DSP Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, asker vesayetinden şikayet ederek iktidara gelen AK Parti'nin 17 Aralık'ta bağımsız yargının önünü açma yerine işledikleri suçu kaparak Meclis çoğunluk gücüne bağlı 'Ak vesayeti' oluşturduğunu söyledi.
Bülent Arınç-Melik Gökçek siyasi atışmasının 1402 Ankara Savaşı'nın günümüz izdüşümüyle 13 yıllık AKP iktidarında piramitten geri düşüşünün miladı olduğunu belirten Başkan Çakmak, "Ne acıdır ki dün 28 Şubat mağduriyetine sebebiyle asker vesayetine karşı çıkarak iktidara gelenler kontrolsüz güç sarhoşluğuyla Meclis'de torba yasalarla kendi vesayetlerini oluşturdu. Asker vesayetinin yerini sivil vesayet aldı. " dedi.
"ASKER VESAYETİ YERİNİ TORBA YASASI VESAYETİ ALDI"
Siyasi iktidarın, iç güvenlik paketini yasalaştırmasıyla ömrünü tamamladığını belirten Çakmak, dün 12 Eylül 1980 askeri darbe, 28 Şubat postmodern ve 27 Nisan e muhtırasına sebebiyle askeri vesayete karşı çıkan iktidarın bugün 17-25 Aralık'ı örtbas etmek için Meclis çoğunluğuna bağlı 'torba yasası vesayeti' oluşturduğunu kaydetti.
Ülkenin geldiği nokta bakımında hukukun ayaklar altına alınması nedeniyle kişi ve hak ve hürriyetlerinin korunması noktasında 12 Eylül askeri darbe dönemlerinden daha kötü bir durumda olduğunu vurgulayan Çakmak, askeri darbe döneminde askerlerin basına ve milletin birikimi olan sermayeyi temsilen bankalara dokunmadığını ifade etti.
Ülke ve ilçe gündemiyle ilgili parti binasında açıklama yapan Çakmak, siyasi iktidarın, 15 ayı aşkındır bisikletin pedalını trafikte ters yönde çevirmeye devam ettiğini kaydetti.
Dünyada AKP iktidarının başta Avrupa Birliği(AB) olmak üzere İslam ülkelerinde bittiğini anlatan Çakmak, "AKP iktidarı, iç güvenlik paketini yasalaştırarak 13 yıllık ömrünü tamamlamıştır. Kendi halkından korkarak yasa çıkaran bir iktidar zaten bitmiş demektir. İktidar, devlet gücünün bütün imkanını kullanarak tekeden süt çıkartmaya çalışıyor. Bu iktidar hangi algı operasyonunu yaparsa yapsın uzun süreli ayakta kalma şansı yoktur. İktidar 15 ay içinde bir ülkede demokrasi ve özgürlük olmazsa o ülkede ekonomik istikrarın olmayacağını çok iyi öğrendi. Bu iktidar, 17-25 Aralık'ı bu milletin vicdanında aklamadığı sürece ülkeyi yönetme şansları yok. Bir ülkede şeffaflık yoksa o ülkede özgürlük ve demokrasi yoktur. Cumhuriyet tarihinde, Kurtuluş Savaşı dahil ilk defa Sayıştaş raporları bu iktidar döneminde Meclis'e gelmedi. Denetimsiz güç her zaman kendine zarar verir. İktidar, yasalaştırdığı iç güvenlik paketine ilk önce kendisi pişman olacak. Ülkede hukuksuz işlere imza atan bürokratlar ve siyasiler kendi çıkardıkları antidemokratik yasalarla yargılanacak. " diye konuştu.