Antalya Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı, savcı ve hakimlerin tutuklanmasına meslektaşlarının ses çıkarmamasına tepki gösterdi. Bacanlı, hakimlerin siyasi güce tabi olamadan dik durarak, vicdanlarının rahat edecekleri kararlara imza atmaları durumunda Türkiye’de yaşananların hiçbirinin olmayacağını söyledi.

MİT TIR'larını durdurduğu için haklarında dava açıldıktan sonra yakalama kararı çıkartılan eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, gözaltına alınmasına Antalya Barosu’ndan tepki geldi. Baro binasında basın toplantısı düzenleyen yönetim kurulu adına basın açıklaması yapan Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı, hakim ve savcılarının meslektaşlarına sahip çıkmamasını eleştirdi. “Bugün savcılar, başsavcılar, hakimler tutuklanıyor kimseden çıt yok.” diyen Bacanlı, hakimlerin sabah Antalya Adliyesi önüne çıkıp ‘ya arkadaşlar, ne oluyor durun’ demesini beklediğini ifade etti. Bütün hakimlerin dik durması, vicdanlarının müsterih olacak kararlara imza atmaları durumunda yaşanan olaylarının hiçbirinin olmayacağını belirten Bacanlı, “Dönüp gelip kendilerine bakacaklar. Her dönemde siyasi güce tabi olmayacaklar. Dün nasıl yüksek yargıçların Genelkurmay’a gidip brifing almalarını eleştirdiysek. Bugün de aynı şekilde siyasi iktidarın emir ve talimatlarıyla adam tutuklayan, gözaltına alın, cezalandıran, tahliye etmeyen hakim ve savcılara karşıyız.” dedi.

'TÜRK HUKUK KAOSA SÜRÜKLENİYOR'

Alper Tunga Bacanlı, Türk hukuk tarihinin bugüne kadar hiç eşi ve benzeri görülmemiş bir kaosun içine sürüklendiğine dikkat çekti. Yıllar önce dalgalarla gelen yıkımın karşısın da toplum vicdanı ve adalet kavramının büyük yara aldığını belirten Bacanlı, “Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi MİT’e ait TIR’ların durdurulması soruşturması kapsamında eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık’ın tutuklamaya yönelik yakalama kararı vermesi üzerine dün gece saatlerinde ailesinin gözleri önünde evinden alınarak Tarsu'a götürülmüştür. Hakimlerin, savcıların ve avukatların tutuklandığı bir ülkede hiçbir yurttaş yasaların sağladığı güvenceden yararlanamaz. O nedenle artık hiç birimiz güvende olduğumuzu söyleyemeyiz.” ifadelerini kullandı.

'BİZE GÖRE HUKUKUN BİTTİĞİ YERDEYİZ'

Baro Başkanı Bacanlı, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunun, Yakalama, Sorgu Usulü başlıklı 88. Maddesi’nde Ağır Ceza Mahkemesinin görevi dışına giren suçüstü haller dışında, hakim ve savcıların yakalanamayacağı, üzerleri, konutlarının aranamayacağı ve sorguya çekilemeyeceğini hatırlattı. Buna aykırı hareket eden kolluk kuvvetleri, amirler ve memurlar hakkında yetkili cumhuriyet savcılar tarafından gerekli hükümlere göre doğrudan doğruya soruşturma yapılacağını söyleyen Bacanlı, bu açık hükümler karşısında yapılan hükümlerin hukuka uygunluğundan söz edilemeyeceğini ifade etti.

Bacanlı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünkü yaşanan hadise, daha önce verdikleri kararlardan dolayı hakimlerin tutuklanması ve nihayetinde eski Adana Başsavcısı daha çok kısa süre önce koskoca Adana’nın güvenini, adaletini emanet ettiğiniz kişileri sanki şedit suçlular gibi gecenin bir yarısında, polis, savcı marifetiyle gözaltına almak bize göre hukukun bittiği sözün bittiği yerdir.”

'TIR’LARIN DURDURULMASINDA SUÇ YOK'

Bacanlı, MİT TIR’larının durdurulup aranmasında suç teşkil edecek hiçbir fiil olmadığını kaydetti. Buna yönelik mahkeme kararlarının olduğunu belirten Bacanlı, “Mahkeme kararları uyarınca bir arama kararı var. Burada buna direnen görevliler var. Şimdi Tarsus’ta açılan dava bu. Ben buradan soruyorum; bu davada tutuklama kararının gerekçesi ne? Tutuklama hukuka aykırı. Kaçma şüphesi mi var? Bir yere mi kaçmış? Burada evinde oturan adam. İstanbul'da hakim tutuklanmaları olduğu halde kaçmaya teşebbüs etmemiş. Eğer zaten bir memlekette başsavcının hakkında soruşturma yaptığınız, kaçacağı gibi bir gerekçe ortaya koyarsanız, o takdirde Türkiye’deki bütün yargılamaları tutuklu yapmamız lazım.” dedi.

'SİYASİ KARARLA TUTUKLANACAKLAR'

“Şimdi siz inanıyor musunuz mahkeme kararıyla TIR’ları aramak isteyen cumhuriyet savcıların yargılama sonunda ceza alacağına?” diye soran Bacanlı, ceza almaları durumunda bunun siyasi kararla olacağını söyledi. Bu davaların siyasi olduğunu belirten Bacanlı, “Yarın bir gün bu hükümet değişse, siyasi iktidar değişse bu soruşturmalarda içeride bir tane adam kalmaz. Siyasi saiklerle açılan soruşturmalarda tutuklama tedbirine en son başvurulması gerekir.” ifadelerini kullandı.