Medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonu kapsamında 65 gündür Silivri Cezaevi’nde tutulan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, cezaevinden kaleme aldığı mektubunda, hukuksuzca özgürlüğünün gasp edildiğini belirtti.

Hidayet Karaca, ‘Demokrasi nöbeti’ başlığıyla kaleme aldığı mektubuna “65 gündür hiçbir delil ortaya konulmadan Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyorum” şeklinde başladı. Ardından tutukluluk gerekçesinin sadece 2009 yılında yayınlanmış “Tek Türkiye” dizisinde geçen iki diyalogdan ibaret olduğunu vurguladı. Karaca, şu ifadeleri kullandı: “Böylece birden terör örgütü yöneticisi oluverdim. Özgürlüğüm, ‘özgür medyaya’ yapılan darbeyle gasp edildi. Gazeteci Hidayet Karaca’yı 65 gündür hukuksuz ve anayasaya aykırı olarak tutuklamanıza dünyanın dört bir yanından tepkiler, ağır eleştiriler, kınamalar geliyor. ‘Demokrasi nöbeti’ olarak zindanda geçirdiğim günler nasıl olsa yakın bir gelecekte Rabb’imin inayetiyle bitecek. Ama bu günler ve çekilen çileler biterken, diğer taraftan ülkenin hukuku, demokrasi ve fikri hürriyeti, imajı da bitiyor.”

Mektubunda, geçtiğimiz günlerde kendisini ziyaret eden CHP heyeti başta olmak üzere diğer ziyaretçilerine de teşekkür eden Hidayet Karaca, şöyle devam etti: “Silivri’ye Oktay Ekşi, İlhan İşbilen, Hakan Şükür, İdris Bal, Hasan Hami Yıldırım, Muhammed Çetin gibi milletvekilleri geldiler. Ve en son CHP adına gelen kıymetli hukukçulardan oluşan heyet, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve eski Savcı Ali Özgündüz, ziyaretinde ‘Biliyorduk, uyduruk gerekçeler’ dediler ama, bu kadar uyduruk olduğunu görünce çok şaşırdılar ve bir an önce bu yanlışlıktan dönülmesi için çağrıda bulundular. ‘O yargıçları biliyoruz. Hukuksuzluğun hesabı sorulacak. Bu medyaya darbedir’ tespitini bütün medyaya duyurdular. Her birisine tek tek özellikle de CHP Milletvekili Mahmut Tanal’a bu demokrasi yolculuğunda verdiği destekten dolayı çok teşekkür ediyorum.”

ÇİÇEKLER BAHARDA GELİR

Demokrasi nöbetine devam edeceğini belirten Hidayet Karaca, mektubunu şu ifadelerle sonlandırdı: “65 gündür tutukluluğumun ve özgürlüğümün gasp edilmesinin hiçbir hukuki gerekçesi olmadığını, kararı verenler biliyor. Allah var, gam yok. Hem hukuk karşısında hem Rabb’imin huzurunda burada geçen saniyelerin karşılığının, zulmün neye tekabül ettiğini bu kararı verenler de biliyor. Demokrasi nöbetine devam. Çetin kışların ardından bahar, ayrı bir güzel gelir. Çiçekler baharda gelir.”