapmış.” dedi.