Eski 4 bakanla ilgili Yüce Divan tartışmaları ve görüşlere ilişkin bir soruya ise Şahin, "Doğrunun veya doğruya en yakının ifadesidir. Ben de onlar gibi düşünmektedeyim. Ancak isimleri zikredilen bakan, Meclis Başkanı seviyesindeki yetkililerin ifade ettikleri doğrular, bu ülkede bugün değil, uzun bir süredir askıya alınmıştır. O yetkililer, sadece kendileri söyleyip, kendilerini tatmin eder, vicdanlarını biran için söyledikleri anda rahatlatan konumdadırlar. Ülkede tek adam vardır, önemli olan ne dediğidir, ne diyeceğidir. Gerisi bugün için oftur, tatildedir. Üzüntü ile ifade edeyim gerçek budur." şeklinde konuştu.

"URFA'NIN ÖTESİNDE FARKLI BİR REJİM UYGULANMAKTADIR; ORDA AŞIRI BİR ÖZGÜRLÜK VARDIR"

Yüce Divan'a gönderilme konusunda çok geç kalındığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti: "Ama herhalde biletleri açığa alınmıştır, onu söyleyebilirim. Gitmeseler de biletler açıktadır. O biletler birgün kullanılır veya kullandırılır. Eğer özgür ortamda oylama yapılırsa, tahminim bahse konu sayın bakanlarımızın da lehine olduğuna inandığım şekilde kendilerinin aklanmak ve haklarında varsa yanlış itham ve iddialardan arınmak üzere Anayasa Mahkemesine Yüce Divan sıfatıyla gönderileceği yönünde karar çıkacağını düşünmekteyim. Fakat ne yazık ki özgürlüklerin kısıtlanma noktası öncelikle Mecliste büyük çoğunluğu oluşturan, sayısının 312 olduğunu bildiğim AK Parti grubundan başlamıştır. Önce AK Parti kendi içinde kontrollü bir özgürlük veya özgürlüksüzlük dönemini, düzenini ihtas etmiştir. Ondan sonra da dalga dalga, aşama aşama bunu Konya'da Mevlana meydanına, Ankara'da Tandoğan meydanına, İstanbul'da Taksim meydanına, Erzurum'da Cumhuriyet meydanına doğru taşımıştır. Yalnız Urfa'nın ötesinde farklı bir rejim uygulanmaktadır. O da ülkenin ayrı bir gerçeğidir. Orda aşırı bir özgürlük vardır."