Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, kadın milletvekili adayların tanıtım toplantısında konuştu. Yüksekdağ, “Halkımızın öz yönetim gibi demokratik bir talebinin karşısına tank, top, kurşun, ölüm çıkarılıyor. Öz yönetim, biz kadınlar için her şeyden önce 'bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz bizimdir', demektir. Muş’ta, Şırnak’ta, Hakkari’de, Van’da, Diyarbakır’da kadınlar bunu yapıyor.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 1 Kasım erken seçimlerine girecek kadın milletvekili adayların tanıtım toplantısına katıldı. Yüksekdağ, ‘kadınlar’ için seçim beyannamesini de açıkladı. Burada konuşan Yüksekdağ, 7 Haziran seçim sonuçlarını tanımayanların, demokratik seçim sonuçlarına damgasını vuran kadın iradesini tanımadığını söyleyerek, 1 Kasım’da dayatılan seçimle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Yüksekdağ, şunları kaydetti: “Ama bugün kadınlar olarak çok açık ve net bir şekilde yeniden söylüyoruz; bizim demokratik irademizi tanımayanı biz de tanımayız. Bu erkek egemen siyasi iktidar, hırsla gözü kararmış bu siyasi yapı kadınların her alanda gücünü ve iradesini de karşısına aldı.

7 Haziran’dan hemen sonra kendisi için bir başkanlık ve tek adam diktatörlüğü çıkmayacağını anlayan saray ve AKP bu seçim yenilgisinin acısını halktan çıkarmaya ve kadınlardan sormaya yöneldi. Bu dönem içerisinde halkın demokratik iradesinin 7 Haziran seçim sonuçlarında ortaya çıkan tablonun her düzeyde tahrip edilmesi ve bütün topluma korku salınması hedeflendi. Bütün bu süreç boyunca 400 milletvekili için, başkanlık sistemi için yola çıkan ve buna kilitlenmiş bir siyasi yapı halkın bütün demokratik taleplerini ve çiğneyip geçti. Türkiye tarihinde ilk defa meclis çatısı altında bir kadın grubu oluşturuldu. Ama çok kısa bir süre içinde bu kazanımı hazmedemeyenler halkın her düzeyindeki kazanımlarını yıkmaya yöneldiler.”

SARAYIN 400 VEKİL SEVDASI UĞRUNA, SARAYIN İHTİŞAMI UĞRUNA BU ÜLKENİN GENÇLERİ KATLEDİLDİ

"Sarayın 400 vekil sevdası uğruna, sarayın ihtişamı uğruna bu ülkenin gençleri katledildi." diyen Yüksekdağ, şu ifadeleri kullandı: "Analara katledilmek ve savaşa gönderilmek için ‘en az 3 çocuk doğurun’ dendi. 8 aylık dönem içerisinde 200 kadın ilan edilmemiş, adı konulmamış bir savaşla katledildi. Katillerinden hesap sorulmadı. Caydırıcı tedbirler alınmadı. Kadınların katili erkekler mahkeme salonlarında boyun büküyor, kravat giyip takım elbise kullanıyor diye ceza indirimi kullanıldı. Bu süreç içerisinde yaşam alanlarını savunan kadınlar, ‘devlet kimdir’ diye soran kadınlar, siyasi iktidarın sayısız saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Cizre’de, Silvan’da, Silopi’de, birçok ilde kadınlar hergün top mermileri, kurşun sağanağı altında yaşamaya mecbur bırakıldı.”

ARTIK HDP’NİN BARAJ ALTINDA BIRAKILMA ZAMANI GEÇTİ

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün bizler sarayın savaşını durduracak olanlarız. İktidar hırsıyla gözü kararmış bu siyasi yapıya karşı kadınca yaşamın önünü açacak olanlarız. Sonuna kadar savaşta ısrar edenlere karşı bizler sonuna kadar barışta inat edeceğiz. Artık kadınların zamanı gelmiştir. Her yerde direnen kadınların siyasette çok daha büyük bir hamle geliştirmesinin zamanı gelmiştir. 1 Kasım seçim zaferi büyük bir kadın zaferi olacak. 1 Kasım seçimlerini bizi o çok istedikleri barajın altına itmek için gerçekleştiriyorlar. Artık HDP’nin baraj altında bırakılma zamanı geçti, artık tarih oldu, çok eskide kaldı bu hayal. 1 Kasım’da bizler çok daha iyi başka bir şey yapacağız. Savaş merkezli olan sarayı barış altında bırakacağız. Savaş kadınların barış iradesinin altında kalacak.”

HALKIMIZIN ÖZ YÖNETİM GİBİ DEMOKRATİK BİR TALEBİNİN KARŞISINA TANK, TOP, KURŞUN, ÖLÜM ÇIKARILIYOR

Herkesin istediği demokrasiyi kadınların kuracağını vurgulayan Yüksekdağ, şöyle konuştu: “İşte bunun için her yerde öz yönetim iradesini savunan ve yukarıya taşıyan kadınları selamlıyoruz. Çünkü herkesin demokrasi dediği bir memlekette demokrasinin ne demek olduğunu göstermektir yapılması gereken. Kentlerinde öz yönetim ilan eden kadınlar ve halkımız demokrasinin nasıl inşa edilebileceğini gösteriyor. Siyasi iktidara bakarsanız öz yönetim ilan eden terörist. Etrafları kuşatılıyor, sıkıyönetim ilan ediliyor. Halkımızın öz yönetim gibi demokratik bir talebinin karşısına tank, top, kurşun, ölüm çıkarılıyor. Özyönetim, biz kadınlar için her şeyden önce bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz bizimdir, demektir. Muş’ta, Şırnak’ta, Hakkari’de, Van’da, Diyarbakır’da kadınlar bunu yapıyor. İşte, bizler de bütün Türkiye kadınları olarak kadın yapılarının ve halkımızın geliştirdiği öz yönetim iradesini kendi irademiz olarak sahipleniyoruz.”

KADINA OLAN ŞİDDETİN ORTADAN KALDIRILMASI İÇİN CAYDIRICI TEDBİRLERİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ

Kadınların her alanda saldırılarla karşı karşıya kaldığını aktaran Yüksekdağ, şunları kaydetti: "Sosyal adalet partimizin seçim çalışmasında en önemli işlevi ve öncelikleri arasında olacak. İşçi kadınların, çalışan kadınların çalıştıkları her yerde uğradıkları ayrımcılığı, eşit ücret alma hakkını koruyacağız ve güvence altına alacağız. Kadınların uğradığı ayrımcılıklardan birisi olan kadına olan şiddetin ortadan kaldırılması için caydırıcı tedbirleri hayata geçireceğiz. Kadın katilleri elini kolunu sallayarak dolaşamayacak."