Kanser tedavisi gördüğü hastanede solunum cihazına bağlıyken emeklilik tebligatı yapılan 1. Sınıf Emniyet Müdürü Abdulkadir Uysal hayata gözlerini yumdu.

Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu’nun tasfiye niteliğindeki kararı çerçevesinde bin 776 emniyet müdürü ve 10 emniyet amiri zorunlu emekli edilen ve emeklilik tebligatı tedavi gördüğü hastanede yapılan Uysal, yaşamını yitirdi. 5 yıldır kanser tedavisi gören, bir süre önce solunum yetmezliği rahatsızlığına yakalanan, yatağa bağlı olarak yaşamını sürdüren Uysal, solunum cihazına bağlı olarak yaşamını sürdürüyordu.

'HASTANEYE GELİP, UYSAL’IN POLİS KİMLİĞİ VE ROZETİNİ ALDILAR'

Emniyet bünyesinde bir süredir ‘cadı avı’ sürdürenler, Uysal’a ağır hastalığına rağmen 26 yıldır severek yaptığı mesleğinden zorla koparıldı. Uysal, hasta yatağında psikolojik işkence türünde uygulamalar yaşadı. Çeyrek asırdan fazla bünyesinde değişik şehirlerde farklı görevlerde hizmet eden Uysal’a ‘ilişik kesme’ işlemleri için kuruma başvurması istendi. Kararı saygıyla karşılayan Uysal, yatağa bağlı olarak tedavi gördüğünü belirterek durumu doktor raporu ile bildirdi. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü, hasta müdürün taburcu olmasını beklemeden Malatya İl Emniyet Müdürlüğü’nden 2 polis memurunu görevlendirerek, hastanede ilişik kesme işlemlerinin yapılması talimatını verdi. Görevli polis memurları hastaneye gelerek, Uysal’dan, kuruma ait olduğu belirtilen kimlik ve rozetini istedi. Ayrıca, ilişik kesme işlemleri için hazırlanan evraklara imza attırarak ayrıldı.

'DÜRÜST BİR ŞEKİLDE ÇALIŞACAĞIM DİYE KENDİME SÖZ VERMİŞTİM'

Abdulkadir Uysal, vefat etmeden önce son mülakatını zor şartlar altında vermiş, emekli edilişinin üzüntüsünü paylaşmıştı. Rahatsızlıkları nedeniyle konuşmakta bile güçlük çeken Abdulkadir Uysal, 1989 yılında emniyet bünyesinde görev yapmaya başladığını belirtmişti. Kurum bünyesinde farklı şehirlerde değişik görevlerde yer aldığını anlatan Uysal, “Bu mesleğe başlarken çok büyük ideallerim vardı. Millete, vatana hizmet etmek için ‘dürüst bir şekilde çalışacağım’ diye kendime söz vermiştim. Bingöl’ün Genç ilçesinde görev yaptım. 1994 yılında terörün yoğun olduğu dönemde çalıştım. Gece gündüz demeden çalıştık. Çünkü biz bu ülkeyi çok seviyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

'KİMLİĞİ VERİRKEN O AN FENALAŞTIM. O AN DÜNYAM YIKILDI'

Uysal röportajında şunları söylemişti: “Hastanede solunum cihazıyla yaşıyordum. Lavaboya bile oksijensiz gidemiyordum. Kuruma gelemeyeceğimi doktor raporuyla bildirdim. O arada yaşam mücadelesi veriyordum. Beni gıyaben emekliye sevk etmişler. Ertesi gün 2 polis memuru geldi. Mühür beratı, zimmet defteri, mühür, kimlikleri vermemi istediler. Psikolojim zaten altüst olmuştu. Evrakların evde olduğunu, şu an temin edemeyeceğimi söyledim. ‘Biz ilişiği kesmek zorundayız’ dedi, tutanak tutarak işlemleri yaptılar. Kimliğimi istediler. 26 yıldır kimlikten ayrılmadığım için kimliği verirken o an fenalaştım. O an dünyam yıkıldı.”

GAZİANTEP’TE TOPRAĞA VERİLECEK

Abdulkadir Uysal'dan acı haber bugün geldi. Hasta yatağındayken kimliğine al konulan Uysal, ailesiyle birlikte yaşadığı Malatya’da hayatını kaybetti. Uysal’ın cenazesi sabah saatlerinde memleketi Gaziantep’in Nizip ilçesine gönderildi. Cenazesinin ikindi namazının ardından kılınacak cenaze namazı sonrası Nizip Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi.