[B]Erhan BAŞYURT yazdı...[/B] Bilge Köyü'nde yaşanan katliam arkasında katlanılması güç acılar bıraktı. 6'sı çocuk 44 insan hayatını kaybetti. 48 çocuk yetim ve öksüz kaldı. Tetiği çeken biri 14 yaşında 10 insan hapse düştü. 12 aile intikam saldırılarına maruz kalmamaları için Jandarma kontrolünde taşındı. Göç etmek zorunda kalanların 50'si çocuk. Köy bir haftada nüfusunun yarısını, huzurunun hepsini kaybetti. Cehaletin ve hırsın hayatları nasıl kararttığının timsali Bilge Köyü. Her tarafından dram fışkırıyor. Olayın ardından Mardin Mazıdağı'ndaki Bilge Köyü'ne giden arkadaşımız Seçkin Ergün, trajedinin insani boyutlarını yakalamayı başarmış. İşte iki gelin Asuman ve Pınar'ın yürek yakan hikâyesi... *** Asuman Çelebi, annesi ve dört kardeşini katliamda yitirdi. Saldırıyı yapanların 6'sı kocasının kardeşleri yani kayınbiraderleri... Eşi saldırı sırasında köy dışındaymış. Can güvenliği sebebiyle bir daha dönememiş. Bu sürede Asuman'ı bir kez bile telefonla aramamış. Asuman'ın babası "Onu da vururlar" diyerek geri çağırmış. Aslında haksız da sayılmaz. Ama Asuman'dan "düşman kanı" taşıdığı için 1 buçuk yaşındaki oğlunu kocasının ailesinde bırakması istenmiş. Kalırsa kendi canı, getirirse yavrusunun canı tehlikede... Annesini, dört kardeşini kaybetmesi yetmemiş. "Yavrunu da bırak gel" demişler. Ne yapsın Asuman? "Zarar verilmeyeceği" garantisi alıp biricik kuzusunu izlerini kaybettirmek üzere köyden göçen "annesi ve kardeşlerinin katili" olan aileye bırakmış. Evli olduğu amcaoğlu yavuklusunu da yavrusunu da belki bir daha görmeyecek. Bitmedi daha, Asuman beş aylık hamile. Babası yaşadığı halde o "babasız" dünyaya gelecek. Belki o da "düşman kanı" nedeniyle "can güvenliği" için kapıya konacak. Asuman'ı da yaşarken parça parça öldürmek değil mi bu? Bir anneyi yavrusundan ayıran bu kin ve nefretin kaynağı ne olabilir? Aklın bilimle ruhun ilimle doyurulmaması, eğitimsizlik, cahillik... *** Aynı köy ayrı dram... Tetiği çeken amca Abdulkadir Çelebi'nin kızı Pınar Çelebi de saldırılan evde gelinmiş. Pınar saldırı sırasında baba evine çağrılmış, eşi de camdan atlayıp hayatını kurtarmış. "Hain" olmakla suçlanan Pınar "can güvenliği" nedeniyle baba evine geri dönmüş. Kocası, annesi, babası, kardeşleri ve akrabaları "babası ve amca çocukları" tarafından öldürülen Pınar'ı terk etmiş. İki gün önce aynı yastığa baş koyduğu kocası artık "kan düşmanı" olmuş. Garip bir tesadüf, Pınar'ın da 1 buçuk yaşında oğlu var. Babası oğlunu da istememiş. Katillerle aynı kanı taşıyan eşinden yadigâr kalır diye, canının öz parçasını da reddetmiş. Pınar, Asuman kadar "şanssız" değilmiş! Amcaoğlu yavuklusunu kaybetmiş ama yavrusu yanında kalmış. *** Adı "Bilge" ama bu köye bilgi hiç ulaşmamış. Tıpkı nişanı basılıp öldürülen "Sevgi" kız gibi... Sevgi de bu köye hiç uğramamış. O halde, Asuman nasıl kurtulur? Vicdan sahipleri, kanaat önderleri, ricali devlet, bilinsin ki Asuman artık zor kurtulur. İçten içe yüreğinin yangını artar da ateşi dinmez. Asuman'ın acısını azaltacak tek şey, ailesini de ikna edip, bir daha görmemek üzere annesi ve dört kardeşi ile birlikte "meçhule gömdüğü" yavrusunu yanına vermek olur. Asuman'ı kurtarmak için geç kaldık ama açın gönüllerinizi, uzatın ellerinizi, eğitim seferberliği düzenleyin, yeni Asumanlar yeni Sevgiler yeni Pınarlar ve yeni vahşetler yaşanmasın... bugün