14 Aralık operasyonu kapsamında tutukluluğu devam eden Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın avukatı Gültekin Avcı, 6. Sulh Ceza Hakimi'nin yazdığı gerekçeye, hakimin kendisinin de inanmadığını söyledi. Avcı, “Şu yazdığı gerekçeye hakim kendisi inanmıyor. Çünkü duruşmada kendi inanmadığını söyledi zaten.” dedi.

İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonu kapsamında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile birlikte tutuklanan 8 kişinin tutukluluğunun devamına karar verdi. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulunan Hidayet Karaca'nın avukatı Gültekin Avcı, müvekkilinin tutukluluk halinin devamına Hakim Fevzi Keleş tarafından karar verildiğini ifade etti. Avcı, “Kaçma şüphesi olan kişiler bu şekilde bir davranış içerisine girmezler ama işte şu an tutukluluğun devamı şeklinde rutin bir şekilde verilen kararda bakıyoruz ki 'kaçma şüphesinin somut delillere dayandığı' diyor. Kaçma şüphesinin somut delillere dayandığı. Normal şartlar altında bir hâkimin bu tavrı hiçbir surette kullanmaması lazım. Şu yazdığı gerekçeye hakim kendisi inanmıyor. Çünkü duruşmada kendi inanmadığını söyledi zaten.“ şeklinde konuştu.

Hidayet Karaca ve diğer tutukluların tutukluluklarının devamının insan haklarına aykırı olduğunu, hakimin de kabul ettiğini vurgulayan Avcı, “Hidayet Karaca'nın kendisi tarafından ve müdafileri tarafından yalanlanan, inkar edilen ve sahtecilik ürünü ses kayıtlarına dayalı tutuklama kararı, 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin tutuklama kararının Anayasa'ya, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'ne, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 148. maddesine ve dahi diğer maddelerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2005 kat'i ve emsal içtihadına aykırılığı çok açık bir şekilde, ben duruşmaya girdim ve ifade ettim. Kendisi de hak verdi, bizzat evet dedi. Yasak delil sorusunun sorulması lazımdı. Tutuklamada bunun somut delil olması mümkün değil, çünkü bunun delil olması mümkün değil. İllegal bir olgu dedik. Hakim kabul etti, bunlara ikna oldu.” diye konuştu.

Sulh ceza hakiminin kendi inanmadığı gerekçeleri yazdığını savunan Avcı, şunları dile getirdi: “Bakın sulh ceza hakimlikleri Anayasa Mahkemesi'nde. Sulh ceza hâkimlikleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilirse soruşturma süreci çökecek, geçersiz olacak. Anayasa Mahkemesi kararı gereği yürümese bile bu soruşturma evresinin geçerliliğini ortadan kaldırmayacak. (Hakim) Bir an önce karar verseler de biz de bu tuhaf durumdan kurtulsak dedi. Evet sulh ceza hâkimliliklerinin tuhaflıklarını de biz de kabul ediyoruz dedi. Duruşmada kendisi bunu söyledi. Yani tamamen duruşmada benle muhatap oluş tarzına, hukuki duruşuna bakıldığında böyle bir gerekçeyi hayatta yazmaması lazım. Doğrusu ben sükut-u hayale uğradım. Daha başka bir gerekçeyle gitse belki dersiniz bu şekilde gerekçe yazmış. Ama burada bizzat kendi inanmadığı gerekçeleri yazmış.”