Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile 62 polisin reddi hakim taleplerini kabul ettiği için tutuklanan hakimin işten atılan eşi, suç duyurusunda bulundu. Hakim Metin Özçelik’in doktor eşi Hatice Kutbay Özçelik, Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nin rektörü ile tıp fakültesi dekanının nefret ve ayrımcılık suçlarından cezalandırılmasını istedi.

Hidayet Karaca ile birlikte Selam terör örgütü ve yolsuzluk soruşturmalarında görev aldıkları için tutuklanan polislerin reddi hakim taleplerini İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi kabul etmişti. Hakim Metin Özçelik’in yanı sıra aynı isimlere tahliye kararı veren İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Mustafa Başer, jet hızıyla önce açığa alınmış sonra da tutuklanmışlardı.

Hakim Özçelik’in tutuklanmasının hemen ardından Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktor olarak çalışan eşi Hatice Kutbay Özçelik işten çıkarılmıştı. Doktor Özçelik işten çıkarılması kararını veren rektör ve dekanı savcılığa şikayet etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatı Önder Durdu aracılığıyla dilekçe veren Özçelik,
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rekötürü Prof. Dr. Saffet Tüzgen ile Tıp Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı hakkında nefret ve ayrımcılık suçundan soruşturma başlatılmasını
talep etti.

Dilekçede müvekkilinin 4 yılı aşkın süredir Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda öğretim görevlisi doktor olarak çalıştığını belirten Durdu, “Müvekkilimiz, görevi sırasında vermiş olduğu hukuki bir karar sebebiyle 30 Nisan 2015 tarihinde tutuklanan İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik’ in eşidir. Hakim Metin Özçelik’in açığa alınması ve akabinde tutuklanmasıyla birlikte çalışmakta olduğu hastanede müvekkilimize karşı olumsuz tutum ve tavırlar sergilenmeye başlanmıştır. Bir tek disiplin cezası dahi almamış müvekkilimize uygulanan insaf sınırlarını zorlayan keyfi uygulamalar işten çıkartmayla son bulmuştur. Bu uygulama, TCK 122 ve sair maddeleriyle AİHS’nin ilgili maddelerine aykırı hukuksuz bir uygulamadır.” dedi.

Müvekkiline yönelik mobbing sınırını da aşarak nefret ve ayrımcılık suçlarının işlendiğini belirten Durdu, Özçelik’in yaşadığı bir mağduriyeti şöyle anlattı: “Nisan ayı içerisinde Bezmialem Vakıf Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı bünyesinde 1 kişilik yardımcı doçentlik kadrosu açılmıştır. Kadro açılınca, bölüm başkanlığı nezaretinde toplantı yapılarak kadroya müvekkilimizin başvurması kararı alınmıştır. Gerekli şartları taşıyan müvekkilimiz de dosyasını tanzim ederek yönetime teslim etmiştir. Fakat Hakim Metin Özçelik’ in HSYK tarafından geçici tedbirle açığa alınmasından yalnızca iki gün sonra, yardımcı doçentlik kadrosuna gerekli şartları taşımayan bir başka kişinin başvurması sağlanmıştır. Olayı öğrenen müvekkilimiz bölüm başkanı Doç. Dr. Murat Sezer ile konuyu konuşmuş, kendisinden hiç kimsenin eşi ya da çocuklarının böyle bir nedenden dolayı zarar görmesini tasvip etmediğini, müvekkilimizin çalışmalarını takdir ettiklerini fakat yukarıdan böyle istendiği için alternatif dosya istemek zorunda kaldıkları cevabını almıştır.”

Müvekkilinin 6 Mayıs’ta cezaevindeki eşini ziyarete gitmek için çocuklarının psikolojisinin uygun olup olmadığı yönünde görüş almak amacıyla psikoloğa götürmek istediğini anlatan Durdu, hastaneden 1 günlük mazeret izni talep ettiğini ancak reddedildiğini belirtti. Bunun üzerine müvekkilinin çalıştığı hastanede muayene olarak istirahate çekildiğini kaydeden Durdu, akabinde çocuklarını psikoloğa götürdüğünü daha sonra da eşini ziyaret ettiğini anlattı. Durdu, “Üniversite yönetimi, sadece bir gün sonra 7 Mayıs 2015 tarihinde savunmasını dahi almadan müvekkilimizi işten çıkartmıştır. Bu olay ulusal ve uluslararası birçok medya organı tarafından haberleştirilmiş; Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu, çeşitli sağlık sendikaları ve kadın dernekleri ile birçok sivil toplum kuruluşu bu uygulamayı kınamıştır.” ifadelerini kulladı.

Müvekkilinin çocuğunun kreşten kaydının da silindiğini hatırlatan Durdu, bu uygulamalarla evrensel hukuk ilkesi olan ‘suç ve cezaların şahsiliği’ ilkesinin ihlali edildiğini vurguladı.

Durdu, bu nedenlerle Rektör Prof. Dr. Saffet Tüzgen, Dekan Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı ile birlikte diğer ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.