Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, İstanbul’da Caferi vatandaşların kendi emekleri ve imkanlarıyla inşa ettiği camilerin uzun zamandır ilçe müftülüğü tarafından mezhepçi ve ayrımcı tutumlara maruz kaldığını söyledi.

Meclis’te düzenlediği basın toplantısında İstanbul’da bazı camilerde uygulanan elektrik kesintileriyle ilgili konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, İstanbul’da Caferi vatandaşların kendi emekleri ve imkanlarıyla inşa ettiği camilerin uzun zamandır ilçe müftülüğü tarafından mezhepçi ve ayrımcı tutumlara maruz kaldığını söyledi. Kaya, “Son olarak Ehlibeyt Cami, Mehdiye Camisi, İmam Ali Camisi elektrikleri kesilmiş ve günlerdir cemaat karanlıktadır. Mum ışığında ibadetlerini yapmaya çalışmaktadır. Elektrik kesintisi sebebiyle ezanları okuyamamaktadırlar.” ifadelerini kullandı.

“BASKIYA BOYUN EĞMEYEN CEMAAATİN CAMİLERİ ELEKTRİK KESİNTİSİ MEYDANA GETİRİLMİŞ VE KARANLIĞA MAHKUM EDİLMİŞTİR”

Kaya, şöyle devam etti: ”Ehlibeyt Camii yöneticileri ve cemaat ilçe müftülüğüyle görüşmeye gittiğinde müftülüğün verdiği cevap ‘gidin size İran yardım yapsın’ demiştir. Şimdi İmam Ali Camisi’nin de elektrikleri kesilmiştir. 35 yıllık bir camidir. 30 yıldır caminin aydınlatma ihtiyacı Diyanet tarafından ödenmektedir. Caminin yapımı dahil bütün ihtiyaçları ve faturaları tamamen cemaat tarafından karşılanmaktadır. Fakat son beş yılda yapılan baskı ve uygulamalarla Caferi halklarımızın tamamen şahsi imkanlarıyla yaptıkları camilerin tapularının tamamen Diyanete devredilmesi teklifiyle baskı uygulanmaya başlanmış. En sonunda gelinen noktada bu baskıya boyun eğmeyen cemaatin camileri elektrik kesintisi meydana getirilmiş ve karanlığa mahkum edilmiştir. Bağcılar Müftülüğü’nün ödemediği bu borçtan dolayı da TEDAŞ camilerin elektriğini kesmiş durumdadır.”

'DİYANETE GÖRE DEVLETE BİAT EDEN, MEZHEPSEL AÇIDAN TABİ OLANIN CAMİSİ ALLAH’IN EVİ OLUYOR'

Caferi vatandaşların camilerinin IŞİD ve El Kaide çevrelerinin tehditlerine maruz kaldığını savunan Kaya, şunları kaydetti: ”Esenyurt’ta bir cami yakılmıştır. Şu anda bu camilerin güvenlikleri dahi gençlerin aldıkları tedbirlerle sağlanmaya çalışılmaktadır. Madem ki, bütün vatandaşlardan vergi alacaksınız, Diyanet bizim vergilerimizle devasa bir bütçe oluşturacak sonra da cemevlerine hacizler gelecek, Caferi camilerinin elektrikleri kesilecek. Bütün bu vergilerle Diyanete milyarlık devasa bütçeler sağlanacak, Mercedesler aldıracaksınız sonra da bir caminin borcu için ‘gidin size İran yardım etsin’ diyeceksiniz. Diyanete göre devlete biat eden, tabi olan mezhepsel açıdan tabi olanın namazı namaz oluyor, camisi Allah’ın evi oluyor. Onlara tabi olmayanın namazı makbul değil, camileri Allah’ın evi değil. Devlet aklı egemenci, tekçi, dincilik inananlara bunu dayatmaya devam ediyor. Camilerin Şii’si, Sünni’si olmaz. Yarın elektriğin kesilmesi ve ilçe müftülüğünün haksız mezhepci dayatmasına karşı bir soru önergesi vereceğiz."