Ahmet Koç, Celal Oba, Cemalettin Akıllı, Rıfat Kahraman, Fatma Koç ve Fadik Gümüşsuyu birikimlerini holdinglere kaptıran gurbetçilerden sadece birkaçı. Her 100 gurbetçiden 65’inin holdingzede olduğunu belirten mağdurlar, iktidarın bu kişileri koruduğunu iddia etti. Avrupa mahkemeleri mağdurları haklı görürken Türk yargısının takipsizlik verdiğini anlatan Ahmet Koç, “Muhalif belediyeleri denetletmek için 70-80 müfettişi yola çıkartan Erdoğan hükümeti, holding mağdurlarının sayısız şikâyet dilekçelerine rağmen kılını bile kıpırdatmadı. Holding mağdurları oy verirken iki kere düşünsün” dedi.

1986 yılından itibaren Almanya başta olmak üzere gurbetçi vatandaşların yoğun olduğu ülkeler, kendini iş adamı olarak tanıtan ve yatırım vaadinde bulunanların akınına uğradı. Türk işçilerle toplantılar yapıp, Türkiye’de fabrikalar kurup istihdam sağlayacaklarını ve kar payı dağıtacaklarını vadettiler. Yimpaş, Kombassan, Jetpa, Sancak ve İhlas gibi holdingler gurbetçilerin birikimlerine talip oldu. Söylenenlere inanan binlerce gurbetçi milyonlarca dolar birikimlerini bu kişilere emanet etti. İşçiler birikimlerini, ev hanımları altınlarını ‘yatırım olsun’ düşüncesiyle verdi. Çoğu SPK onaylı hisse senedi aldı. 2000 yılına kadar Avrupa’dan çuvallarla döviz, çantalarla altın Türkiye’ye taşındı. Ancak 2001 ekonomik krizin ardından yatırım ve kar payı vaadinde bulunan holdingler bir bir iflas açıklamaya başladı. Sonuçta yurt içinde ve yurt dışında aile fertleriyle birlikte milyonlarca mağdur ortaya çıktı. Birikimlerini holdinglere kaptıranların onlarcası intihar etti, yüzlercesi kahrından öldü, çok sayıda aile dağıldı ve binlercesi de depresyona girdi.

'İKTİDAR BU HOLDİNGLERİ KORUYOR'

Aradan geçen onlarca yıla rağmen holdingzedelerin mağduriyeti giderilmedi. Mağdurlar, bu duruma sessiz kalan iktidarın tutumundan ise rahatsız. Yimpaş’a eşi ve geliniyle birlikte 85 bin Euro kaptıran Ahmet Koç, iktidarın bu holdingleri koruduğunu iddia etti. Ellerindeki hisse senetlerinin SPK onaylı olduğunu belirten Koç, "Türkiye’de yargıya başvuran mağdurların hepsinin davası reddedilirken Avrupa yerel mahkemeleri mağdurları haklı buldu. Manhaim savcısı Yimpaş Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar’ı kırmızı bültenle ararken, AK Parti hükümeti bir cenaze töreninde bakanlarla saf tutan Uyar’ı yakalayamadıklarını belirtiyor.” dedi.

Haklarını almak için çalmadık kapı bırakmadıklarını anlatan Koç, TBMM, Ticaret Bakanlığı, BDDK, SPK ve muhalefet partileri başta olmak üzere Ankara’yı mektup yağmuruna tuttuklarını aktardı. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Paraları verirken bana mı sordunuz?” çıkışıyla ortakları suçladığını anımsatan Koç, “Muhalif belediyelerin hesabını denetletmek için bir gecede 70-80 müfettişi yola çıkartan Erdoğan hükümeti, trajediyi uzaktan seyretmeyi yeğledi. Yine yakın geçmişte Bank-Asya yönetimini denetlemek için BDDK ile yoğun bir işbirliği içine giren SPK, holding mağdurlarının sayısız şikâyet dilekçelerine rağmen kılını bile kıpırdatmadı. Güvensizliğin arttığı Türkiye’ye gurbetçilerden döviz girmez oldu. Holding mağdurları oy verirken iki kere düşünsün” dedi.

'SORUMLULAR DOKUNULMAZLIĞI OLANLAR GİBİ KORKUSUZCA GEZİYOR'

Her 100 gurbetçiden 65’inin holding mağduru olduğunu belirten Ahmet Koç, sorumluların ise dokunulmazlığı olan dolandırıcılar gibi korkusuzca halkın arasında gezdiğini savundu. Kolundaki 40 bileziği bozdurarak Yimpaş’a yatırdığını belirten Fatma Koç da, ilgililerin seslerini duymasını istediğini kaydetti.

Bir başka Yimpaş mağduru 72 yaşındaki Celal Oba da, “Evimi satarak 180 bin Euro parayı yatırım yapacaklarına inandığım kişilere verdim. 20 yıldır 1 kuruşunu bile geri alamadım. Ortaklar olarak Yimpaş’ın tasfiyesini istedik ancak mevcut yönetim hisselerin çoğunluğunu temsil ettikleri gerekçesiyle buna karşı çıkıyor” dedi.

Cemalettin Akıllı da, 1999 yılından beri 79 bin Euro alacağı olduğunu belirterek, “Vereceğiz diyerek oyalıyorlar. Devlet yetkilileri de buna göz yumuyor. Mağdurlar ise sesini baskılar nedeniyle duyuramıyor.” diye konuştu.

Gemi taşımacılığı yapan Sancak Holding mağduru Fadik Gümüşsu da, Avusturya ve İsviçre’de yaşayan gurbetçilerin çoğunun bu holdingin tarafından mağdur edildiğini kaydetti. Kendisinin de 7 bin Euro verdiğini ancak geri alamadığını anlatan Gümüşsu, “Çoluk çocuğumuzdan kısıp verdik. Elimizdeki para gitti.” dedi.

İhlas Finans mağduru 87 yaşındaki Rıfat Karahan da, 45 bin Euro yatırdığını ancak 40 bin Eurosunu uzun zamandır alamadığını söyledi. Parasının yerine ev vermeyi teklif ettiklerini anlatan Karahan, “Daireyi değerinin 2-3 katı fazla fiyattan vermeyi teklif ettikleri için kabul etmedim. Psikolojimiz bozuldu. Paramızı geri versinler.” şeklinde konuştu.