Hukuk Etik ve Siyaset Araştırmaları(HESA) polis eşliğinde yapılan okul baskınlarına, “Bir kişi veya kurumu suçlamak için gerçekte var olmayan delil yerleştirmek hukuken suç olduğu gibi meslek etiği açısından etik dışı, toplumsal ahlak açısından da ahlak dışıdır.” tepkisi gösterdi.

HESA açıklamasında, son günlerde ülkenin önde gelen bazı eğitim kurumlarına baskınlar düzenlendiğine işaret ederek, bu baskınların daha önce Türkiye’de bir benzeri görülmemiş şekilde eli silahlı terör polisleri eşliğinde yapıldığı belirtildi.

Sadece ülkemizde değil dünya çapında başarıları ve bilimsel olimpiyatlarda aldığı madalya ve kazandığı ödüllerle tanınmış olan belli bazı eğitim kurumları hedef seçilerek sistematik olarak karalanmaya çalışıldığı dile getirilen yazılı açıklama, şöyle devam etti:

‘SİYASİ HUSUMETTEN’ KAYNAKLANDIĞI HERKESÇE MALUM

"Söz konusu özel eğitim kurumlarına karşı yapılan ve ‘siyasi husumetten’ kaynaklandığı herkesçe malum olan bu baskınlar, kamu vicdanını rahatsız etmektedir. Ayrımcılık suçunun işlenmiş olduğu açıkça görülen bu baskınlar meşru ve hukuki olmadığı gibi siyasi ahlaka da uygun değildir. Bu baskınlarda endişe uyandıran diğer bir konu ise aramaların kameraların kapatılarak yapılmasıdır. Bu da görevlilerin arama sırasında uyuşturucu ve silah gibi suç unsurlarını yerleştirme endişesini akla getirmektedir. Yozlaşmış sistem ve kurumlarda polis ve istihbarat görevlileri tarafından hedef seçtikleri kişi ve kurumları suçlamak için delil yerleştirme (evidence planting) yolu sıkça kullanılmaktadır. Bir kişi veya kurumu suçlamak için gerçekte var olmayan delil yerleştirmek hukuken suç olduğu gibi meslek etiği açısından etik dışı, toplumsal ahlak açısından da ahlak dışıdır.“

DEVLETİN KENDİ VATANDAŞINI SUÇLAMAK İÇİN DELİL YERLEŞTİRMEK GİBİ BİR SUÇ ŞAİBESİ ALTINDA KALACAĞINI HATIRLATIYORUZ

Hukuk Etik Siyaset Araştırmaları (HESA) kurumu olarak siyasi iktidarı eğitim kurumlarına yönelik yapılan ayrımcılığa ve hukuk dışı baskınlara son verilmesi çağrısı yapılan açıklamada, “Ayrıca bu aramaların hukukçuların gözetiminde gerçekleşip kayda alınması, aksi takdirde istihbaratın ve polisin ve dolayısıyla da devletin kendi vatandaşını suçlamak için delil yerleştirmek gibi bir suç şaibesi altında kalacağını hatırlatıyoruz.“ uyarısı yapıldı.