İstanbul Fener Rum Ortodoks Patriği Patrik Bartholomeos’a, barış ve kardeşliğin tesisi yönünde yaptığı hizmetler ve dinler arasındaki diyaloğun geliştirilmesi konularındaki katkılarından dolayı İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Senatosu tarafından sosyoloji alanında onursal doktor unvanı verildi.

İEÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Patrik Bartholomeos, İEÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Celal Kocabaş, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Serpil Alpman, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, Yunanistan Başkonsolosu Theodoros Tsakiris, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Meclis Başkanı Geza Dologh, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Oğuz Esen, San Sinod temsilcileri, cemaat mensupları, misafirler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Törende konuşan Mütevelli Heyeti Başkanı Demirtaş, “Onursal doktora unvanımızı kabul eden Patrik Hazretleri Sayın Bartholomeos, çok önemli bir kişidir. Kendisi 300 milyonluk Ortodoks dünyasının nuhani lideri olan Patrik Bartholomeos, sadece dini bir lider değildir. Aynı zamanda dinler arası diyaloğun inşası, insan hakları, dünya barışı için büyük çaba gösteren dünya lideridir.” dedi. Dinler ve kültürler arası diyaloğa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Demirtaş, dünya barışı için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Demirtaş, “Ne şekilde olursa olsun, din uğruna yapıldığı iddia edilen savaşları, suçları kabul etmemiz mümkün değil. İnançların dünyamızda sevgi ve barış yeşertmesi gerekirken düşmanlık tohumları ekmesi söz konusu olamaz. Hiçbir din öldürmeyi, savaşmayı emretmez. O yüzden sadece kendi inandıklarımızı değil, karşımızdakinin inançlarını da anlamamız ve saygı duymamız gerekiyor. Bunun yolu da elbette diyalogdan geçiyor.” diye konuştu. Konuşmanın bittiği yerde çatışma ve savaşların başladığına dikkat çeken Demirtaş, “Hala dünya güzeli Ege Denizi’nin üstünde savaş uçakları it dalaşı yapıyor. Oysa biz sadece yolcu uçaklarının ve martıların uçmasını istiyoruz.” dedi.

‘DÜNYA BARIŞINA AKADEMİK DESTEK SAĞLIYORUZ’

Rektör Esen de İEÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından Bartholomeos’un barış ve kardeşliğin tesisi yönünde yaptığı hizmetler ve dinler arasındaki diyalogun geliştirilmesi konularındaki katkılarından dolayı onursal doktor unvanı verilmesinin teklif edildiğini, bunun üniversite senatosu tarafından kabul edildiğini belirtti. Dünya genelinde dini ve etnik çatışmaların hızla arttığını vurgulayan Prof. Dr. Esen, “Türkiye, dünyadaki farklı toplumlar gibi dinler ve etnik kimlikler arası tahammülsüzlük ile diyalog eksikliğinden zarar görmektedir. Üniversite olarak bu tehlikeli eğilime karşı durmak için elimizden geleni yapmaktayız. İzmir’in kozmopolit, çok kültürlü mirası üzerine inşa edilen İEÜ, kuruluşundan bu yana demokratik ve çok kültürlü toplum ilkelerini desteklemiştir.” diye konuştu.

‘DİNLER VE KÜLTÜRLER ARASI KÖPRÜLER OLUŞTURMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’

Türkiye’de ikinci kez onursal doktor unvanı alan Bartholomeos ise bunun eşsiz bir şeref ve büyük bir ayrıcalık olduğunu ifade ederek, "Beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Hepinize müteşekkirim.” dedi. Doktora töreninden sonra, “Köprü Oluşturmak; Dinlerarası Diyalog, Barış Sağlama ve Ekolojik Farkındalık” başlıklı bir konferans veren Bartholomeos, “Sizler aynı zamanda da Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve en önemli devlet adamı Kemal Atatürk’ün vasiyetini yerine getirmek ve sürdürmek yoluna kendini adamış bir kurumsunuz. Bu yüzden üniversite yönetimine, idari birimlere, akademisyenlere ve öğrencilere tüm kalbimizle minnetlerimizi sunmak isteriz.” diye konuştu. Farklı inanışlar, kültürler ve insanlar arasında köprüler oluşturmak için çalıştıklarını belirten Bartholomeos, şunları söyledi: “Dünyamız, gerçekten de bir kriz içerisindedir. Bazı kişilerin, görüşlerini değiştirmektense canlarını feda etme konusunda güçlü inançları var. Kökten dinciler, görüşlerini savunmak uğruna ne yazık ki masum insanların canlarını bile almaya hazırdır. Bu sebepledir ki birbirimizi daha dikkatle dinlemek, birbirimizin gözlerinin içine daha da derin bir şekilde bakmak zorundayız.”