Geçtiğimiz Pazar günü saldırıya uğrayan Hürriyet gazetesinin Bağcılar'daki merkezi, ilk olayın üzerinden 48 saat geçmeden ikinci saldırıya uğradı. Sloganlar atarak saat 20.50 sıralarında binaya gelen bir grup protestocu, bina bariyerleri ve giriş kapısına zarar verdikten sonra binadan ayrıldı. Tedbir amacıyla bina girişinde bekleyen polislerin gözü önünde gerçekleşen olayda herhangi bir gözaltı işleminin yapılmadığı öğrenildi. Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, hükümet kanadından güçlü bir kınama gelmemesinin saldırganları cesaretlendirmiş olabileceğini söyledi.

Saldırı haberi üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sedat Ergin'i telefonla arayıp geçmiş olsun dileğinde bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, gazete binasına gelerek yöneticilerle görüşüp geçmiş olsun dileklerini iletti. İkinci saldırı sonrası gazete önünde Çevik Kuvvet polisleri ve TOMA ile güvenlik önlemi alındı. Olay Yeri inceleme ekipleri gazeteye gelerek delil çalışması yaptı.

Hürriyet'teki saldırıdan kısa bir süre sonra terör protestosu yapan bir başka grup bina önüne geldi. Polis lehine sloganlar atan grup, yetkililerin ikazı üzerine olaysız dağıldı.

Saldırıda hasar gören kapıyı gazetecilere gösteren Sedat Ergin, ilk saldırının üzerinden 48 saat geçmeden gerçekleşen olayın düşündürücü olduğunu söyledi.

BERBEROĞLU: SESSİZ KALAN HÜKÜMET ADETA TEŞVİK VERDİ

Geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Enis Berberoğlu, Oğuz Kaan Salıcı ile binadan ayrılırken, "Efendim benim eski mesleğim, sizin mevcut mesleğiniz için yine acı bir gün yaşandı. Talihsiz ve kara bir gün yaşandı. Hürriyet binası ikinci defa saldırıya uğradı. Birinci saldırıya sessiz kalan hükümet ve güvenlik güçleri adeta bu ikinci saldırıya bir anlamda yol açtı diye biliriz ya da sessiz bir teşvik verdi diyebiliriz. Ama ben size şunu söyleyeyim; ben özgürlüğüme düşkün bir insanım, hürriyetimi severim, Hürriyet'i de severim. İkisinden de vazgeçmem" açıklamasını yaptı.

Berberoğlu, "Hürriyet binasına iki kez saldıranlar şunu da bilmelidir, bu arkamda duran gazetenin bir zamanlar benim de şerefle hizmet ettiğim bu ocağın sayısız şehidi vardır. Bu şehitlerin bir bölümü de terörle mücadelede verilmiştir. Dağda kahramanca bu ülkeyi savunan askeri, polisi şehit eden, alçakça şehit eden teröristler dururken bir kaç kalem erbabına böyle alçakça saldırmak ne kahramanlıktır ne vatanseverliktir" şeklinde konuştu.

YETKİN: BİR KİŞİ GÖZALTINA ALINMADI

Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin ise saldırıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Gerçekten son derece yanlış. Gerilimi ortamında sakıncalı şeyler bunlar. Kendimizi artık sürekli tehdit altında mı hissedeceğiz. Her gün bir başka grup denetimsiz bir şekilde, sorgusuz bir şeklide, bakın bu kadar kalabalık var bir kişi gözaltına alınmadı. Bütün elebaşları ortadaydı. Başka toplumsal olaylarda görüyoruz. Şiddet kullanılmasını elbet istemiyoruz. En azından elebaşları sorgulanabilirdi. Böyle bir şey yapılmadı. Şuan için saldırı püskürtülmüş durumda ama bundan sonra ne olacak bilmiyoruz. Yarın ne olacak bilmiyoruz. Yani polis ekipleri ilk saldırıdan sonra buradaydılar. Biraz azaldığı gün, çekildiği gün bu tekrarladı. Kaygı verici bir durum. Sadece önlem olarak değil, genel olarak bu şey ortamının sakinleşmesi lazım. Siyasi ortamın medyanın hedef alınmasının sakinleşmesi lazım, sakinleştirilmesi lazım. Saldırıların hürriyetin yayınlarına tepki olduğu söyleniyor. Tepkiyi ifade etmenin yolu bu olmamalı. Protesto herkesin hakkıdır, insan hakkıdır. barışçıl protesto ama. Bu şekilde şu gördüğünüz manzara değil."