Hekim ve eczacı kökenli milletvekilleri Bursa'da, ''Nasıl bir sağlık sistemi?' konulu konferansta buluştu. CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, "Hükümet göreve gelirken, 'Cebinize sadece nüfus cüzdanını koyup hastaneye gidebilirsiniz' dedi. Ama şimdi vatandaş bir cebine nüfus cüzdanını koyarken diğer cebine para cüzdanını koymak zorunda." dedi.

Bursa Tabip Odası tarafından Bursa Akademik Odalar Yerleşkesi'nde düzenlenen konferansa Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener, CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, MHP Eskişehir Milletvekili Dr. Ruhsar Demirel, HDP Muş Milletvekili Eczacı Demir Çelik konuşmacı olarak katılırken AK Parti'den davet edilmesine karşın herhangi bir ismin katılmadığı açıklandı.

Sağlıkta hükümetin başarılı olduğunu söylemenin ne kadar doğru olduğunu bilmediğine dikkat çeken CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, şunları kaydetti: "Bir işin başarılı olup olmadığını iki gruba soracaksınız. Bir, hizmeti verenlere, iki hizmeti alanlara soracaksınız. Hizmeti verenler kimler; doktorlar hemşireler ve tüm sağlık çalışanlara. Bunlara sorduğunuz zaman hepsi karamsar. Çünkü en çok taşeron işçinin çalıştığı sektör sağlık sektörü. Adeta bir taşeron cehennemi haline gelmiş Sağlık Bakanlığı. Hal böyleyken burada çalışan insanların mutlu olması doğru değil. Bir performans cenderesi içinde çalışan doktorların tatil yapma istekleri kalmıyor, çünkü tatile gittiği zaman maaşından düşme oluyor. Gece gündüz doktorları çalışmaya iten, adeta köle gibi çalıştıran sistem. Hemşirelerin doktorlarından farkı yok, itilmiş, ötekileştirilmiş adeta adına ‘yardımcı sağlık personeli’ deniymiş bir grup burada sağlık çalışanlarını çok büyük kısmının mutlu olmadığın hekim olarak görüyorum."

BİR CEBİNE NÜFUS CÜZDANI DİĞER CEBİNE PARA CÜZDANI KOYMASI LAZIM

Vatandaşların sağlık hizmetlerinden memnun olmadığını öne süren Atıcı, 2002’den önce sağlık sisteminin mükemmel olduğunun söylenemeyeceğini, tüm alanlarda olduğu gibi sağlık sektöründe de sıkıntılar olduğunu hatırlattı. Atıcı, "Bu problemleri yaşatan zihniyet de AKP zihniyetidir, öncesindeki Anavatan, Doğru Yol Partisi, Demokrat Partisi zihniyeti vardı ki; onlar zaten çok sahip çıkıyorlar. Hükümet, 2002’den sonra vatandaşlara çok öneli vaatlerde bulundu, dedi ki; ‘Bir cebinize nüfus cüzdanı koyacaksınız doğru hastaneye gideceksiniz’. Öyle bir noktaya gelindi ki herkes buna oy verdi. ‘Doktorlar ayağınıza gelecek’ dendi herkes oy verdi. Gelinen noktada tam 12 yerde katkı ve katılım payı alınıyor. Yani vatandaş nüfus cüzdanını cebine koyuyor ama yetmiyor diğer cebine para cüzdanını koymak zorunda kalıyor." diye konuştu.

FARK ÜCRETİ BEZDİRDİ

Özel hastanelere gidildiği zaman dört katına kadar alınan fark ücretlerinin vatandaşları bezdirdiğine işaret eden Mersin Milletvekili Atıcı, şöyle devam etti: "Vatandaş artık hastaneye gitmek istemiyor, Teyzem karnım ağrıyor’ dediği zaman amcamın yüreği sıkışıyor. ‘Eyvah yine doktora gideceğiz, muayene ücreti,fark ücreti alınacak’ diye ödü kopuyor. Emekliler, vatandaşlar frak ücreti ödemekten mutlu değiller. 2002’den ankette AKP sağlıkta bir iyileşme sağlandı, ancak çok kısa zaman sonra anlaşıldı ki; AKP sistemi tamamen para kazanma üzerine ve özel hastaneleri ihya etmek üzerine kurgulamış. Bir sağlıkta dönüşüm programını alıp Türkiye’ye getirdiler. Sağlığın giderek kötüye gittiğini ve insanın ihtiyaçlarından ziyade tüketime yönelik bir hal aldığın görüyoruz. Dünya Sağlık örgütü, kişinin bedenen ruhen sosyal açıdan iyi olma halidir’. İnsanlarımız bedenen ruhen ve sosyal açıdan sağlıklı mı? Türkiye ikiye bölünmüş ‘Yüzde 50’yi içeride zor tutuyorum’ diyen zihniyet var. Diğer taraftan siz bu insanların sosyal açında iyi olabileceğini iddia ediyorsunuz, hayır vatandaşlar memnun değil."

Konferansta konuşan MHP Eskişehir Milletvekili Dr. Ruhsar Demirel ise anlattığı örneklerle sağlık sisteminin geldiği noktayı anlattı. HDP Muş Milletvekili Demir Çelik de "Sağlık Türkiye’de alınıp satılan bir mala dönüşmüştür. Özelleştirilmiştir, parası olanın birinci sınıf sosyal güvenlik hakkına sahip olanın yaralanabildiği parası olmayanın ölüme terk edildiği mahkum edildiği bir sağlık politikasıyla karşı karşıyayız." dedi.