Muş Emek ve Demokrasi Platformu, TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta görüşülmesi planlanan İç Güvenlik Paketi'ne tepki göstererek, "Hükümet, şimdi de güvenlik paketi adı altında insan hak ve özgürlüklerinden uzak bir paketi uygulamaya koymanın arayışındadır." açıklaması yaptı.

Muş Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta görüşülmesi planlanan İç Güvenlik Paketi'ne tepki gösterdi. Belediye meydanında bir araya gelen platform üyeleri, pankart açarak basın açıklaması yaptı. Platform adına konuşma yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş İl Yöneticisi Ersin Akman, Kürt sorununun çözümü yönünde yıllardır yürütülen güvenlikçi politikaların sorunu kangrenleştirmekten öteye bir etki bırakmadığını söyledi. Kürt sorunun güvenlik meselesi olmadığını ifade eden Akman, şunları söyledi: "40 yıla varan sıcak savaş herkese göstermiştir ki Kürt sorunu bir güvenlik meselesi değil, kültürel, sosyal, siyasal bir kabul meselesidir. İmhacı, inkarcı, asimilasyoncu zihniyeti değiştirip dönüştürme meselesidir. Dolayısıyla bu konuyla direkt muhatap olan devletin ve bugünkü hükümetin bu tarihsel gerçeklik ışığında soruna yaklaşması elzemdir. 6­8 Ekim 2014’te baş gösteren Kobani’ye destek eylemleri özellikle yandaş medya tarafından çarpık ve yanlı bir şekilde ele alındı."

Hükümetin güvenlik paketi adı altında insan hak ve özgürlüklerinden uzak bir paketi uygulamaya koyduğunu kaydeden Akman, "Kobani halkına dönük DAİŞ çeteleri tarafından yapılan saldırılara karşi tüm dünyayı sorumluluğa davet eden bu eylemler AKP hükümeti tarafından şiddetle gözaltı furyalarıyla karşılık bulmuştur. Bu olayları bahane gösteren hükümet, şimdi de güvenlik paketi adı altında insan hak ve özgürlüklerinden uzak bir paketi uygulamaya koymanın arayışındadır. Bu pakette, polisin silah kullanma yetkisi artırılıyor. Yargı denetimi olmadan istihbari telefon dinleme yetkisi genişletiliyor ve denetim tek bir hakime veriliyor. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ait cezalar artırılıyor ve tutuklamaların önü açılıyor." dedi.

Herkesin parmak izi ve damar izi alınmasının mecburiyeti getirildiğini vurgulayan Akman, "Valilerin emrine uymamanın şu anki yaptırımı Kabahatler Kanunu uyarınca para cezasıdır, ancak düzenlemede hapis cezası öngörülüyor. Bunun gibi daha pek çok düzenleme barındıran paket eğer yasalaşırsa toplum çok ağır bedeller ödeyecektir. Yeni güvenlik paketi 90’lı yıllardan aşina olduğumuz OHAL uygulamalarının degişik bir versiyonudur. Polise verilen olağanüstü yetkiler ile kayıt dışı gözaltıların, işkence ve kötü muamelenin, sapana karşı silah kullanmanın, eylem yapacağından kuşku duyulan herkesin 'önleyici' olarak gözaltına alınmasının, yakalama ve gözaltına karar verme yetkisinin savcılardan alınarak vali ve kaymakamlara devredilmesi gibi birçok antidemokratik ve oldukça tehlikeli değişiklikler toplumu yeniden germeye hizmet edecektir. Emek ve Demokrasi Platformu olarak temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunan, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve evrensel normlara aykırı olan, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, hukuk devletini askıya alan bu düzenlemeye karşıyız. İç Güvenlik Paketi’nin TBMM gündeminden derhal geri çekilmesi gerekmektedir." şeklinde konuştu.

Yapılan basın açıklamasından sonra alkışlar eşliğinde sloganlar atıldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı basın açıklaması olaysız bir şekilde son buldu.