Suriye'nin Rojava bölgesinde IŞİD ile girdikleri çatışmalarda ölen 13 YPG'linin cenazeleri, 7 gündür Habur Sınır Kapısı'nda bekletiliyor. Ailelerle birlikte cenazeleri almak için nöbet tutan HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, cenazelerin sınırdan geçmemesi için herhangi bir kanun maddesinin olmadığını, kararın keyfi olduğunu söyledi.

Suriye'nin Rojava bölgesinde IŞİD ile girdikleri çatışmalarda ölen 13 YPG'linin cenazelerinin 7 gündür Habur Sınır Kapısı'nda bekletilmesinin gerginliği sürüyor. HDP'li milletvekilleri, cenaze yakınlarıyla birlikte sınır kapısında cenazeleri almak için nöbet tutmaya devam ediyor. Cenazeleri almak için Cumhuriyet Savcılığı'na başvuran ailelere, cenazelerin sınırdan geçirilmesi sorumluluğunun İçişleri Bakanlığı'nda olduğu, cenazeler sınırdan içeri girdikten sonra otopsi işlemini savcılığın yapabileceği söylendi.

Sınırda bekleyenlerden HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, cenazelerin sınırdan geçirilmemesi için herhangi bir kanun maddesinin olmadığını, kararın keyfi olduğunu söyledi. Cenazelerin alınmamasının Bakanlar Kurulu’nda alınan sözlü bir talimat olduğunu aktaran Encü, “Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından bu cenazelerin verilmemesi yönünde bir karar alındı. Sadece bu cenazeler değil bundan sonra gelen bütün cenazelerin geçişinin engelleneceği, hem vali, hem içişleri bakanı, hem meclis başkanı tarafından bize verilen bir bilgidir. Anayasa’da, kanunlarda böyle bir madde yok. Başbakanın cumhurbaşkanın son bir haftadır Kürtlere yaptığı topyekün bir savaşın bir parçası olduğu açık ve net ortadadır.” diye konuştu. Nöbetlerinin cenazeler verilene kadar devam edeceğini aktaran Encü, cenazelerin verilmemesi halinde açlık grevine başlayacaklarını dile getirdi.

Cenazelerin verilmemesinin hiçbir hukuki dayanağının olmadığını belirten Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi de, “Türkiye'deki hukuk sistemine göre devletin kendi vatandaşlarını ölü ya da diri olmasına bakılmadan alması gerekiyor. Bırakın böyle sınır kapısından geçmesini, yasadışı yollarla sınıra gelse bile Türk vatandaşı olduğunu ispat ettiği anda onu ülkeye kabul etmeleri gerekiyor. Ama maalesef bu cenazelerle ilgili biraz olay şahsileştirildi. Onun dışında da keyfi bir uygulamadır. Bakanlar Kurulu kararı diyorlar. Bir haftadır herhangi bir resmi karara ulaşamadık.” ifadelerini kullandı.

Cenazelerin sınırda soğutma depolu TIR’larda bekletildiğini belirten Elçi, “Yapılan keyfi bir uygulamadır. Bu şekilde hukuk çiğneniyor. Cenazelerin günlerce bir TIR'ın içinde bekletilmesi hem cenazelere, hem ailelere, hem de devlete saygısızlıktır. Ölen bir insanın cenazesinden çekinmek, onu almamak, yurda kabul etmemek, defin işlemlerini engellemek insani değildir.” diye konuştu.

Konuyla ilgili Başsavcıyla da görüştüklerini belirten Elçi, Başsavcının kendilerine bu aşamada yapacağı bir şey olmadığını söylediğini belirtti. Ailelerin cenazelerin kendilerine verilmediği için suç duyurusunda bulunduğunu belirten Elçi, şöyle konuştu: “Şu ana kadar cenazelerin verilmesi için atılan herhangi bir adım yok. Verilmemesi yönü daha ağır basıyor. Tabi bu Türkiye’nin son günlerdeki savaş durumuna geçmesiyle de alakalı. Bu da Türkiye için bir zarar. Kör topal da olsa bir barış süreci vardı. Doğru yanlış. Herkes tarafından özümsenmişti. Bu saatten sonra bu savaş durumuna geçmek kimin yararına olacak? Onu da anlamış değiliz. Dileriz ki yetkililer bir an evvel bu yanlıştan vazgeçerler. Geçmişte devam eden müzakerelere geçerler. Türkiye’de yaşayan herkesin yararına olan şeyin bu olduğunu düşünüyorum.”