Sökmenoğlu, Hatay'da ajanların cirit attığını söyledi ve bir de çok vahim bir iddia ortaya attı... Aktif siyasi yaşamını noktalayan ve memleketi Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yaşamını sürdüren TBMM eski Başkanvekili Murat Sökmenoğlu, bölgeyi en iyi bilen isimlerin başında geliyor. Hatay'ın Türkiye'ye ilhakından önce ilk ve tek Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen'in oğlu olan Murat Sökmenoğlu, Suriyeli mültecilerin akın ettiği Hatay'da yaşananları ve halkın rahatsız olduğu iddialarını değerlendirdi. Bölgede ajanların cirit attığını iddia eden sökmenoğlu, şunları söyledi: ”˜78'DE İLK HEDEF HATAY'DI" “1978'deki Maraş katliamının bilinmeyen bir gerçeği vardır. Aslında o korkunç olayları Hatay'da çıkarmak istemişlerdi. Karanlık yıllardı, kimin eli kimin cebinde belli değildi. Ancak Hatay halkının kardeşliği bu tuzağı bozdu. Hatay'da tutmayan oyunu Maraş'ta sahneye koymuşlardı. Bizim şu an ki asıl endişemiz ne Suriye'deki iç savaş, ne de Esad rejimi. Hatay yabancı ajanların cirit attığı bir yer haline geldi. Mezhep ayrışmasını kaşımak için çalışıyorlar. Tansiyonu yükseltmeye Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya çalışıyorlar.” ”˜100 BİN ASKER BEKLİYOR' “Hatay'da 80 bin Suriyeli olduğu söyleniyor. Bu rakam doğru değil. Mülteci sayısı 100 bini geçti. 80 bin rakamı valinin tespiti. Türkiye'ye sığınan ancak kayıt yaptırmayan binlerce insan var. Kaçak geçişler söz konusu. Devletin rakamı sayıyı az söylüyor. Hudutta 100 bin askerimiz bekliyor. Tanklar, toplar ve füze bataryaları savaş uçağımız düşürülmeden önce Hatay'a konuşlandırılmaya başlamıştı. Savaşın çıkacağına inanmıyorum. Esad, Türkiye'yi karşısına alacak kadar çılgın olamaz.” HERGÜN TOP SESLERİ “Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde merkeze yakın bir çiftlik evimiz var. Siyaseti bıraktıktan sonra memleketime yerleştim. Her gün Esad'ın top seslerini duyuyoruz. Top seslerini duydukça insanın tüyleri ürperiyor. Esad'la Özgür Suriye Ordusu arasında ezilmiş Suriye halkı var. Bu insanlar taraf değiller. Çoluk, çocuk ölüyorlar. Tek istedikleri barışın geri gelmesi ve ülkelerine geri dönmek.” HÜKÜMET BAAS'I BİLMİYOR “Hükümet, ”˜Baas'ı bilmiyor. Baas sadece Nusayri-Alevi partisi ve rejimi değildir. Arap milliyetçiliğini temsil eder. Esad kendi burjuvazisini yaratmış, yanına bir takım zengin Sünnileri de almıştır. Bu yüzden 18 aydır iç savaş olmasına karşın yıkılmıyor. Türkiye'nin dış politikası iflas etmiştir. BM'de Davutoğlu'nun halini gördük. Başbakan'ın, bir siyasi partinin lideri ve o partinin yöneticilerine ”˜Baas'çı yakıştırması, geniş kitlelerde rahatsızlık yaratıyor. Hatay'da bu söylemden rahatsızlık duyan farklı inançalara mensup insanlarımız var.” ”˜CIA AJANLARININ BARI VAR' “Ajanlar gazeteci veya yardım gönüllüsü kılığında Antakya'da cirit atıyor Hataylı bu durumdan rahatsız. Hatay'ın her yerinde tanıdıklarımız, adamlarımız vardır. Amerikalılar resmen sokaklarda cirit atıyor. Fransızlar da var, İtalyan da. Bu insanları gezerken görürsünüz. Hatta Anadolu Restaurant Hatay'daki Amerikalılar'ın uğrak mekanıdır. Uzun bir masaları vardır ve her akşam kafa çekmeye giderler. Peki bu ABD'liler kimdir ve Hatay'da ne yapmaktadır. Atın alan Üsküdar'ı geçti maalesef. Adım başı ajan kaynıyor.” SURİYE SINIRI DELİK DEŞİK “Suriye sınırı delik deşik durumda. Askere ”˜Karışma' diye emir verilmiş ve gelen geçiyor. Çeçenistan'dan ve Libya'dan Hatay'a gelip, savaşmak için Suriye'ye geçenler bile var. Sınırda kontrol yok, tel örgünün altından, üstünden herkes geçiyor. Böyle olunca sınırdan Asala da geçer, PKK da geçer..” APAYDIN'DA EĞİTİM YOK “Apaydın kampında askeri eğitim yok. Burada Suriye'den kaçan general, albay, binbaşı seviyesindeki insanlar kalıyor. Bu insanlar can güvenlikleri için diğer kamplardaki insanlardan ayrı kalıyor. Kamplara sızmış Muhaberat elemanları olabilir. Pasaportsuz geliyorlar. Kimin ne olduğu belli değil. Savaşan, cihat yapan insanlar var. Herkes biliyor. El-Kaideci de var, Çeçenistan'da gelen de. Ancak bu gruplar sınırın öbür yakasında, tampon bölge denen yerlerde konuşlanmış durumda. Hatay'daki kamplarda silahlı eğitim verilmesi söz konusu değil. Devlet böyle bir şeye asla müsaade etmez. Cilvegözü Kapısı muhaliflerin elinde, Yayladağ ise Esad'ın kontrolü altında.”