Kazadan yaralı olarak kurtulan İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri İsmail GüneşÂ´in, ölmeden önce 112 Acil Servis elemanıyla yaptığı görüşmede ´kırık çene´ ile konuştuğu raporlara yansıdı. Beyin Cerrahı Op. Dr. Rafet Arslanoğlu ise çenesi kırık birinin net, akıcı ve berrak bir dille konuşamayacağını öne sürdü. SADECE BACAĞI DEĞİL ÇENESİ VE KABURGA KEMİKLERİ DE KIRIKMIŞ 25 Mart 2009 tarihinde Yazıcıoğlu ve beraberinde bulunan BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, Belediye Meclis Üyesi Adayı Murat Çetinkaya, Pilot Kaya İstektepe ile İHA Muhabiri İsmail GüneşÂ´in hayatın kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili olarak ortaya çıkan bulgular, yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Söz konusu kazada yaralı olarak kurtulan ve ölmeden önce 112 Acil Servis elemanıyla yapmış olduğu telefon görüşmesiyle gündeme gelen GüneşÂ´in, söz konusu görüşmede bacağının kırık olduğunu ve helikoptere sıkıştığını belirtirken, üşüdüğünü dile getiriyordu. Ancak GüneşÂ´in yapılan otopsi raporu, İsmail GüneşÂ´in sadece bacağının değil aynı zamanda da çenesinin ve kaburgasının dört ayrı yerden kırık olduğunu ortaya koydu. Kazadan yaklaşık 5 gün sonra GüneşÂ´in cesedine ulaşılırken, GüneşÂ´in Kahramanmaraş Devlet Hastanesi´nde yapılan harici muayenesindeyse; alt çene sağ 2-3 dişler arasında mandubulada ayrıkılkı kırık ve bu seviyede mukozada kanamalı laserassyon tespit edildiği ifadesine yer verildiği hatırlatıldı. ADLİ TIP DA HASTANE RAPORUNU DESTEKLEDİ GüneşÂ´in cesedi üzerinde yapılan otopsinin ardından hazırlanan rapordaysa; "Genel beden travmasına bağlı alt çene kemiği, dört adet kaburga ve sol tibia-fibula kapalı kırığı saptandığı, makroskopik olarak ölümü açıklayabilecek büyük damar, kafatası kemiklerinde kırık ya da organ yaralanması saptanmadığı, ölüm nedeninin tespiti için cesetten otopsi sırasında alınan örneklerde histopatolojik ve toksikolojik analiz yapılması gerektiği kanaatindeyiz" ifadesini yer verildi. Otopsi esnasında alınan kan ve idrar örnekleri de Adana Adli Tıp Kurumu Başkanlığı´na gönderildi. 10 Nisan 2009 tarihinde Adli Tıp´ta yapılan incelemenin ardından hazırlanan raporsa savcılığa iletildi. O rapordaysa; "Adli tahkikat ve otopsi bulguları göz önüne alındığında; alt ekstremite, çene ve kaburga kırığı ile sağ sürrenal bez çevresine sınırlı hemotom saptanan şahsın donma sonucu öldüğü kanaatini bildiririz" görüşüne yer verilerek, bir bakıma Kahraman Maraş Devlet Hastanesi´nde hazırlanan rapor da doğrulanmış oldu. "ÇENESİ KIRIK OLAN BİRİ NET VE AKICI BİR ŞEKİLDE KONUŞAMAZ" İsmail Güneş ile ilgili olarak hazırlanan raporları inceleyen Beyin Cerrahı Op. Dr. Rafet Arslanoğlu, helikopter kazasında yaralı olarak kurtulan ve ölmeden önce 112 Acil Servis elemanıyla cep telefonuyla görüşen İsmail GüneşÂ´in, bu görüşme esnasında çenesinin kırık olmasının çok zayıf bir ihtimal olduğunu iddia etti. Arslanoğlu, "Çenesi kırık bir insan elbette ki konuşabilir. Ancak bu konuşma İsmail GüneşÂ´in ki gibi net, akıcı ve berrak bir ses tonuyla konuşması mümkün değil. Normalde ağzın içinde bir şey varmış gibi çıkabilecek olan bir ses tonu beklenir. Genel olarak ayrıklı çene kırıkların da kanama olması beklenir ki, GüneşÂ´in otopsi raporunda da kanama olduğu belirtilmiş. Dolayısıyla böyle bir hasta da konuşurken ses tonunda bir boğukluk ve bozukluk meydana gelir" yorumunda bulundu. "İSMAİL AYAĞINDAKİ KIRIKTAN BAŞKA BİR ŞİKAYETTE BULUNMUYOR" GüneşÂ´in 112 Acil Servis ile yaptığı konuşmalarda çenesiyle ilgili hiçbir şikayette bulunmadığı gibi sadece ayağının kırık olduğunu ve helikoptere sıkıştığını ifade ederken, çok üşüdüğünü dile getirdiğini hatırlatan Arslanoğlu, "İsmail, yapmış olduğu telefon görüşmesinde çenesinin veya kaburgasının kırık olduğundan hiç bahsetmiyor. Ağzından ya da burnundan kan geldiği yönünde bir şikayette de bulunmuyor. Çenesi kırık olan biri rahat konuşamayacağı gibi aynı şey kaburga için de geçerli. Çünkü kaburgası kırık olan biri rahat nefes alamaz, her nefes alışında kaburgasında ağrı hisseder. ´112 Acil Servisi´ndeki görevlinin GüneşÂ´e yöneltmiş olduğu; ´Başka bir yerinizde kırık var mı?´ sorusuna Güneş sadece; ´Ayağım kırık´ yanıtını veriyor. Bu da bir takım şüpheleri de beraberinde getiriyor" diye konuştu. "AKLA MANTIĞA UYGUN OLMAYAN DURUMLAR VAR" İsmail GüneşÂ´in, söz konusu telefon görüşmesinden sonra arama-kurtarma ekiplerinden önce enkaza ulaşan kişi ya da kişilerin saldırısına uğradığı ve öldürüldüfen travmasına bağlı alt çene kemiği, dörğü yönünde iddiaların kamuoyunda çokça tartışıldığını hatırlatan Op. Dr. Arslanoğlu, "Hazırlanan raporları dikkatlice incelediğinizde ortada akla mantığa uygun olmayan durumlar var. Enkazın bulunduğu bölgede büyük kayalar, yüksek ağaçlar ve çukurlar var. Güneş, son görüşmesinde de kan kaybı ve soğuktan bahsediyor. En iyimser şekilde düşündüğümüzde; İsmail´in helikopter enkazından çıkıp, cesedinin bulunduğu yere ulaşıncaya kadar düşmüş olabilir. Böyle olsa bile rapora yansıyan şekilde bir durum çok zayıf bir ihtimal. Biz kamuoyunun dikkatini bu konu üzerine çekmekte fayda var diye düşünüyorum" dedi.