İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, “Türkiye tıpkı 12 Eylül dönemindeki gibi güne, ne yazıkki yeni bir utanç verici baskınla uyanmıştır. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde intikam duygusuyla yapılan, halkın arasına kin ve nefret tohumları eken bu baskını ve medyaya yönelik tüm algı operasyonlarını kınıyoruz.” dedi.

İGC Başkanı Dikmen, Koza İpek Medya Grubu’na yönelik polis baskınıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Baskını, zaten olmayan basın ve ifade özgürlüğüne yönelik öldürücü bir darbe olarak niteleyen Dikmen, şunları kaydetti: “Demokrasi ve basın özgürlüğü, bugün maalesef ağır bir darbe daha almıştır. Sabah saatlerinde aralarında Bugün TV, Kanaltürk ve Bugün gazetesinin de bulunduğu İpek Medya Grubu’na yönelik baskın, siyasi iktidarın kendinden olmayanı bitirmeye yönelik, utanç verici hamlelerinden biridir. Bu baskın, muhalif yayın yapan tüm basın kuruluşlarına yönelik bir gözdağı verme girişimidir. Türk medyası, Abdülhamit döneminde bile yaşanmayan sansür girişimleriyle karşı karşıyadır ancak gözünü kin bürüyenler, medyayı susturmaya çalışanlar şunu bilsin ki özgür medya asla susmayacak, asla susturulamayacak. Bütün bu yaşananlar karşısında kör, sağır, dilsizi oynayanlar da gelecekte birer utanç abidesi olarak anılacaktır. İpek Medya Grubu’na yönelik baskını kınıyor, hiç yaşanmasaydı dediğimiz bu utanç verici girişimden bir an önce vazgeçilmesini bekliyoruz.”

'ZAMANLAMA MANİDAR'

Bugün gazetesinin, IŞİD’e Akçakale’den silah ve malzeme gittiğine dair yayımladığı belgelerle aynı güne denk gelen baskının son derece manidar olduğunu belirten Misket Dikmen, “Türkiye’de kim ki gerçekleri yazıyor, susturulmak isteniyor. Terörle ilgili gerçekleri ortaya koyan gazeteciler terörist ilan ediliyor, hakkında davalar açılıyor, baskılara maruz kalıyor. Birileri ne kadar korksa da korkusuz gazeteciler, gerçeklerin üzerine gitmeye devam edecek.” diye konuştu.

Dikmen, erken genel seçimden önce yapılan baskının, halkın gerçekleri öğrenmesinin önüne geçme ve muhalif medyaya "ayar" verme amacı da taşıdığını belirterek, her ne gerekçe üretilmeye çalışılırsa çalışılsın, demokrasi ve basın özgürlüğüne yönelik bu saldırının halka ve dünyaya açıklanamayacağını sözlerine ekledi.