HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, beraberindeki parti yöneticileriyle birlikte geldiği İstanbul Tıp Fakültesi'nde Yaşar Kemal'in doktorları ile görüşerek, Kemal'in sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Kemal'e, yanında olduklarını hissettirmek, dayanışma dileklerini iletmek için geldiklerini belirten Yüksekdağ, "Yaşar Kemal, Türkiye toplumu bakımından çok özel bir değer. Bu zamana kadar Türkiye toplumunun sesi duyulmayan, gerçeği görülmeyen bütün ezilenlerinin sesi, soluğu, dili oldu. Biz onun diliyle haklılığımızı, acılarımızı, öfkemizi, umudumuzu konuşturduk. Biz onun yazılarıyla, onun yaşama ve gerçeğe tutunan o edebiyat ve mücadele anlayışıyla kendimizi ifade etmeyi başarabildik. Türkiye toplumunun bütün zenginliğini, değerlerini, birikimini kendi kişiliğinde ve edebiyatında bütünleştiren çok değerli bir şahsiyet Yaşar Kemal. Ve bugün onun sağlığına kavuşması, bütün Türkiye toplumunun, bütün Türkiye halklarının isteği, özlemi ve bugün Sayın Yaşar Kemal'in bir hastalıkla karşı karşıya olması hepimizin acısı aynı zamanda. Bu acının içerisinde biz onun bize verdiği ve yazılarıyla nakşettiği başka bir şeyi daha çok güçlü olarak yaşıyoruz. Umudu ve yaşama tutunma isteğini yaşıyoruz aynı zamanda. Bugün Sayın Yaşar Kemal'in ağır bir hastalık yaşıyor olması umudumuzu asla ortadan kaldırmıyor. Asla ve asla umudumuzu yitirmiyoruz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz, Sayın Yaşar Kemal, kalemi kadar güçlü bir şahsiyet. Sayın Yaşar Kemal, mücadelesi kadar güçlü bir şahsiyet. Onun kalemi, edebiyatı ve yaşama mücadeleye bakış açısı, en büyük gücüdür aynı zamanda. Bütün Türkiye halklarının gücünü kendi kişiliğinde bütünleştirmiş bir isimdir Yaşar Kemal. Biz o nedenle bu zamana kadar nasıl kolay pes etmediyse, bugün yaşadığı hastalık karşısında da asla ve asla kolay pes etmeyeceğini çok iyi biliyoruz." açıklamasını yaptı. 

Kemal'in doktorlarıyla yaptıkları görüşmelerde beklenti ve umutlarını destekleyen bilgiler aldıklarını aktaran Yüksekdağ, "Yoğun bakımda olmasına rağmen, hastalık koşullarının hala kritik ve ciddi olmasına rağmen bilincinin açık olduğunu ve durumunun stabil olduğunu öğrendik. Umuyoruz ve diliyoruz da yarın ve bundan sonraki günlerde de hem bu mücadelesi daha da gelişecektir ve bu mücadelesi başarıya ulaşacaktır. Yine bütün yaşamı boyunca verdiği mücadeleyi bu hastalığa karşı da aynı şekilde verdiğini görüyoruz, duyuyoruz bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde. Yarın çok daha güzel bir güne, daha sağlıklı bir güne uyanacağına inanıyoruz. Bizim dileğimiz de odur. Onun yanında olmaya devam edeceğiz. Burada, bu hastane kapısında olmaya devam edeceğiz. Nasıl onun sözleri, onun düşüncesi daima bizim bilincimizde, yaşamımızda bize eşlik ettiyse, bu zor günlerinde bizler de yine Yaşar Kemal'e eşlik edeceğiz. Onun yanında olacağız. Onun sözleriyle, onun umuduyla, onun anlatımıyla, onun yaşama tutunma isteği ve direnciyle bütün Türkiye halkları onun yanındadır ve yanında olmaya devam edecek. Nasıl, Türkiye toplumunu o hiç bir durumda bırakmadıysa, vazgeçmediyse, bütün Türkiye halkları ve ezilenleri de onu bugünlerde asla ve asla bırakmayacak. Direncimiz ona direnç olsun, gücümüz ona güç olsun, sağlığımız ve bugünkü sahiplenmemiz ona şifa olsun." şeklinde konuştu.

Hastane önünde bir süre ayak üstü sohbet eden Yüksekdağ ve beraberindekiler, daha sonra hastaneden ayrıldı.