Kayseri’de camilerde okunan hutbede, hunharca öldürülen Özgecan Aslan hatırlatılarak, şiddetin her türlüsünün dinen yasak olduğu vurgulandı.

Mersin’de geçtiğimiz hafta bir dolmuş şoförü tarafından hunharca öldürülen Özgecan Aslan olayı ve kadına şiddet tartışılmaya devam ediyor. Bir anda ülkenin birinci gündem maddesi olan Aslan’ın öldürülmesiyle ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı da hutbe hazırladı. “Her can kutsal ve dokunulmazdır” konulu hutbede, hayatta merhamete en layık olan varlığın insanoğlu olduğu vurgulandı.

İnsanın rengi, dili, ırkı, cinsiyeti fark etmeksizin insan olmakla her türlü dokunulmazlık hakkına doğuştan kavuştuğunun belirtildiği hutbede, “Canı özgedir; ırzı, şerefi, haysiyeti, onuru, namusu her türlü değerin üstündedir. Kendisi bile kendi canına kıyma, intihar ederek yaşamını sonlandırma hakkına sahip değildir. Hele bir başkası, hukukun ve ahlakın sınırlarını aşarak asla ona el uzatamaz. Öyle ki bizim inancımıza göre bir insanı öldüren sanki bütün insanları öldürmüştür. Bir insanı yaşatan da sanki bütün insanları yaşatmıştır. Öyle ki Resul-i Ekrem'in (sas) ifadesiyle, “Allah katında bütün dünyanın yok olması, bir Müslüman’ın öldürülmesinden daha hafif bir durumdur.” denildi.

Zulmü beslemek, şiddeti haklı görmek, merhametsizliğe bahane üretmek asla Müslüman kimliği ile bağdaşmadığı belirtilen hutbede, Peygamber Efendimiz'in (sas) kişinin, eşine nefret beslemesini yasakladığı, açlık endişesiyle doğmamış yavruların öldürülmesini büyük günahlar arasında saydığı, savaşta bile kadınlara, yaşlılara, çocuklara dokunulmamasını emrettiği hatırlatıldı. Her türlü şiddete “hayır” demenin herkesin sorumluluğunda olduğunun vurgulandığı hutbede, şu ifadeler yer aldı:

“Ülkemiz bir hafta kadar önce acı bir hadiseyle sarsıldı. Hayatının baharında olan genç bir kızımız hunharca katledilirken, yüreklerimizi dağlarken, bir defa daha toplum olarak şiddeti daha ne kadar içimizde barındıracağımızı sordu. Bize 'merhamet toplumu olmanın, Peygamber ahlakıyla bezenmenin, hırsı, kini, öfkeyi yenmek için emek vermenin zamanı gelmedi mi' dedi. Bize insanlığımızı hatırlattı. Aynaya bakmamızı, silkinip kendimize gelmemizi ve gittikçe büyüyen şiddet fırtınası karşısında yenik düşmeyen, şefkatli ve güçlü yürekler inşa etmemizi istedi. Bu vesileyle cinayetlere kurban verdiğimiz bütün yavrularımıza, kızlarımıza, kadınlarımıza, masum canlara Cenab-ı Hak’tan rahmetler diliyorum. Bizleri de merhamet bilinciyle bir an önce uyandırması, milletimizin böyle elim hadiselere bir daha şahit olmaması için Yüce Rabbime dua ve niyaz ediyorum.”