Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı (TGDF) Şemsi Kopuz, hükümetin gıda ve tarım politikalarının sandığa etki ettiğini söyledi. Topuz, “Bu siyasi bir yorum değil benim kendi yorumumdur. Çünkü biz halkla her gün iç içeyiz. Halkın beklentilerini ve düşüncelerini alıyoruz.” dedi.

TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, Beşiktaş’taki Swissotel ‘de Ramazan öncesinde gıda piyasalarındaki son gelişmeleri değerlendirdi. Kopuz, Ramazan ayında zam beklemediklerini söyledi. Gıda piyasasındaki spekülatörlerle mücadele ettiklerini anlatan Kopuz, “Spekülatörlerin birinci gerekçesi küresel iklim, don ve kuraklıktır. Bunları bir alışkanlık haline getirdiler. Bunu bu sene de kullandılar. Seçim sonrası fırsatçılıkta kimseye müsaade etmeyeceğiz. Bu fırsatçıları gıda sektöründen değillerdir.” açıklamasını yaptı.

Sivil toplum kuruluşlarının ekonomide istikrar istediğini belirten Kopuz, “Sanayinin olmazsa olmazı ekonomideki istikrarsızlıktır. Biz koalisyonların A’sına B’sine bakmıyoruz. Bizim tek partimiz vardır; gıda, rızık ve ekmektir. Biz sektörümüzde asla siyaset konuşmuyoruz. Ama siyaset günün sonunda hayatın devamıdır. İstikrarı her sektör ister ama gıda ve içecek sanayi bunu daha çok ister. Onun için biz istikrardan yanayız. Kurulacak hükümetin bakacağı tek gündem bundan sonra ekonomi ve gıda ile sanayide bu hareketlerin izlenmesidir.” şeklinde konuştu.

Gıda zamlarına tepki gösteren Kopuz, “Tarlada bir liraya geliyor, perakendeye 5 lira. Böyle bir zam var mı? Devlet bunu bilmiyor mu? Hal yasası, hal yasasındaki işlenirliği bilmiyor mu? Devlet otoritesini bunların üzerine yansıtacak. Biz gelecek 2023 ve 2030’lara 12 milyar dolar ihracat değil 40 milyar dolar ihracat yaparız. Zenginlik nereden başlar arkadaşlar? Zenginlik vatandaşını yediren, içiren ve doyuran bir topluluktan başlar. Biz bu refah seviyesine ulaşmak için bu kararlılığımızı söylüyoruz. Her şeyin başı istikrar. İstikrar varsa sorunlar çözülür. İstikrar yoksa sorunlar büyüyor. Biz bunlarda toplumsal bir şuur oluşturmamız lazım. Bu spekülatörlere meydanı bırakmamamız lazım. Zincir tüketiciden ve bizden başlıyor. En önemlisi devletten başlıyor. Özellikle devlet bu rolünü alacak. Devlet kalkıp patatesi ve fındığı yapanlara arkadaşlar sana çok ciddi yaptırımlar var diyecek. Gerekirse hapis cezası yapacak. Vatandaşın cebinden çalan bir zihniyetin affedilir bir tarafı far mı?" ifadelerini kullandı.

Hükümetin gıda ve tarım politikalarının sandığa etki ettiğini vurgulayan Kopuz, şunları söyledi: “Bu benim şahsi fikrimdir. Seçimler oldu geçti. Ülkemiz demokrasi açısından çok güzel bir sınav verdi. Bütün kamuoyunu takdir ediyorum tabi biz sivil toplum kuruluşuyuz, ekonomi de bizim içimizde. Biz daha önce bas bas bağırdığımızda arkadaşlar buna bakın burada sıkıntı var dedik. Tarım izleme kurulunu davet ettik. Ama bugünkü sonuçlarda dünyanın hiçbir ülkede Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı veya hükümetin politikalarında tarım ve hayvancılık ilgi alanı zayıfladığı zaman bunun sonuçları maalesef sandığa yansıyor. Ekonomi ve iktisada bakarım, alım gücüne bakarak yansımalar olur. Şahsi görüşüm bu seçimde bu duyarlılığımızın, sesimizin, çığlığımızın duyulmaması sandığa eksi veya artı olarak etki yaratmıştır. Bu siyasi bir yorum değil benim kendi yorumum. Çünkü biz halkla her gün iç içeyiz. Halkın beklentilerini ve düşüncelerini alıyoruz.”