Halkların Demokratik Partisi (HDP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği gerekçesi ile suç duyusunda bulundu.

HDP, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ve Devlet Bahçeli'nin Medya ve İletişimden Sorumlu Danışmanı Metin Özkan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçede hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun işlendiği öne sürüldü.

HDP’nin sürekli artan saldırılara maruz kaldığı ve bu saldırılara her gün bir yenisinin eklendiğinin belirtildiği dilekçede “Söz konusu saldırılar fiili olduğu kadar yazılı basında da HDP’ye yönelik yürütülen halkı kin ve düşmanlığa kışkırtıcı ve son derece tehlikeli bir biçimde gerçekleşmektedir.” denildi.

Devlet Bahçeli, İsmet Büyükataman ve Metin Özkan’ın HDP ve Selahattin Demirtaş hakkındaki sözlerinin yer aldığı dilekçede şu ifadeler yer aldı: “Tüm bu açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde gerek müvekkil Halkların Demokratik Partisi'ne, gerek ise 07.06.2015 tarihinde yapılan genel seçimlerde müvekkil partiye oy veren yaklaşık 6 milyonluk seçmene açık ve net bir şekilde hakaret edildiği, seçmenlerin fişlenmek kaydı ile müvekkil partinin ise açık ve net bir şekilde açıklanmak kaydı ile tehdit edilip hedef gösterildiği, halkın kin ve düşmanlığa kışkırtıldığı ve aşağılandığı aşikârdır. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı başta olmak üzere parti yöneticilerinin işledikleri bu suçlardan ötürü cezalandırılmaları gerekmektedir. Devlet Bahçeli’nin ve diğer şüphelilerin belirtilen bu beyanları düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilemez. Şüphelilerin siyasi kimliği, etki alanı, sosyal kişiliği dikkate alındığında halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği, şüphelilerin fiili ile halkın bir kesimini aşağılamak suçunu işlediği açıktır. Tüm bu nedenlerle şüphelilerin tavır ve tutumundaki ölçüsüzlüğün cezalandırılması aynı zamanda toplumda meydana gelebilecek kırılmanın önlenmesi adına da önem arz etmektedir. Aksi halde, ırkçı söylemlerin artması ve bunun yaratacağı tehlikenin vebali, önlemini almayan iradenin boynunda olacaktır.”