Hür Dava Partisi(HÜDA PAR) Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, ‘Sabıkalı bir devlette yaşıyoruz’ diyerek “Ergenekon, JİTEM dosyalarını Fırat’ın doğusuna kaydırmadılar bile, asıl cinayetler ve katliamlar burada işlendi. Kimin kimi nasıl katletmiş onlar ortaya çıkacak korkusu yaşıyorlar. Bulmuşuz bir tane günah keçisi, falan cemaat suçludur. Ama diğerlerini ayıklıyorlar. Suçlu bir cemaat oluştu.” dedi.

Hür Dava Partisi(HÜDA PAR) Muş 1. Olağan Kongresi yapıldı. Muş Öğretmenevi Toplantı Salonu’nda yapılan kongreye HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, HÜDA PAR Muş İl Teşkilatı ve çok sayıda partili katıldı.
Suriye’deki savaş, kadına yönelik şiddet, İç Güvenlik Paketi, 28 Şubat darbesi ve 17–25 Aralık olaylarına yönelik açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başak Yardımcısı Sait Şahin, bir devletin toplumunun ve vatandaşının can güvenliğinden sorumlu olduğunu söyledi.

Ergenekon, JİTEM dosyalarının Fırat’ın doğusuna kaydırılmasını ve katledilenlerin ortaya çıkmasını ısrarla istediklerini ifade eden Şahin, “Ergenekon, jitem dosyaları Fırat’ın doğusuna kaydırmadılar bile. Asıl cinayetler ve katliamlar burada işlendi. Kimin kimi nasıl katletmiş onlar ortaya çıkacak korkusu yaşıyorlar. Bulmuşuz bir tane günah keçisi, falan cemaat suçludur. Ama diğerlerini ayıklıyorlar. Suçlu bir cemaat oluştu. Hem JİTEM’in hedefinde hem de PKK’nın hedefinde. Biz istiyoruz ki şu JİTEM, Ergenekon, 28 Şubat ve bildiğiniz ne var ise devletin karanlık dönemlerini Fırat’ın doğusuna kaydırın. Kaydırın da beyaz görünenler ne kadar karaymış, kara gösterilenler de ne kadar beyazmış ortaya çıksın” dedi.

“SURİYE’DEKİ SAVAŞTAN KAÇANLAR PERİŞAN OLDU”

Suriye’deki savaştan kaçarak çevre ülkelere sığınan Müslümanların dramını anlatan Şahin, “Suriye’de milyonlarca insan bugün karşılaştığımız gibi bu topraklara ve farklı ülkelerin topraklarına sığınmak zorunda kaldılar. Ama nasıl sığındılar; insanlık onurlarını kaybettiler, diktatörün idaresi altındaydılar ama evleri, yaşantıları vardı. Geldikleri ülkelerde ise perişan durumdadırlar, dilenci konuma düştüler, insanlık onurları kalmadı. Yüz binlerce insan mahfoldu, katledildi ve öldürüldü” dedi.

“BU ÜLKENİN YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYACI VAR”

Türkiye’deki mevcut anayasasının askeri darbe anayasası olduğunu hatırlatan Şahin, “Bu ülkenin bir anayasaya ihtiyacı var. Çünkü mevcut anayasa darbe anayasasıdır. Bu ülkenin kutsallarıyla inançlarıyla farklılıklarına savaş açan bir anayasadır. Bu anayasanın değişmesi lazım, bütün halkların eşitlik temelinde anayasal güvenceye alındığı bir anayasa olması lazım. Belli bir ırkın belli bir etnik yapının anayasası olmaması lazım. Bu ülkenin farklılıkları bir arada ve yaşamakla birlikte temsiliyette de hak sahibi olması lazım, ama bakın bu ülkede temsiliyette algılama sorunu var. Yüzde 10 barajı koymuşlar kimse o barajı aşıp da kolay kolay Meclis'te kendisini temsil edemesin, Meclis'te sesini yükseltemesin, haklarını arayamazsın. Niye egemen bir sistem olsun, hegemon olsun, farklılıkları dışarıda tutalım” dedi.

“BİZİM ÖNÜMÜZDE 2 SEÇİM BARAJI VAR”

Yüzde 10 barajının kabul edilemeyeceğinin altını çizen Şahin, “30 bin Süryani varsa bu memlekete Süryani nerede olursa olsun oyunu kullanıp ta temsilcisini Meclis'e gönderebilmelidir. Herkes kendini temsil edebilmeli orada. Seçim barajının ortadan kaldırılması lazım, seçim barajı bir zulümdür. Biz HÜDA PAR olarak veya farklı siyasiler olarak bu ülkede sadece seçim barajıyla seçim barajının zulmüyle, haksızlığıyla karşı karşıya değiliz” dedi.

'BİR TARAFTAN SEÇİM BARAJININ YÜZDE 10’U BİR TARAFTA DA PKK’NIN SİLAH BARAJI VAR'

Hür Dava Parti’sinin önünde iki seçim barajının olduğunu kaydeden Şahin, şunları söyledi: “Bizim önümüzde iki baraj var. Bir taraftan seçim barajının yüzde 10’u bir tarafta da PKK’nın silah barajı var. Etkin olduğu yerde, hakim olduğu yerde, insanların özgür iradesiyle oylarını kullanamayacağı derecede silah barajı oluşturmuş. Evet, yüzde 10 seçim barajı insanların özgür iradeleriyle oylarını kullanamadıkları bir haksızlıktır. Yüzde 10 seçim barajı, insanların Meclis'te temsiliyeti açısından bir haksızlıktır. Yani insanlar istedikleri partiye oy verebiliyorlar ama yüzde 10’u aşamayınca parti temsilcileri Meclis'te kendilerini temsil edemiyorlar. Ama PKK’nın silah barajı seçim barajından çok daha ağırdır. İnsanların özgür iradeleri ile oylarını kullanmasını, hangi partiye oy vermek istiyorsa özgürce vermesini engelliyorlar. Bir kere insanlar kendi adaylarına ve partilerine oy veremiyorlar. Bu bahsettiğim köylerde, taşrada, ilçede yaşanan bir olay değil, Diyarbakır’da şehir merkezinde yaşanan bir barajdır. Adana da şehir merkezinde yaşanan bir barajdır. Evet, faşist devlete karşı çıkacağız ama kendi içimizden de çıkmış olsa faşist örgüte de karşı çıkacağız. Bugün geldiğimiz noktada HDP’de PKK’da bunu yapıyor.”

“KADINA ŞİDDETE HAYIR KAMPANYASI SAMİMİYET YOKTUR”

IŞİD’in kadınları çarşafa sokarak sattığını ve PKK’nın bunu fırsata dönüştürerek çarşaflı kadınlara saldırıldığını anlatan Şahin, “Kadına yönelik şiddete hayır dediler, Lice’de saldırdıkları sırf HÜDA PAR’a oy veriyorlar. Sırf Belediye Meclis üyesi gösterilmiş ve aday olmuş diye gece yarısı silahlı gruplarla saldırdılar bir kadını yaraladılar, bir kadına silahla ateş ettiler. Van’da mitingde dönen kadınlara saldırdılar. Kadına şiddete hayır diyorlar, hayır. Bunu sadece PKK’da mı bunu yapıyor, CHP’de ve diğer partiler de yapıyor. Kadına şiddete hayır kampanyasında samimiyet yoktur.” dedi.

Mersin’in Tarsus ilçesinde öldürülen Özgecan Arslan’ın vahşice katledildiğini vurgulayan Şahin, “Bugünlerde bir kızımız vahşice katledildi. Zaten kadına şiddet konusu tekrardan oradan açıldı. Canavarca katledildi. Lanetlenmesi lazım. Ama sadece o canavarlar mıdır bu fiillerin suçlusu, değerli kardeşlerim en büyük suçlu bu sistemdir. Toplumun kutsallarına, dinine, dindarlarına savaş açan ve insanları ahlaksızlaştıran, dinsizleştiren maneviyatı bu toplumdan söken atan bu sistemdir en büyük suçlu. 28 Şubatları bu ülkeye yaşatanlardır en büyük suçlu. Camileri kapatıp Kur’anları yasaklayan, alimlerini asanlardır en büyük suçlu. Bir toplumun iyilerine savaş açarsanız, dinine savaş açarsanız, toplumu ıslah eden manevi güçlere savaş açarsanız toplumu şeytanlaştırırsınız, canavarlaştırırsınız, insan olmaktan çıkarırsınız.” dedi.

İç Güvenlik Paketini de eleştiren Şahin, “İç Güvenlik Yasa Paketi çıkarılmaya çalışılıyor Meclis'te. Dikkat ederseniz toplumdan daha önce Meclis'e bir iç güvenlik yasa tasarısı lazım” şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmalardan sonra tek aday ile listede yer alan Mehmet Şirin Çağlayan, 27 delegenin desteğini alarak HÜDA PAR Muş İl Başkanlığı görevine seçildi.