İnsani Yardım Vakfı (İHH), Çin Uygur özerk bölgesinde uygulandığı ileri sürülen baskılarla ilgili rapor açıkladı. Doğu Türkistan konusunun sahte fotoğraflarla gündeme getirilmemesi gerektiğini belirte İHH Başkanı Bülent Yıldırım, “Türkiye’deki siyasetçiler, Doğu Türkistan meselesini zaman zaman gündeme getirir. Buna isterseniz oy avcılığı deyin, isterseniz samimi duyguların o anda meydanlara yansıması deyin. Her kriz döneminde Doğu Türkistan için sokaklara çıkıp, söylemlerde bulunup, krizler bittikten sonra rafa kaldırılan dosyalar Doğu Türkistan halkının faydasına değildir. Ancak iç siyasette malzeme olarak değerlendirilebilir.” dedi.

Fatih’teki İHH Genel Merkezi’nde yaptığı basın toplantısıyla çıkardıkları Doğu Türkistan raporunu açıklayan Bülent Yıldırım, siyasetçileri ve devlet politikasını eleştirdi. Doğu Türkistan konusunda çıkan haberleri hatırlatan Yıldırım, “Fakat bu haberlerin gerçekliği, bu katliamların boyutu gerçekten nedir, bu konuda sağlıklı bilgi almak her zaman gerçekçi olmuyor. Özellikle Doğu Türkistan konusunda son 200 yıldır sistematik bir zulüm, katliam ve hak ihlali söz konusu.” diye konuştu.

Doğu Türkistan meselesinde Türkiye’nin rolüne dikkat çeken Yıldırım, şöyle devam etti: “İlk günden itibaren doğu Türkistan meselesi, Türkiye’deki bütün siyasetçileri, siyaset arenasında dönem dönem, buna isterseniz oy avcılığı deyin, isterseniz samimi duyguların o anda meydanlara yansıması deyin. Herkesin bakış açısına göre tarif edeceği bir konudur. Doğu Türkistan siyasetçilerin gündemine her zaman gelmiştir. Fakat ne yazık ki üzülerek söylüyorum, şu kitapları yazdığımızda, bilimsel bir takım verilere ulaşmak istediğimizde Türkiye’deki her partinin kendini sorgulaması gerektiğini fark ettik. Devletin bu konuda kendisini yenilemesi gerektiğini fark ettik. Doğu Türkistan konusunda herhangi bir stratejik metnin ortaya konulmadığını da bu çalışmalar sırasında gördük. Doğu Türkistan politikalarının bu kadar Türkiye’yi ilgilendirdiği, Doğu Türkistan halkıyla Türkiye halkının bu kadar iç içe geçmesine rağmen, Doğu Türkistan’ın geleceği ve neler yapılacağıyla ilgili bir metnin olmayışı bizi gerçekten üzdü.”

DOĞU TÜRKİSTAN’I SEVENLERE RİCA EDİYORUM. YANLIŞ VE SAHTE FOTOĞRAFLAR ATMAYIN

Türkiye’nin Doğu Türkistan’ın garantörü olduğunu söyleyen Yıldırım, “Herkes bilir tarihi bağımızı. O zaman istikrarlı bir şekilde Doğu Türkistan meselesine el atılmalıdır. Her kriz döneminde Doğu Türkistan için sokaklara çıkıp, söylemlerde bulunup, krizler bittikten sonra rafa kaldırılan dosyalar Doğu Türkistan halkının faydasına değildir. Ancak iç siyasette malzeme olarak değerlendirilebilir.” dedi.

Doğu Türkistan’ı sevenlerine seslenen Yıldırım, “Yanlış ve sahte fotoğraflar atmayın. Arakan’a ait fotoğrafları Doğu Türkistan gibi göstermeyin. Geçmişte yapılmış katliamları bugün yapılmış gibi göstermeyin. Bu Çin’in elini güçlendiriyor. Çin zaten Doğu Türkistan’ı abluka altına almış. Bir kısmını demokrasi ve refahın uygulandığı alan gibi gösteriyor. Giden herkesi zaten kandırabiliyor. Doğu Türkistan tarihini ve topraklarını, şehirlerini, kültürünü bilmeyen heyetler gittiği zaman Çin’in göz boyaması içerisinde geri dönecektir. O nedenle Doğu Türkistan’ı sevenler gündem olsun diye eğer doğru olmayan şeyler üzerinden yürürlerse zamanla Çin bunu kendi lehine kullanacaktır.” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN, SADECE URUMÇİ’YE DEĞİL DOĞU TÜRKİSTAN’I GEZMELİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Temmuz’da Çin’e gideceğini söyleyen Yıldırım, “Daha önceki ziyaretlerde, bundan önceki hükümete de vermiştik. Çin’in terör kavramı farklı. Doğu Türkistan, Çin için terörist. O nedenle eğer Çin’e gidersek bütün dünyadaki teröre karşıyız demeyeceğiz. Ve ne yazık ki Çin’e giden, Doğu Türkistan’ı seven her liderden sonra katliamlar olmuştur. 5 Temmuz katliamı da böyle bir ziyaretin arkasından olmuştur.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gezide yapacağı konuşmalara dikkat edilmesini öneren Yıldırım, “Doğu Türkistan’ın haklarını koruyucu konuşma ve tavırlarla bu gezinin geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir takım önerilerimiz olacak. Kendisine de ileteceğiz. Sadece Urumçi’ye değil, bütün Doğu Türkistan bölgesine 2 gün ayırıp, Sayın Cumhurbaşkanımızın mutlaka gezmesi lazım. Hoten ve diğer bölgelere gidilmesi lazım.” diye konuştu.

İHH’nın raporunda, Çin Uygur özerk bölgesi için bundan sonra yapılması gerekenler şöyle özetleniyor: “Bölgenin uluslararası sivil gözlemcilere açılması, Çin'in asimile politikasından vazgeçmesi, Müslüman halkın temel hak ve hürriyetlerinin muhafaza edilmesi, bölgedeki siyasi ve ekonomik yaptırımların kaldırılması ve tüm siyasi partilerin konuya dahil olarak milli dava şuuruyla hareket etmeli.”