Şırnak’ta ikamet eden 5 çocuk babası Süleyman Çiftçi, 28 Şubat postmodern darbesi sürecinde, camilerde Kur’an-ı Kerim dersleri verdiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Hapis cezasına çarptırılan Çiftçi, memuriyetinden de oldu. Sabıkalı olduğu gerekçesiyle hem özel sektörde hem de resmi kurumlarda iş bulamayan Çiftçi’nin evi de, terör örgütü PKK’nın hendek ve barikat olayları sırasında yıkıldı. Çiftçi, mağduriyetlerinin giderilmesini istedi. 

28 Şubat sürecinde inancından dolayı eziyet çektiğini belirten Çiftçi, "O süreçte doğru dürüst evimizde yatmadık. Defalarca işkencelerden geçirildik. Toplam 6 yıl cezaevinde kaldım, 28 Şubat’ın mağduru olarak. Tabii birileri bizi hazmedemiyordu, inancımızdan dolayı. Kumpaslarla ve sahte delillerle bizi sürekli baskı altında tutmaya çalışıyorlardı" dedi.

Daha önce İl Sağlık Müdürlüğünde memur olduğunu anlatan Çiftçi, "Ben cezaevine girdikten 2 yıl sonra beni tekrar DGM’ye çağırdılar. Ben DGM’ye gittiğimde senin hakkında bir dosya daha çıkmış dediler. Nasıl bir dosya olduğunu sorduğumda ‘98 ile 99 yıllarında Şırnak’ta yasadışı olarak camilerde Kur’an-ı Kerim dersi vermişsin’ dediler. Ben o yıllarda askerlikte olduğumu söyledim. Ben öyle deyince hakim şaşırdı. Bakmalarını istedim ve doğru söylediğimi anladılar. Ardından hemen dosyayı kapattılar. Bu dosyadan beraat verdiler. Hakime söyledim, benim hakkımda karar verilen dosya da aynen bunun gibi düzmecedir. 28 Şubat ile ilgili olan dosyadan 4 yıl 8 ay yattım sahte delillerle. Çıktıktan sonra gerçekten çok mağduriyetler yaşadım resmi dairelerde" diye konuştu. 
"28 Şubat’tan beridir mağduriyet üzerine mağduriyet yaşıyorum" diyen Çiftçi, "Benim gibi yüzlerce veya binlerce kişi mağdur var. Suçsuz yere terör damgası yemişiz. Adil yargılanma istiyoruz. Talebimiz bu adaletsizliklerin giderilmesidir. Bu yaşanan 28 Şubat’ın mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.